30 Ağustos Zafer Bayramı…___
Birlik ve Beraberliğin zaferi…___
30 Ağustos’un Türkiye’nin geleceği için binlerce şehidin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde canları pahasına, özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek sönmemek üzere yakıldığı büyük bir zaferdir…
98. yıldönümünü ilk günkü gurur ve heyecandan hiçbir şey kaybetmeden aynı duygularla kutladığımız 30 Ağustos Zaferi ile Başkomutan Mustafa Kemal’in önderliğindeki yüce Türk ulusu, emperyalist güçlerin işgalci ordularını, Anavatan topraklarından kesin olarak atarak, ebedi özgürlük ve bağımsızlığına kavuşmuştur.
Tarihi zaferlerle dolu Türk milletinin 30 Ağustos’ta elde etiği zaferin tüm dünyaya örnek olan ve tüm imkânsızlıklar içinde yeniden dirilişimizi simgeleyen bu anlamlı günde Türk milleti egemenlik ve bağımsızlığımıza göz dikenlere karşı milli birlik ve beraberlik içinde karşı durmayı bilmiştir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sevk ve idaresinde kazanılan zaferler, Türk tarihine altın harflerle yazılmıştır.
Her safhası tek tek düşünülerek hazırlanan bu zafer, aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk Ordu’sunun ortaya koyduğu eşsiz bir eserdir…
30 Ağustos zaferi aynı zamanda bütün otoritelerin tartışmasız bir askeri deha kabul ettiği Ulu Önder, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Anadolu da sağlanan, Anadolu’da yaşayan farklı etnik kökenlere sahip bir halkın dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin vatan sevgisi etrafında bir araya gelişinin en güzel kanıtıdır. Milli Birlik ve beraberliğin mutlak bir sonucu olarak kazanılmıştır.
Anadolu halkı tek bir yumruk olarak, dış ve iç odakların ihanetleri karşısında ve yokluklar içerisinde büyük fedakârlıklarla verdiği kurtuluş savaşında, en son başkomutanlık meydan muharebesini de kazanarak kesin zafere ulaşmıştır. 19 Mayıs 1919 ‘da başlatılan Kurtuluş savaşıyla, istilacı düşman ordusuna üst üste darbeler vurulmuş, ancak yurdumuz içerisinde ilerleyen düşmanın vatanın bağrından atılabilmesi için sıra kesin sonuçlu bir harekâta gelmiştir. “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolası ile başlayan muharebede elde edilen bu büyük zafer, Türk’ün bağrına dayanan hançerin Ulus’ça sökülmesi, özgürlük ve haysiyetimizi yok etmek isteyenlerin dize getirilmesi destanıdır…
Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin, adeta küllerinden yeniden doğuşunun, uçurumun kenarından dönerek kendisine yeni bir yol çizişinin ifadesidir. 30 Ağustos Zafer Bayramı, aynı zamanda son devletimiz olan Cumhuriyetimizin de müjdecisidir…
Bizlere böyle kutlu bir mücadeleyle emanet edilen zaferleri, bu zaferlerin sonucuyla bize emanet edilen Cumhuriyeti ve şanlı bayrağımızı onur ve şerefle taşımalıyız bizden sonra gelecek Türk gençleri tarafından sonsuzluğa taşınmasını sağlamalıyız. Cumhuriyet geleceğimizin garantisi olduğu gibi insanlık için hep yeni bir adımın yoludur. Sadakatimiz ve inancımız ile bu yolda yürüyeceğiz…
Dostlarım, kimin kayığına binersen onun küreğini çekersin. Ben halâ Bandırma Vapurundayım. Ve sintinemiz evvel Allah sağlam, çünkü biziz, biriz, birlikteyiz…
Bazıları hangi vapurda olduğuna baksın… Çünkü sintine pompaları yok, su alıp batacaklar ve onlar biz değil ben olarak var olduklarından eriyip yok olacaklar…
Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü koruyarak bu topraklarda, Ay Yıldızlı Bayrağımız altında özgürce yaşamamız için canlarını seve seve veren, bu zaferin kazanılmasında emeği olan, bizlere bağımsızlığımızı armağan eden, bu zaferin mutluluğunu bize yaşatan, bölünmez bütünlüğüyle bu ülkeyi bize armağan eden, başta; Türkiye Cumhuriyetinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, şehit ve gazilerimizi rahmet, minnetle, şükranla anıyor ve 30 Ağustos Zaferi ile yolu açılan, Türk milletinin en büyük eserlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, vatanı, milletiyle birlikte, sonsuza kadar hür, bağımsız yaşaması yönündeki inanç, istek ve idealimi bir kez daha ifade ederek Zafer Bayramınızı en içten duygularımla kutluyor sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum…
Ömer Sabri Kurşun





















