İnsanoğlu bir garip varlık! Yüce Yaratanın kendisine verdiği akıl nimeti ile hayatına yön vermeye çalışıyor. Güzel ahlaka ulaşıp şerefli ve onurlu bir yaşam sürenlerin yanı sıra; bir de hayata geliş gayesini unutup, dilediği gibi yaşayan, dağınık gününü gün eden gurubumuz var.
Öyle ki ahlak, Erdem, Şeref ve haysiyeti ile meleklerin dahi imrendiği guruba karşı; her türlü hayvani duyguları tadıp Şeytana pabuç çıkaran gurubumuz var: Bunlara ne söyleseniz söz kar etmez!.. İrade tercihini Hak’tan yana kullananlar ile irade tercihini Şeytan’dan yana kullananlar arasında apaçık bir savaş var. Öyle değil mi?
Hakkı ve ahlaki erdemleri tavsiye edenler ne hikmetse daha zayıf kalıyor: belki de bu zayıflık insan oğlunun zafiyetlerinden kaynaklanıyor dersek daha doğru olur! İnsanı Hak din ve ahlaki değerlerinden uzaklaştırmaya çalışan o kadar çok nedenler var ki, saymakla bitiremezsiniz.
Makam, mevki, şöhret olma, mal biriktirme, dünya hevesleri, şehevi duygular, ihtiraslar ve her türlü sapık akımlar bunlardan bazılarıdır. Biz bugünkü yazımızda zehirli akımlar üzerinde durmak istiyoruz. Ne gibi? diyeceksiniz: Sapık ideolojiler ve sapkın düşünceler gibi…
Doğru ve Hak tektir öyle değil mi? Ama bazılarına göre öyle değil! Binbir fikir binbir yol var; Hak ve gerçek olduğunu söyleyen. İdeolojik düşüncelerin yanı sıra mezhep ve tarikat farklılıkları da bunların bazıları.
Günümüzün en yaygın dinleri: İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik ve Budizm. Ama bunlar arasında da mezhepler yaygınlaştırılmış bir çok mezhebe bölünmüşüz! O yetmemiş bir de tarikat ve cemaatlere ayrılmışız! Bunların hepsi biz doğru yoldayız ve Hakkız iddiası ile yola çıkmışlar!
Hristiyanlar HZ. İsa ile yoluna devam etmeye çalışan Batı dünyası: Ama ne yazı ki: bugün her türlü kötülüğün ve sapkın düşüncenin içerisinde debelenip duruyorlar. Batı da Kokuşmuş, iğrenç bir yaşam söz konusu…Budizm: Çin ve Hindistan’ın çevresinde devam eden batıl bir ideoloji. Bunların da ahlaken çökmüş olduklarını görüyoruz! Fuhşun ve alkolün batağında yüzüyorlar! Yahudiler: İsrail ve Amerikan kaynaklı bir gurup. Kendilerini yeryüzünün efendisi, üstün ırkı kabul edip ideolojileri uğruna her şeyi mübah kabul eden hırçın ve zalim bir millet!..
Bize göre bu akımlar ve ideolojiler devirlerini tamamlamış, hükümleri Kur’anın emri ile rafa kaldırılmış dinler. Çünkü son din İslam, son peygamber de Hz.Muhammed’ Aleyhisselam! Ona indirilen Kur’an da son kitap ve bizim kitabımız. Bize göre günümüzde Kur’an ve İslam dışı her hüküm batıl ve zehirli akımlardır, öyle değil mi?
Son notumuz şu: İslam Hak din ve en son din! İslamın kaynakları var: vahiy- kitap (Kur’anı Kerim), Sünnet
(Peygamberimizin uygulamaları ve hadisleri), İcma- ümmet (İslam alimlerinin fetvaları- içtihatlar). İslam ahlak ve hukuku Kur’ana ve Peygamberimizin uygulamalarına dayanıyor! Bunda hiç bir endişemiz ve hilafımız yoktur!
Yine bir ancak daha diyelim ve parantez açalım: Mezhep farklılıkları içinde sapık mezheplerin ( İslama bilinçle sokulmuş olan sapkın düşüncelerin yanı sıra bizim Hak kabul ettiğimiz dört mezhepte uygulama dışında İnanç problemi yok diyoruz!) El- Hak! İslam akidesinin özüne uymayan bu sapkın akımları şiddetle reddederiz! Bu da tamam. Geriye bir de tarikatlarımız ve cemaatlerimiz kaldı. Bunların içerisinde de İslamın özüne ve akidesine uygun olanlara sözümüz yok! Fakat şahsa ve kişilere bağı, kişileri yücelten, Allah’la kul arasına giren sapkın düşünceler ve sapkın tarikatlar var: Bunlar insanları zehirleyen Hak yoldan uzaklaştıran düşünce ve uygulamalardır.
Son derece dikkatli olmak gerekir. Allah korusun Hakka ve İslama hizmet ediyorum derken sapıklığa düşer dinden uzaklaşırsınız. İslamın özü Kur’an ve Sünnete bağlı kalmaktır. Ahmede, Mehmet’e ya da falana, filana hizmet ederek, el- etek öperek cennete ulaşmazsınız! Günümüzde tarikat adı altında bir çok sapkın düşünce Hak gibi gösterilmektedir! Şahıslar öne çıkarılıyor, hizmet şahsa yönlendiriliyor! FETO harekatını ve FETO gerçeğini unutmayınız! İslam cemaat dinidir doğrudur: bu cemaat Kur’ana ve sünnete bağlı kalan cemaattir! Din de bu kaynaklardan öğrenilir (sapık zihniyetli insanların ağzından değil).
