Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ömer Sabri KURŞUN

Haset

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
27 Kasım 2019
Ömer Sabri KURŞUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…

Özlemeyi biliyorsan tebessüm et. Beklemeyi biliyorsan sabret… Sevmeyi biliyorsan…
Aç kollarını__________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

Haset

Haset, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Hasedi ilk Hâbil ile Kabil’in hikâyesinde görüyoruz. Hâbil, kardeşi Kabil tarafından katledildi, yani ilk cinayetin sebebi hasetti. Kabil, kardeşinin Allah’ın gözünde daha sevgili olmasına haset etti ve yeryüzünde haset yüzünden ilk cinayet işlendi.

Yine, Hz. Yusuf’un kardeşleri ona haset ettiler ve aynı zamanda onu kıskandılar. Bu olumsuz duygular onun ölmesini isteyecek kadar ileri gitti. En son, “öldürmeyelim ama kuyuya atalım” düşüncesinde karar kıldılar.

Peki, ne demek haset?

Haset kelimesinin TDK tanımı “kıskançlık, çekememezlik” dir.
Sahip olunmayan bir özelliği bir başkasında görüp, onu tutkuyla, şiddetle arzulamak demek…
Bizde bu özellik yoksa karşımızdakinde varsa ve bunu şiddetle, tutkuyla arzuluyorsak ve bu arzu yıkıcı bir hâle gelmişse buna haset diyoruz.

Oysa Melanie Klein, “Haset, arzulanan bir şeyin, başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği inancının yol açtığı kızgın bir duygudur, hasetlik ki, o istenen şeyi sahibinden çekip almaya ya da bozmaya, kirletmeye yönelir. Haset, öznenin sadece bir kişiyle olan ilişkisiyle ilgilidir ve kökeni de anneyle o herkesi dışlayan en eski ilişkide yatıyordur.” der.
Günümüzde pek çok insanın duygularının birbirine girdiğini fark ediyor musunuz? Duygular raydan çıktı sanki. Önce imrenmeyle başlıyor, ardından imrenilen kişi kıskanılıyor ve kıskançlık duygusu raydan çıkmaya başlayınca veya kıskanılan kişinin olanaklarına sahip olunamayınca haset devreye giriyor. Kıskançlık “Onda var, bende yok” duygusunun adıyken, haset “Bende yok, onda da olmasın” duygusunun adıdır. Kıskançlık mahrumiyetle ilişkilendirilirken, haset sahip olamamanın getirdiği aşırı bir duygu olarak karşımıza çıkar.

Kıskançlık ve haset arasında fark olduğunu söyler ve kıskançlığı şöyle tanımlar, “Kıskançlık da hasete dayanır ama öznenin en az iki kişiyle ilişki içinde olmasını gerektirir: Özne, kendi hakkı olan sevginin rakibinin tarafından elinden alındığına ya da alınma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna inanıyordur. Kıskançlığın günlük kullanımında, sevilen kişiyle özne arasına bir üçüncü kişi girmiştir.”
Hasetli kişi, arzu ettiği şeyin başkasında olmasını görmekten acı duyar ve eğer kendinde olmayacaksa, o kişinin de elinde olmamasını ister. Hasetli kişi, başkalarının haz ve memnuniyetinden mutsuz olur. Bu yüzden hasetli kişiyi tatmin etmek zordur. Haset duygusu yıkıcıdır ve büyük bir mutsuzluk kaynağıdır.

Habis bir insan hastalığı olan haset İyilikleri tüketen korkunç bir hastalıktır…
Haset çekememezlik ve kıskançlık sebebiyle başka bir insanın elindeki nimetin ve iyi kazanımların yok olmasını istemektir.
Başkasının mutluluğunu çekememe yüzünden, kişinin kendi ruh dünyasını perişan etmesinin tanımı, hasettir… Haset, bir kimsenin sahip olduğu sağlık, güzellik, çocuk, makam, mal, huzur, şöhret vb. her hangi bir nimetten ötürü insanın, yoğun bir kıskançlık duygusuna kapılarak kendini germesi, içi içini yemesidir…
Haset öfkedir, güvensizliktir. Mutsuzluğu, yalnızlığı ve çaresizliği beraberinde getirir.
Haset bazen gıpta ile karıştırılır.
‘Allah Resulü’ “İki kimseye gıpta etmekte sakınca yoktur: Kendisine bahşedilen serveti Allah yolunda infak eden imkân sahibi ve Allah’ın lütfettiği ilmi yaşayıp başkalarına da öğreten kimse” buyurmuştur…

Kıskançlık, açgözlülük, kişiye istediğini elde ettiremeyecek duygulardır. Haset dolu şahsiyetler, kendilerini değersiz, önemsiz, sayılıp ve sevilmeyen biri gibi hissederler. Öne çıkmak, gösteriş yapmak, kendilerini belli etmek içten içe arzularıdır. Yanıp tutuştukları ve kontrol edemedikleri gözlerinden fışkıran haset ile çevrelerine ateş saçarlar. İyiye, doğruya ve güzele kim bir adım atarsa onu alaşağı etmek gibi bir dürtüleri mevcuttur. Descartes: “Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur.” diyor.
Karşısındakini ya sevgiden dolayı, ya da “Onda var bende niçin yok” diye kıskanan bu insancıklar için her şey hedeftir. Güzel bir aile sistemin mi var kıskanır; onun cebinden çalmadan alın teri ile bir şey mi aldın kıskanır; hakkınla çalışıp çabalayarak makam ve paye sahibi mi oldun kıskanır, seviyor musun kıskanır; seviliyor musun kıskanır; maddi ve manevi her şeyi sinsice kıskanır. Bu kem göz şahsiyetler için anlatılan hikâye ilginçtir. “Haset dolu bir insana benzer yaratığa şişeden çıkan cin sorar: “Dile benden ne dilersen ancak ne istersen komşun iki katına sahip olacak.”
Mahlûkatın cevabı hazırdır: “Bir gözümü kör et o zaman!”

Haset, zehirli bir dua’dır. Kişi hasetle kendini de karşısındakini de zehirler. Hz. Yusuf’un kuyuya atılmasında asıl sebebin kardeşler arasındaki haset duygusu olması gerçekten düşündürücüdür. Bu hastalık kardeşi kardeşe öldürtebiliyor, derin kuyuya attırabiliyorsa, başka insanlara neler yaptırmaz? Haset hastalığına müptela olan insanlar için her şey hedeftir. Mutlu bir aileniz mi var?
Haset eder. Onun cebinden çalmadan alın teriyle bir şey mi kazandınız? Çekemez. Hakkınızla çalışıp çabalayarak makam ya da paye sahibi mi oldunuz? Kıskanır…

Haset insan başkasını kıskanır¸ çekemez; başkasında olan sağlık¸ zenginlik ve benzeri nimetlerden dolayı rahatsız olur¸ o kişiden o nimetin gitmesini ister. Bu¸ insan bünyesine zarar veren ve dinini ifsat eden kötü bir huydur. Kalpte bulunan ve insanı kötülüklere sürükleyen en önemli ve gayr-i ahlâkî özelliklerden¸ hastalıklardan birisidir. Yol açacağı büyük zararları sebebiyle Yüce Allah haset edenin şerrinden kendisine sığınmamızı emretmiştir. Çünkü böyle habis duygular taşıyan birinin şerrinden insanları ancak onları yaratanımız olan Allah koruyabilir. Hasetçinin zararını bertaraf edebilecek güce de sadece O sahiptir.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Haset, tıpkı ateşin odunu yiyip tükettiği gibi iyilikleri yer tüketir.” Şu sorulara vereceğimiz cevaplar haset karşısındaki yerimizi tayin edecektir: Arkadaşlarımızın başarı ve mutluluğunu kendi başarı ve mutluluğumuz bilip sevinebiliyor muyuz? Dostumuzun meşru ticaretinden büyük kazançlar elde etmesinden memnun oluyor muyuz?
Komşumuzun ya da bir tanıdığımızın, çoluk çocuğuyla mesut bir aile hayatı sürdüğünü görünce “Ne güzel, Allah bunu herkese nasip etsin” diyebiliyor muyuz?
İçimizden bir kimseye nasip olmuş bir saadetin herkes tarafından erişilmesini, paylaşılmasını arzu etmek bir ruh zenginliğinin işaretidir. Haset böyle ruhlara saldırmayı göze alamaz.

Haset, kıskançlık ve açgözlülük arasındaki farkları görmek gerekir. Haset, arzulanan bir şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği inancının yol açtığı kızgın bir duygudur; hasetlik ki, o istenen şeyi sahibinden çekip almaya ya da bozmaya, kirletmeye yönelir.
Günümüzde pek çok insanın duygularının birbirine girdiğini fark ediyor musunuz? Duygular raydan çıktı sanki. Önce imrenmeyle başlıyor, ardından imrenilen kişi kıskanılıyor ve kıskançlık duygusu raydan çıkmaya başlayınca veya kıskanılan kişinin olanaklarına sahip olunamayınca haset devreye giriyor.
Şu da var: Haset öznenin sadece bir kişiyle olan ilişkisiyle ilgilidir ve kökeni de anneyle o herkesi dışlayan en eski ilişkide yatıyordur. Kıskançlık da hasete dayanır, âmâ öznenin en az iki kişisiyle ilişki içinde olmasını gerektirir: Özne, kendi hakkı olan sevginin rakibi tarafından elinden alındığına ya da alınma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna inanıyordur. Kıskançlığın günlük kullanımda, sevilen kişiyle özne arasına bir üçüncü kişi girmiştir.
Açgözlülükse özneyi sürekli uyaran ama doyurulması imkânsız bir istektir, hem öznenin ihtiyacından hem de nesnenin verebileceğinden fazlasına yönelen bir istek.

Kişiler arası ilişkilerde yaşanan duygu yozlaşmasının en tehlikeli olmaya başladığı yer duygu karmaşalarıdır. En tehlikeli duygular iki insan arasındaysa, döner dolaşır birkaç kişinin zorluk yaşamasıyla sonuçlanır. Eğer bu karmaşa çözümlenmezse kişiler arası duygu karmaşaları genişler, kitlelere ulaşır. İşleyiş garipleşir, ülke dengesizleşir.
Hiç kimseye faydası olmayan bu hastalığın öncelikle kalbe girmesine yol verilmemelidir. Bunun yolu da, insandaki hoşgörü, diğergamlık, başkasının meziyetleriyle iftihar etme ve sevgi gibi insanî hisleri daha çocuk yaşlarda arttırarak beslemekle mümkün olacaktır.
Haset olgun insan vasfı değildir. Haset, kuvvetli bir histir sevgiyi yok eder. Farkına varmadan kalpteki sevgi yok olur ki en tehlikelisi korkuncu sevgini yok olmasıdır. Sevginizi haset duygusuna yendirmeyiniz, yedirmeyiniz. Sevin, Sevin hayat sevince güzel ve diyelim ki her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir… Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun, gecenizden doğan sabahınıza selam olsun…

En son şunu diyorum dostlarıma bu gün için lütfen: Bu konuyla ilgili Leyla Navaro’nun “Yıkıcı Hasetten Yaratıcılığa Bir Yolculuk”- https://www.youtube.com/watch?v=lWNQ_h6cjfM – konuşmasını izlemenizi öneririm.

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: Allah RasulüHabis bir insanHasetli kişikıskançlık duygusuMelanie Klein
Önceki Yazı

Gazetecilerin Kıdem Tazminatı

Sonraki Yazı

Rus Lideri Putin Demiş ki…

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Hayat
Edebiyat

Hayat

21 Şubat 2025
5k
Sadaka Taşı
Eğitim & Kültür

Sadaka Taşı

20 Şubat 2025
5k
Bir Anne
Edebiyat

Bir Anne

19 Şubat 2025
5k
Hayat ve Paylaşmak
Edebiyat

Hayat ve Paylaşmak

18 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Rus Lideri Putin Demiş ki...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap