Sıkıntı büyük…
Sıkıntı korkunç…
Sıkıntı maddi…
Sıkıntı manevi…
Sıkıntı yaşamı tehdit boyutunda...
Evet gerek son 15 yıldan beri süre gelen geçim, üretim, tüketim, pazarlama sıkıntıları, gerekse Mart ayından buyana süregelen ve ne zaman sonlanacağı bilinmeyen Koronavirüs illeti ile gelen sıkıntı vatandaşı canından bezdirmiş durumda!
Konuyu herkes kendi görüş açısından değerlendirebilir.
Manavından tutun terzisine, kuaföründen tutun öğrencisine, şoföründen tutun genel müdürüne, çocuğundan tutun yaşlısına varıncaya kadar herkesin türlü türlü sıkıntısı var. Türlü türlü sorunu var, türlü türlü çare arayışı içerisinde.
Çareyi kısa yoldan, illegal, ahlak dışı, fırsatçılıkla çözmeye çalışanlar olduğu gibi; sorumluluğunu bilen, ahlak kuralları içerisinde, legal ve orta – uzun vadede çözmeye çalışanlarımız da var.
“Neme lazım, ben kendi problemime bakarım, kimin ne yaptığı beni ilgilendirmediği gibi, benim nasıl sorunu gidermeye çalıştığım da kimseyi ilgilendirmez” diyerek her boyayı boyayıp, fıstığı yeşil arayışı içerisinde olanlar da var!
Koronavirüs öncesi de çekilen sıkıntılar, ne yazık ki virüsle beraber tavan yaptı! Vatandaşın büyük bir kısmı işinden, aşından, maaşından olurken; çok azı yarım gün esasından hareketle açlığını bastırmaya çalıştı. Bırakınız gelecek için yatırım hayalleri kurmayı; günü nasıl geçireceğinin hesabını bile yaparken zorlandı! Oturdu ağladı! Çocuğu, hane halkı, eş – dost görmesin diye gizli gizli gözyaşlarını sildi! Çocuğu için yemedi yedirdi, içmedi içirdi! Parmağında ki yüzüğünü, hatıra alyansını sattı çaktırmadan! Yastık altında ne varsa garibim yedi bitirdi!
Tuzu kuru bazı vatandaşlarımıza ise Koronavirüs “vız geldi tırıs” geçti!
Bankamatiği vardı! Gerektikçe çekti harcadı. Ne aç kaldı ne de açıkta kaldı. İlk günden maskesini aldı taktı! Kan tahlilini yaptırdı. Hatta caka sattı, varlığın canı sağolsun.
Vatandaşın %98’ini ilgilendirmeyen, tüm Dünya’da uçuşlar durmuş olmasına rağmen uçak biletleri düşürüldü! Pırlanta da katma değerde indirim yapıldı! Kredilerde faizler düşürüldü! İşsiz güçsüz vatandaş için ev – araba teşvikleri yapıldı! Kira, elektrik, doğalgaz vs. faturaları ertelendi! Biner lira dağıtılarak 2-3 ay geçim sağlanması için tarifler yapıldı! Tv’lerden fakirlik edebiyatlarına ağırlık verildi ve hatta peygamberimizin bile fakir olduğunu söyleyerek vatandaşın salya sümük ağlamaları, hallerine şükretmeleri için vaazler, sanal medyadan paneller düzenlendi.
Sözün Özü!
Bugün sıkıntılar gözükmeye başladı! Çünkü ertelenen borçlar taksite bağlandı, kiralar normal kiraya eklenerek geri alımına başlandı, kredilerin ödeme zamanı geldi kapıya dayandı ve “CİCİM AYLARI”nın bittiği ilan edildi!
İşte şimdi sıkıntı tavan yaptı.
Öde ödeye bilirsen.
Anlat derdini Marko Paşa’ya!
“Bana mı danıştınız kredi alırken” der mi birileri bilemem amma “görünen köy kılavuz istemez” derler…
Hadi kolay gele.
gazete2000@hotmail.com


















