Benim kendimi bildim bileli kadın yazarlara hayranlığım fazladır. Hepinizin malumu olduğu üzere hayata geri çizgiden başlarlar ve fark atabilmek için diğerlerinden daha fazla çaba harcarlar.
Şöyle çokça kitap yazan popüler yazarlardan birini merak ettim ve sosyal medyada katıldığı bir programda izledim. Sunucu diyor ki, bilim kurgu yazıyorsunuz ve “A” yazarından etkilendiğiniz söyleniyor.
O cevap veriyor, ben yaşadığım şaşkınlıktan ağzımı kapatmayı unutuyorum. Çünkü “A yazarı” türünde dünyada belki de en çok tanınan yazar. O ise hiç okumadığını, editöründen öğrendiği kadarıyla iki kitap arasında bir benzerlik olmadığını söylüyor.
İçimde bir şeyler kırılıyor ama onu temize çıkaracak bir şeyler duymak istiyorum.
Söyleşi devam ediyor. Temize çıkarmıyor, işleri iyice batırıyor.
Bu kez internet kütüphanesinden bakıyorum. Psikolog olduğu yazıyor. Uzantısına baktığımda da sadece kendi beyanı olduğunu görüyorum. Meğer yabancı bir üniversitede psikoloji programına katılmış.Kendini psikolog ilan etmiş.Üzülüyorum. Zaten üniversite mezunu olan birinin ille de daha farklı görünmek için gerçek dışı beyanlar vermesi etik durmuyor.
O kadar kitap okunduysa ve o kadar dizi çekildiyse onun etiketleri sayesinde değildir zaten diye düşünüyorum.
Yine de artık ona karşı zerre hevesim kalmadı. Yazdığı türün en önemli kişisini okumayan veya okumamış gibi yapan yazarla yollarımız birleşmeden ayrıldı…
Şimdi o bolca çarpık ilişki içeren kitaplarıyla yoluna devam etsin. Ben de kendini yerden yere vurmaktan çekinmeyen kıymetlilerimle…





















