Dün 14 Mart Tıp Bayramı idi. Medyadaki haberlere göre ülkemizin çeşitli şehirlerinde çeşitli kutlamalar ve etkinlikler yapılmış. Ben bunlar içinde, biri ülkemizin en doğusunda biri en batısında yer alan iki güzel şehrimizde yapılan, birbirine ancak bu kadar zıt olabilecek iki toplantıdan bahsetmek istiyorum.
www.medimagazine.com sitesinde okuduğum haberlerden ilki ‘Tıp Bayramı 4 doktorla kutlandı’ başlığını taşıyor. Van’ da Tıp Bayramı sebebiyle valilik bahçesinde düzenlenen törene 4’ ü doktor olan toplam 6 kişi katılmış. İstiklal Marşı okunduktan sonra çelenk koyma töreni yapılmış, ardından saygı duruşunda bulunulmuş ve daha sonra da Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Bölümüne geçilmiş. Sağlık Müdürü ve beraberindekiler görevli doktorlara gül dağıtarak bayramlarını kutlamışlar ve oradan da İpekyolu Devlet Hastanesine geçmişler. İl Sağlık Müdürlüğü kadrosunda 838 kişinin görev yaptığı kentte, törene 4 kişinin katılması dikkatlerden kaçmazken, İl Sağlık Müdürü Çetinkaya herkese davetiye gönderdiklerini söylemiş.
Aynı kaynaktaki ikinci haber ise İzmir’ den ve ‘İzmirli hekimler tıp balosunu buruk geçirdiler’ başlığı altında yer alıyor. İzmirli hekimler, tıp balosunu son dönemde hekimler aleyhine ve sağlık hakkına yönelik kaygıları nedeniyle buruk kutladıklarını söylemişler.
Sitede bir de o geceye ait resim var. Sandalyeleri düğünlerde olduğu gibi parlak saten kumaşla süslenmiş, şarap (vişne suyu olma ihtimali de var!) ve rakı (ayran veya süt de olabilir!) kadehleri ve zengin ordövr tabakları ile donatılmış büyük bir masa etrafında oturan hepsi de kravatlı kişiler görülüyor. Masada dik duran beyaz kâğıtlarda da gecenin muhtemelen pek zengin olan mönüsü yer alıyor olmalı.
Arkada görülen masalar da hep dolu.
Haberin devamında balonun Kuşadası Pine Bay Otel’ de düzenlendiği ve programa katılan pek çok tanınmış hekimin canlı müzik eşliğinde eğlendikleri de bildiriliyor. Ancak gelin görün ki, resimde eğlenen kimse olmadığı gibi aksine herkes düşünceli ve adeta dut yemiş bülbül görünümünde.
Ben oldum olası böyle törenleri, hele de ilaç firmaları tarafından tertip edilen toplantıları hiç sevmem. Hekimlikte 31 seneyi geride bıraktım. Bugüne kadar sadece bir kere, o da öğrenci iken ve muhtemelen de kız ‘kesmek’ için (eli boş dönmüştüm), nerede olduğunu şimdi hatırlamadığım bir toplantıya (balo muydu bilemiyorum) katılmıştım. Ondan sonra bir kere olsun Tıp Balosu adı verilen bu acayip balolara katılmadım. Sadece bundan dört sene önce İstanbul Tabip Odası’ nın Atatürk Kültür Merkezinde tertiplediği bir gecede birkaç ‘müzisyen hekimle’ beraber yer almış ve ud çalmıştım.
Gelelim neticeye
Bu iki haber için yorumum şöyle:
BİR: Tıp bayramında İstiklal Marşı okunmasına, saygı duruşunda bulunulmasına ve çelenk konulmasına -kimse kusura bakmasın ve yanlış anlamasın- bir mâna veremiyorum.
İKİ: Elbette Tabip Odaları tıp baloları tertipleyebilir, isteyen hekimler katılabilir, eğlenebilir; bu kimseyi ilgilendirmez. Ben sadece bu geceye katılanların masraflarını kendilerinin mi verdiklerini, yoksa bunun ilaç firmaları tarafından mı karşılandığını merak ediyorum. İzmir Tabipler Odası bu konuda bir açıklama yaparsa yayınlamaya hazırım.
