Kendimden habersiz kattığım acılarıma bir kez daha uyanıyorum
Gün aydı mı sahiden ?
Gün ayabildi mi ?
Işıktan başka ne gelir ki şimdi göz önüne
Yüreğindeki ışığı kaybetmiş birine hangi aydınlıklar cazip gelebilir şimdi?
Ben ! kaç baharı savurdum ömrümde
Kaç baharda takılıp kaldım bilmiyorum
Sayamadım da zaten
Yaralandım ben
Yara aldım çoğu zaman
Süregelen acının üstüneydi bir de kattığım bütün mutsuzluklarım, hayal kırıklıklarım….
Ben mi göremedim yoksa gerçekten de yok muydu etrafım?
Kalabalık neydi?
Şehrin kuru gürültüsü de dahil miydi kalabalık yalnızlığıma?
Ahhhh!
Olur olmadık insanlara meğer kendimden ne çok ödün vermişim
Ne çok şey katmışım kendimden
Ve sonra Ne çabuk yitip gitmişim insanlardan
Ne çabuk kaybeder olmuşum artık bütün iyi niyetlerimi
Acaba daha kaç kez düşmeli umutlarım?
Kaç gönülden daha silinmeli ruhum?
Ve kaç kez daha ölmek gerek, yeniden başlayabilmek için?
Kayboldukça kayboluyorum bu kez
Hüzünlerimi katıyorum sonra her bir lokmama
Kattıkça daha da demleniyor acılarım
Demlendikçe çoğalıyor hüzün kokusu burnumda
Yine zorluyorum, zor duruyorum ayakta
Çektikçe çekiyorum hayat
Dur de artık bana
Dur !

















