Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Anibal GÜLEROĞLU

Bir ‘Salgı’ın Anatomisi…

Anibal GÜLEROĞLU Yazar Anibal GÜLEROĞLU
22 Mart 2020
Anibal GÜLEROĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dünyanın bir yerinde, yanlış bir domuz yanlış bir yarasaya denk düşer ve bu karşılaşmadan, güçlü reseptörlerle insan beyninin ve akciğerlerinin hücrelerine bağlanan, ölümcül bir virüs ortaya çıkar. Kolaylaşan ulaşım, küreselleşen dünyada gelişen iş ortaklıklarıyla iç içe giren insanlar, kıtalararası transfer edilen besin maddeleri…

Bunların her biri, büyük salgınlara sebep olacak virüslerin binlerce kilometre öteye taşınmasına ve rahatlıkla tüm dünyaya yayılmasına aracılık eden unsurlar. Bir insan günde kaç kere yüzüne dokunur? Oturup saymaya gerek yok. Bilim adamlarına göre, 3-5 bin defa! Bu istem dışı alışkanlıkla yüzeylere bulaşan virüsü kapanlar, uzun mesafeler kat edip SALGIN’ı başlatır. Bize de izlemek düşer… Ve tabii izlerken çevremize dokundurduğumuz ellerimizi yüzümüze götürmemeye özen göstererek..

Evet… Maalesef 2019 yılının son ayından bu yana dünyanın pek çok ülkesi, Çin-Wuhan’da baş gösteren COVID-19 virüsünün etkisinde. Başlarda pek üstünde durulmadığı ve sadece çıktığı bölgeyle sınırlı kalacağı düşünüldüğünden olsa gerek bir anda salgına dönüşüverdi.

Durum bu denli vahim ve yaygın olunca komplo teorisyenleri de girdi devreye hemen. İşte tam da bu noktada, yıllar öncesinin salgın-virüs filmleri tekrar popüler oluverdi. Hatta televizyon kanalları da yayın akışlarına aldılar. Misal Star TV, 2013 yapımı FLU/VİRÜS isimli yapımı peş peşe yayınladı. Kuşkusuz salgın-virüs filmleri bununla sınırlı değil.

1976 yapımı THE CASSANDRA CROSSİNG /KASSANDRA GEÇİDİ, 1995 yapımı TWELVE MONKEYS /12 MAYMUN, 2002 yapımı 28 DAYS LATER /28 GÜN SONRA gibi örnekleri sayabiliriz. Yanı sıra virüs yoluyla gerçekleşen zombilikle insanlığın sonunu getirme aksiyonu sergileyen filmler de mevcut.

Lakin bu çeşni bolluğunda dünya çapında en dikkat çekeni ve konuşulanı 2011 yapımı CONTAGİON/SALGIN oldu. Zira içinde bulunduğumuz süreçle bağdaşma özelliği en çok bu filmde görülüyordu. Hal böyleyken biz de, toplumların bu tarz salgınlara karşı ne denli hazırlıksız ve savunmasız olduğunu gösterme amacı güden yapımın kritiğini paylaşalım dedik.

SALGIN’IN CEVABI, İLK GÜNDE!

İkinci gün… Honk Kong’da Kowloon bölgesi… Genç bir adam sokakta fenalaşıp yığılır. Minneapolis, Minesota… Hong Kong’taki iş gezisinden evine dönen Beth grip belirtileri gösterir. Japonya, Tokyo’da otobüste bir adam aniden ölür. Cep telefonuyla belgelenen bu ölüm 12 milyon takipçisi olan blog sahibi serbest gazeteci Alan’ın eline geçer ve internetten yayınlanır. Böylece virüsle birlikte, internet gazeteciliği ve sosyal medya da çıkar sahneye.

Üçüncü gün, Atlanta’da kendini gösteren ölümcül vakalar sergilenir. Virüsün etkisi dördüncü günde San Francisco’da da görülmeye başlar. Beşinci günde devreye giren Dünya Sağlık Örgütü, oluşan öbekleri takip ederek hastalığı tanımlamak ve kaynağına inmek için kolları sıvar nihayet. Tabii virüsü bertaraf etme noktasında fikir çatışmacılığı da gelişir bu süreçte.

Kimileri ‘Altın Çanak’ denilen bir bitkinin tedavi gücünü öne çıkartırken, olaya daha bilimsel yaklaşma mantığıyla bunu kabullenmeyen çevreler için çözüm ‘aşı’ üretmektir.

Dahası… Tıpkı hayatın içindeki gibi… Olup bitenler, vaka-ölüm sayılarına dair gerçekler ve tehlikenin boyutu insanlardan gizlenirken, dünya MEV-1 adı verilen yeni virüsün sebep olduğu küresel bir SALGIN’la karşı karşıyadır…

‘Biri ölünce, tabutundan bir başkası kazanır’… Ürkütücü olsa bile gerçeğin en basit anlatımı bu! Aynı zamanda SALGIN filminin de ana fikri.

Yapımın özelliklerine gelince… Oscar ödüllü Steven Soderbergh’in yönettiği SALGIN, Scot Z. Burns’ün özgün senaryosuna dayanmakta. Başarılı yüzleri bir araya getiren film, fazlasıyla dinamik bir tempoda yol alıyor. İnsanların ilkel güdüleriyle çaresizliklerini, gerçekçi ayrıntılarla yansıtan SALGIN, hakiki mekân çekimleriyle de dikkate değer bir yapıya sahip.

Peki ya mesajları?

Bilimsel gerçeklere dayanan mesajlarla desteklenen anlatım, gündelik yaşamda birbirimize ve ortamlara dokunmanın, sosyal alanlarda insanlar arasındaki yakın mesafelerin sakıncalarını çok net göstermekte en başta.

‘Bir salgının anatomisi’ denecek türden anlatıma sahip olan filmde, nedeni ve tedavisi bilinmeyen ölümcül bir hastalık karşısında ülkelerin tepki farklılıkları da çarpıcı bir biçimde verilmekte. Ayrıca çare üretme evresinde yaşanan rekabet, idarecilerin toplumda kaosu engellemek isterken daha beter paniğe ve yağmaya sebep olan hatalı politikalar geliştirmeleri de filmin ana mesajlarından. Ders alan çıkar belki diye düşünülmüş olsa gerek.

İlaç firmalarının virüsler sayesinde nasıl palazlandığını etkili ve akıcı bir dille anlatan  SALGIN filminin bir diğer özelliğiyse, ‘Yazılı medya ölüyor’ vurgulamasını yapması! Yazılı medyanın, serbest gazetecilerden haber çalma alışkanlığını da basit bir dille anlatıp Alan karakterine bunu yansıtma görevini veriyor. Bu noktada her ayrıntıyı ölçülü bir yaklaşımla ele alan öykü, internet haberciliği sayesinde en gizli telefon konuşmalarının bile deşifre edilebileceğini ve bilgilerin hızla paylaşılabileceğini; bunun da yazılı medyaya karşı büyük avantaj olduğunu öne çıkartmakta! Nasıl ki, günümüzde bunu yaşıyoruz zaten.

Toplu yerlerin sağlık açısından risk taşıdığını gerilimli bir dille aktaran  SALGIN’da, bürokrasinin ve prosedürlerin aksaklıklarına da değinilmekte. En acil sağlık olaylarında bile bürokrasinin harfiyen işlediğini tıbbi gerekçeleriyle görmek mümkün.

Filmdeki bir başka önemli mesaj… Çin’deki insanların hor görülmesi, Amerika ve Avrupa ülkeleri tarafından ayrımcılığa tabi tutulması üstüne… Bunun yansımasıysa, aşı dağıtımı noktasında işlenmekte. Filmin burada kendini aklamak için bir uyanıklık yaptığını da hemen belirteyim. Şöyle ki; sadece yabancıların değil Çin yönetiminin de kendi halkına bu uygulamayı layık gördüğünü fısıldayan repliklerle yapılıyor bu kendini aklama işi.

Tüm bu atmosferde yangından ilk kaçırılacaklar listesinin başında gelen isim kim derseniz… Kolayca tahmin edilebileceği gibi, ABD Başkanı! SALGIN ortaya çıktığı anda, ‘Gemiyi ilk terk eden’ olması, başka yapımlarda da ortaya konulan gerçeği bir kez daha vurgulamakta… Kendilerine aşı önceliğini tanıyan ayrıcalıklı kesim de onun takipçisi. Asker ise her zaman olduğu gibi, Amerika’nın halkı sindirme aracı konumunda.

Ne var ki, SALGIN’ın görüldüğü Avrupa ülkelerinde bu unsurun kullanılmaması dikkat çekici! Ölümlerin ilk oluşumunda biyolojik saldırı ve terör konusuna yoğunlaşılmasıysa, Amerika’nın içine düştüğü paranoyanın tespiti gibi.

Halkın ‘Kırılma noktası’nı kar ve soğuğun zorlu şartlarıyla pekiştiren SALGIN’da öykünün ana karakteri yapılan Mitch de ilgi çekici. Onun ve kızı Jory’nin bağışıklığı, akıl kurcalayan noktalar arasında. Bu özelliği değerlendirip aşı üretme yoluna gidilmemesiyse ayrıca düşündürücü.

SONUÇTA;Günümüz salgın ortamında yeniden popüler hale gelerek en çok izlenen-indirilen filme dönüşen SALGIN, daha önceden de çevrilmiş salgın filmlerinin ve gerçek yaşamdaki olayların izlerini taşıyan bir yapım olarak kayda değer. Kabul etmek gerekir ki, komplo teorilerine düşkün olanlar için de, verdiği malzemelerle, bulunmaz nimet.

Sadece salgınlar karşısında toplumun verdiği tepkiyi, yaşanan paniği değil aynı zamanda normal insanın göremeyeceği yüksek güvenlikli biyokimya laboratuarlarını görme fırsatını da yaratan SALGIN filmini izleyecek olanlara tavsiyem… Son sahnedeki iş makinesinin üstündeki ambleme dikkat etmeleri!

Bu sayede, ‘Birinci gün’ü sona saklayan ve kendince göstermelik gerekçeyle virüsün doğuşunu veren SALGIN’ın, gizliden, işaret ettiği gerçek hastalık nedenini de görebilirler.

Virüslerden ve salgınlardan uzak sağlıklı günler dileğiyle…

Anibal GÜLEROĞLU 

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal

Paylaş
Etiketler: avrupa ülkeleriBilimsel gerçeklereİlaç firmalarının virüsler sayesindeKırılma noktasıSalgınsalgının anatomisi’
Önceki Yazı

Nevruz Ateşiyle Uyanmak

Sonraki Yazı

Şahtı Şahbaz Oldu Ekonomi

Anibal GÜLEROĞLU

Anibal GÜLEROĞLU

İlişkili Yazılar

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil
Anibal GÜLEROĞLU

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil

29 Mart 2023
5k
Anibal GÜLEROĞLU

En Derin Deri Dönüş

26 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Hayat Bugün’ Yüz Güldürür mü?

14 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Gecenin Ucunda’ Işık Var!

19 Eylül 2022
5k
Sonraki Yazı

Şahtı Şahbaz Oldu Ekonomi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap