Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ekrem Hayri PEKER (Müh.)

Bursa’da Fil Cinayeti

Ekrem Hayri PEKER Yazar Ekrem Hayri PEKER
25 Haziran 2020
Ekrem Hayri PEKER (Müh.)
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Biliyorum, başlık sizi çok şaşırttı. Doğrusu okuduğumda ben de çok şaşırmıştı. Maalesef insanların öldürülmelerine tarihten alıştık. Tarihte, insanların binek ve tarımsal faaliyetlerde kullandıkları hayvanların, besledikleri at, koyun, keçi ve sığır sürülerinin hayvanların hastalık nedeniyle kırıldığını, kıtlık ve kuraklıktan öldüklerini biliyoruz. Hayvanlar kıymetli olduğu için mecbur kalmadıkça öldürülmezdi.

Tabi av amacıyla öldürülen hayvanlar bunların dışında. Çoğu zaman domuz, tilki, kurt ve benzeri hayvanlar için sürek avları düzenlenirdi.

İlk gördüğüm hayvanat bahçesi Bursa’daki Kültürpark’ta yer alan hayvanat bahçesiydi. Ana kapıdan sola dönüp yürüdüğünüzde hemen hemen çocuk sesleriyle dolu cıvıl cıvıl hayvanat bahçesine ulaşırdınız.

En çok ilgiyi tavşanlar görürdü. Kafesleri nispeten genişti. Çocuklar tavşanlara yiyecek olarak ot, havuç gibi yiyecekler verirlerdi.

Değişik yerlerde kafeslerde kuşlar, kuğu, ördek, kaz, tavuk ve horozlar, yılanlar bulunurdu. Büyük hayvanları sayarsak domuz, ayı, birkaç aslan, kurt ve tilki aklımda kalanlar. Birkaç metrekarelik dar kafeslerde zavallı hayvanlar eziyet çekerlerdi. Doğal olarak zavallı hayvanlar çok yaşamazlardı. Sonra Kenan Evren’e Çin ziyaretinde ördek hediye edildi. Ördekler çoğalınca bir kafes daha eklendi ve Pekin ördeği tabelası kondu.

Sonra, Bursa Belediye Başkanlığına seçilen Erdem Saker, gerçek bir hayvanat bahçesi yaptı. Bu hayvanat bahçesi Avrupa’nın sayılı bahçeleri arasına girdi.

İnegöl’de yılda iki defa kurulan panayırlara mutlaka hayvanat bahçesi veya hayvan sirki çadırları gelirdi. Küçücük kafeslerde genelde yurdumuzda yaşayan tilki, kurt, yabani domuz, yavru ayılar bulunurdu.

Çadırların önünde “Afrikanın balta girmemiş ormanlarından getirilen vahşi hayvanlar” afişi bulunurdu. Bazen, bir çığırtkan elinde megafon benzer şeyleri bağırırdı

Boa yılanlarını sık görürdük. Bazen çadırdaki panayırcı boa ile oynardı, beline veya boynuna sarardı. Aslan, kaplan görmedim ama çadırın üzerinde resimleri olurdu.

Ender hayvan olarak sadece fok’u söyleyebilirim. Fok, kolay bulunuyordu sanırım. Karadeniz kıyısında yaşayanlar fokları derilerinden iyi “Çarık” yapıldığı için avlarlarmış. Kara lastik çıkınca fok avı bırakılmış. Yirmi yıl önce Atlas dergisinde Karadeniz’deki son fok kolonisini yok eden adamı yazıyordu. Hayvanat bahçeleri ve panayırcılara fok avlarmış. Aynı yıllarda çıkan başka bir sayıda da Egede 1930-1940 yılları arasında son kaplan ailesini yok eden avcıyı yazıyordu. Adam, sürekli avladığı kaplanlardan birinin postuyla dolaşırmış.

Ciddi manada hayvanat bahçesini 1971 yılında İzmir’e gittiğimde Fuar alanında görmüştüm. Buradaki hayvanat bahçesi 1936-1937 yıllarında Türkiye’de ilk hayvanat bahçesi olarak Kültürpark içinde 18 dönümlük alana kurulmuştur. Hayvanat bahçesinde taşınmadan önce 21 tür memeli, 50 tür kanatlı, 17 tür sürüngen olmak üzere 88 tür ve 1000 adet hayvan barınıyormuş.

Aklımda iki hayvan kaldı. Daracık bir alana hapsedilmiş fil Pak bahadır. Ölümü gazetelerde haber oldu. Ölümle yalnızlıktan kurtuldu.

1948 yılında Pakistan’da doğa Pak Bahadır 1954 yılında İzmir’e getirilmişti. 2007 yılında vefat ettiğinde 59 yaşındaydı. Sürekli betona basmaktan ayakları iltihaplanan Bahadır, ameliyat esnasında hayatını kaybetti.

Diğer aklımda kalan Nil Kaplumbağasıydı. Bu kaplumbağa, o zaman kadar fiilen veya resimlerini gördüğüm kaplumbağalardan çok farklıydı, yassı bir gövdesi vardı.

Aslan, kaplan ve benzeri hayvanları sirklerde de gördüğüm için sanırım o kadar etkilemedi.

Gelelim Bursa’daki filin öyküsüne, İzmirli bir girişimci olan Mehmet Çevik, İzmir fuarının hayvan pavyonunun işletmesini kazanır. İzmir Fuarı öncesi başta bir fil ve zürafayı Bursa’daki kültürparka getirip, übretli olarak meraklılara gösterir. Yaz mevsiminde bu jayvanlar Bursalıların ilgisini çeker. Ancak geride bıraktığı bir hesap peşini bırakmaz.

Bursalılardan büyük bir ilgi gören fil, kısa bir süre sonra ölür.  5 Ağustos 1959 tarihli Hakimiyet gazetesinde filin ölümü ön sayfada haber olur.  İki ton ağırlığındaki filin ölümü şaşkınlıkla karşılanır. Filin görünür bir hastalığı yoktur. Filin değeri 85 bin lira gibi büyük bir meblağdır.

Veterinerlerin fil üzerinde yaptığı otopsi, filin zehirlendiğini göstermektedir.

10 Ağustos tarihli gazetede ölen fille ilgili bir haber okuyoruz: “Fil’e göztaşı yutturanlar”.  Haberin devamında, “Kibrit başı rejiminden sonra zehirli elma da fayda etmeyince göztaşı yutturarak zehirledikleri için 150 lira almışlar.

İlginç olan, fili zehirleyenlerin İzmir’de filin sahibi Mehmet Çevik tarafından yakalanmaları olmalı.10 Ağustos tarihli Hakimiyet gazetesinde olaya geniş yer verilir.

Polisin yaptığı tahkikat sonunda Çetin Şencan ve arkadaşı Abdullah Uluer, fili öldürmek suçundan tutuklanırlar. Sanıkların ifadesinden olayın İzmir’de yapılan bir ihaleden kaynaklandığı anlaşılıyor. Daha önce İzmir Fuar alanındaki “Hayvanlar pavyonu” nu işleten Kel lakaplı Hüseyin, ihaleyi kaybetmeyi sindiremez. Hayvanlar Pavyonunu işletirken yanında çalışan hayvan bakıcılarını Bursa’ya gönderir. İhaleyi kazanan Mehmet Çevik, hayvan bakıcılarından Çetin ve Abdullah’ın hal ve hareketlerini beğenmez, onları işten çıkarır.

Mehmet Çevik, İzmir Fuarı öncesi para kazanmak için başta fil ve zürafa olmak üzere birkaç ilgi çekecek hayvanı Bursa’ya getirir ve Kültürpark’ta meraklılara ücret karşılığında göstermeye başlar.

Kel Hüseyin, bakıcılara Fil ve zürafayı öldürmeleri için 150 lira verir ve Bursa’ya gönderir. Hayvanların eski bakıcıları diğer bakıcıların şüphesini çekmeden hayvanlara yaklaşırlar. Hayvanlar, eski bakıcılarını tanıdıkları için tepki göstermezler.

Önce onlara içerdiği fosforla zehirlenmeleri için kibrit başı yuttururlar. Bu netice vermeyince bu iki hayvana zehirli elma yedirmek isterler. Zürafa elmayı yemez, fil yer ama zehirlenmez. Bunun üzerine iki kafadar filin üzerinde yoğunlaşırlar. Piyasada rahatlıkla bulunan ve bitkilerdeki zararlıları öldürmek için kullanılan bir zehir olan “Göztaşı” üzerinde yoğunlaşırlar. Filin içeceği suya göztaşı katarlar. Bu suyu file içirirler. Bu defa amaçlarına ulaşırlar ve fil zehirlenir.

Filin sahibi olayı öğrenince eski bakıcılarından şüphelenir ve polise teslim eder. Sanıklar bu iş için Kel Hüseyin’den bu iş için 150 lira aldıklarını itiraf ederler.

Bakıcılardan ve Abdullah aynı şekilde “Hayvan Pavyonu” sahibini de aynı metotla zehirlemek istemişler, ama zehirlemeyi başaramazlar ve bu suçtan beraat ederler. (16 Ağustos 1959 Hakimiyet)

Dizgici, haberde iki hata yapar, Birincisi pavyon sahibi Mehmet’i Ahmet yapar. İkincisi de 150 lirayı, 150 kuruş olarak dizer.

Paylaş
Etiketler: AslanayıdomuzfilHayvanat BahçesiİnegölkazkuğuKurt ve TilkiÖrdektavşanlartavuk ve horozlaryılanlar
Önceki Yazı

Genetiği ile Oynanmış Gıdalar

Sonraki Yazı

İç’e Mektuplar

Ekrem Hayri PEKER

Ekrem Hayri PEKER

02/10/1954 tarihinde Mustafakemalpaşa’da doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdi. Evli iki çocukludur. 30 yıldır tekstil sektöründe çalıştı. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı, “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü ve C Grubu iş Güvenliği uzmanıdır. Dört yıl Özbekistan’da bulundu. Gözlemlerini ve Anadolu’yla bağlarını kitaplaştırdı. Ayrıca Tekstile Giriş, Zeus’un İzinde, Özbek Mektupları, Kendi İşletme Dilini Yaratmak, Yeşim Taşı Tarih Türklerle Başlar ve Bursa Sinemaları adında altı kitabı dijital kitabı yayınlanmıştır.

İlişkili Yazılar

Ekrem Hayri PEKER (Müh.)

Teşkilatı Mahsusa

22 Ağustos 2020
5k
Ekrem Hayri PEKER (Müh.)

Vakıf Üniversiteleri-Yeni Üniversiteler ve Acı Bir Deneyim

04 Temmuz 2020
5k
Ekrem Hayri PEKER (Müh.)

Milli Eğitim Bakanına Açık Mektup

03 Temmuz 2020
5k
Ekrem Hayri PEKER (Müh.)

Mezarında Bile Rahat Bırakılmayan Şehzade Cem Sultan (IV)

02 Temmuz 2020
5.2k
Sonraki Yazı

İç'e Mektuplar

Yorumlar 1

  1. Marry GRÜNBART says:
    5 yıl önce

    150 lira ya da kuruş ya da hiç için cinayet, mebla yüksek olsa da suçtur.

    İnsan varoluştan günümüze suça meyl eden korkunç bir canlı.

    Ufacık çıkarlar uğruna ya da büyük çıkarlar uğruna insanlıktan çıkmak kabulenilir şeyler değil.

    İnsan doğanın dengesini bozan tek canlı türü, bu çok acı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap