Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Anibal GÜLEROĞLU

Gerçek Mesajlar Veren Dizi

Anibal GÜLEROĞLU Yazar Anibal GÜLEROĞLU
10 Şubat 2020
Anibal GÜLEROĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Toplumsal ve bireysel yanlışları vurgulamak, onları sorgulamak ve başkalarını bilinçlendirmek insan olmanın gereklerinden… Zira doğruya varabilmek için yanlışları görmeyi bilmek şart. Dolayısıyla yanlış yapmak insanın doğasında varsa, bunları düzeltme bilinci de yanlışları görenlerin vazifesi olmalı bir bakıma! Nasıl ki, Albert Einstein da ‘Yanlış yapmayan insan yoktur. İnsanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur’ sözüyle saptamış bu gerçeği. Lakin insan doğasının yanlışlara kolayca meylettiği gerçeğinde, hatalı ve zararlı olanı anlatıp doğruları işaret etmenin pek kolay olmadığı muhakkak.

İşte tam bu noktada gündelik hayatın renklendiricileri olan kurguların varlığı çıkıyor karşımıza. Özellikle toplumu kapsayan konularda içine düşülen yanlışlara veya şiddet gibi yozlaşmışlıklara dikkat çekmek için bunlara dair mesajları günlük rutinimizde çokça yer tutan kurgulara malzeme yapmak iyi bir formül.

Nitekim özellikle bu sezonun dizilerinde yaşamın içindeki yanlışları gösterme hususunda sıkça mesajcılığa yer verildiğini görüyoruz. Mesela… Doktor dizilerinde sağlık konusundaki yanlışlarımıza dikkat çekilirken, diğer yapımlarda da kadına yönelik şiddet, insanların daha çok kazanç vaadiyle dolandırılması gibi konularda doğru algı yaratma hamleleri mevcut. Dahası bu mantık internetteki platformlarındaki dizilerde de var.

Peki, kurgular bu mesajcılığı yaparken örnek teşkil etmede ne derece etkili olabilir? İnsanların-toplumların, yanlışlarının yarattığı sonuçları kurgulardaki yansımalardan görüp doğrulara yönelmeleri mümkün mü? Bana göre başarılı bir kurgu diliyle bu mümkün. Genele olmasa bile en azından genç kesime hitap etmek, doğruya yönelik bilinç geliştirebilmek olası.

Misal… 30 günlük bedava deneme süresini, her ay yeni bir üyelik açarak istismar edenler yüzünden, Türkiye’den kaldıran Netflix’in yeni dizisi ‘Ragnarok’!

Danimarka-Hollanda ortak yapımı olan ve ilk sezonu altı bölümden oluşan ‘Ragnarok’ ne anlatıyor derseniz… İsminin anlamıyla İskandinav mitolojisinde kıyameti tanımlayan dizinin içeriği de buna uygun yapıda haliyle. Bundan dolayı, mitolojik tanımla paralel biçimde, doğal felaketlerle başlayan ve tanrılarla devlerin savaşıyla noktalanan bir süreci belirttiğini söyleyelim öncelikle. Ancak İskandinav mitolojisine dayanan kurgunun özünde bundan daha derin bir yön var ki, o da Norveç’ten tüm dünyayı ilgilendiren bir konuda gerçek mesajlar vermeyi hedeflemesi!

 

NORVEÇ’İN GERÇEKLERİ ‘RAGNAROK’TA!

Fantastik öğeleri bünyesinde barındıran gençlik ağırlıklı yapısıyla ‘Ragnarok’, Norveç’in şirin kasabalarından olan ve Folgefonna buzulunun yakınında bulunan Odda’da çekilmiş bir dizi. Fiyortların kenarındaki bu kasabanın adını dizide ‘Edda’ şeklinde değiştiren kurgunun en önemli özelliği de bu mükemmel doğa yapısından geliyor zaten. Tabii mesajcılığı da!

Şöyle ki; Kasabaya tepeden bakan Trolltunga(Troll Dili) kayalığının da bulunduğu bölge dünyanın varoluşuna dair mitolojik özelliğinin yanı sıra hızla eriyen buzullarıyla da önem taşımakta. ‘Ragnarok’un içeriği de bu doğrultuda ilerliyor nitekim. Konuyu çok derine inmeden özetleyecek olursak…

“Yeni Çocuk”, “541 Metre”, “Jutulheim”, “Ginnungagap”, “Atom Numarası 48” ve “Evet, Bu Ülkeyi Seviyoruz” isimli bölümlerden oluşan ilk sezon, baş kahramanımız Magne ile ailesinin Edda kasabasındaki baba ocağına gelişiyle başlıyor.

Büyük kentte yaşam zorunluluğundan kaynaklanan bu mecburi göç ile ilk mesaj gösteriyor kendini. Norveç’teki yaşam koşullarının hiç de güllük gülistanlık olmadığını ortaya koyarak ilk mesajını veren dizi, abur cubura, çikolata-gofrete ve hazır yemeklere düşkün anne figürüyle de iki oğluna tek başına bakmak durumundaki bir kadının içine düştüğü ruhsal bunalımı, sorumluluktan kaçma arzusunu gösteriyor bize en gerçekçisinden.

Karakter yapılandırmasının ve canlandırmaların ülke profiline çokça uyduğu dizide ayrıca bu başlangıç evresinde karşımıza konan bir diğer mesaj, çocukların eğitim sürecinde hayli yanlış yorumlamaya sebep olup sorun yaratan disleksi konusunda! Öğrenme bozukluğu olan ve zekâ geriliğiyle kesinlikle ilgisi bulunmayan disleksi, Magne karakteriyle gösteriyor yüzünü. Dizideki okul tablosu, çocukların eğitimi için yüksek performans sarf ettiği söylenen ve yarattığı sisteme övgüler dizilen Norveç’te durum gerçekten de böyle mi diye düşündüren türden. Yani gayet rahat bir sistemi eğitim için uygun gören Norveç, özel durumu olan öğrencilerine karşı ne derece ilgili? Dahası, ödevlerdeki fikir özgürlüğü nereye kadar? Kervancının develerini ürkütene kadar mı? Zira dizideki tabloyla oldukça eleştirel bir bakış açısı sunulmakta bu konuda.

İçinizdeki gücü fark edip dışa vurmak için bazen bir dokunuş yeter dercesine, Magne ile mitolojik tanrı olayını bağdaştıran dizide Norveç’e dair bir başka eleştirel mesaj, Norveç’teki her kasabanın bir büyük fabrika çevresinde konuşlandığı yönünde. Kurallara uymak adına kendi çocuğunu bile gammazlama noktasına ulaşan aile yapısının iticiliğiyle karşımıza çıkartılan dizide, kasabayı besleyen bu fabrikaların sahiplerinin orayı yönetenlere de hükmettiği gerçeği dillendirilmekte. Yani fabrikaların sahibi olan zengin aileler, eğitim-sağlık kurumları dâhil, kasabanın da sahibi oluyor ve istediği gibi at koşturabiliyor denmekte… Ki bu durum, içlerindeki kötülüğü dış görünüşleriyle ve yardımsever duruşlarıyla kamufle etmeyi başaran Vidar ve ailesi aracılığıyla resmedilmekte bölümler boyunca.

Öğrenci değişimi sistemiyle gelen yabancı öğrencilere ayrımcılık kokan mantıkla yaklaşan öğretmenin ‘Birbirinizi tanırsınız’ tarzı ifadesi üstünden, Norveç’teki yaşam ve eğitim standardını gerçekçi yansımalarla ele alan dizinin asıl odaklandığı mesajcılığa gelince… Dünyayı tehdit eden çevre kirliliği ve buzulların hızla erimesindeki endüstriyel atık faktörü!

‘Neden musluktan akan suyu içemiyoruz da şişe suyu alıyoruz’diye sorgulayan… Norveç’teki iklim değişikliğine ve buzulların hızla erimesine dikkat çeken… Fabrikadaki çalışma koşullarından dolayı hastalanan işçiye sigortanın tazminat ödememesiyle sosyal güvence sisteminin yanlılığını gösteren ‘Ragnarok’, bu noktada cesur bir çevreci kesiliyor açıkçası. Doğayı ve dolayısıyla insanlığın geleceğini korumak için mücadele veren çevrecilerin her zorluğu ve engellemeyi göze alırken hayatlarını ortaya koydukları gerçeğine vurgulama yaparak ilerleyen dizi, geçim kapısı olarak görünen fabrikaların atıklarıyla nasıl büyük bir tehlike teşkil ettiklerini aktarıyor ilk sezonunda. Dahası bu gerçeği, kadim kötülükle harmanlayan kurgu, dünyaya zarar veren devlerle mücadele etmek için normal insanların bireysel çabasından ziyade, tanrısal güce ihtiyaç olduğunu ima ediyor bize.

Norveç kasabalarındaki emniyet güçlerinin fakirlerin başına gelen olumsuzlukları derinlemesine araştırmak yerine geçiştirmeyi ve dosyaları çabucak kapatmayı seçtiğini düşündüren bir gelişimle çevreci kız Isolde’nin başına gelenleri işleyen dizide, gelişmiş ülkelerde soruna dönüşen zehirli atıkların az gelişmiş ve gelişmemiş bölgelere yollandığı gerçeğine de yer verilmiş halde. Anlayacağınız Norveç’in dıştan görünmeyen gerçekleri ‘Ragnarok’ta dillendirilmiş!

SONUÇTA; Bilinçlendirici mesajcı yapısıyla öne çıkan ve Norveç’in gerçeklerine dair bir kurgu imajı yaratan ‘Ragnarok’ tüm bu özellikleriyle sıradan bir dizi olmanın ötesine geçmeyi başaran, sıkılmadan izlenebilecek ilginç bir iş.

Grönland’daki bir buzulun 15 yılda 100 metre eridiğini düşünürsek… İskandinav mitolojisinin kıyamet unsurlarını aklı havada olmayan ciddi bir gençlik tablosuyla harmanlayan ‘Ragnarok’taki mesajcılığın gerçekçiliği çok daha etkili olmakta kuşkusuz. Keza bu kasabadaki kurgusal yaşam standartlarına bakıp kıyaslayarak, davulun sesinin uzaktan tatlı geldiği gerçeğini de anımsamak mümkün.

Diyeceğim o ki, mitolojiye-fantastik öykülere meraklı olanların yanı sıra kurguların hayali dünyasından gerçekçi mesajlar bekleyenler için, günümüz dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunlara ilaveten, İskandinav ülkelerinin içyüzünü hissettiren ‘Ragnarok’ biçilmiş kaftan!

Ucu açık biten ilk sezonun devamı seneye gelir mi? Hep birlikte göreceğiz.

Anibal GÜLEROĞLU

Paylaş
Etiketler: bireyselİskandinav mitolojisindeNetflixtoplumsalTV Programlarıyanlışları
Önceki Yazı

Son Senelerde Artan Hastalık: Akciğer Sertleşmesi

Sonraki Yazı

Sa’ye Sarılmadın Hikmete Râm olmadın…

Anibal GÜLEROĞLU

Anibal GÜLEROĞLU

İlişkili Yazılar

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil
Anibal GÜLEROĞLU

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil

29 Mart 2023
5k
Anibal GÜLEROĞLU

En Derin Deri Dönüş

26 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Hayat Bugün’ Yüz Güldürür mü?

14 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Gecenin Ucunda’ Işık Var!

19 Eylül 2022
5k
Sonraki Yazı

Sa'ye Sarılmadın Hikmete Râm olmadın...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap