Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

S-400’ün Politik Anlamı

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
29 Temmuz 2019
Hüseyin ŞENGÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füzeleri parçalar halinde geliyor. Medyanın malumatfuruşlarına iş çıktı; her birisi S-400 uzmanı kesildi. Hukukçunun tarihçi, tarihçinin biyolog, madencinin mimar, jeofizikçinin edebiyat eleştirmeni, gazetecinin her şeyi bilen, siyasetçinin ise her şey olduğu, bunlara bir de jeopolitkçi, güvenlik uzmanı gibi “meslekler” ihdas edilerek konuşturulan “Napolyonlar” vs. eklenmesiyle oluşan kakofoniyi görüyorduk.

Fakat S-400 gibi son derece sofistike silah sistemleri üzerine bu kadar “meslek erbabının” (ki, ülkemizin bir hayli gelişmiş olduğunun da göstergesidir!) olduğunu doğrusu bilmiyordum.

S-400 güzellemeleri yapanlar, işin politik anlamını bilerek çarpıtıyorlar. NATO üyesi olan Türkiye’nin NATO karşıtı Rusya’dan böylesine özgün silah(lar) almasının Türkiye için ne gibi politik sonuçları olur sorusunun üzeri örtülüyor.

Neden Erdoğan iktidarı Batı’dan uzaklaşma pahasına Rusya ile yakınlaşıyor?

S-400 alınması, Türkiye’nin Suriye’de kendine alan açma çabasının ve Rus uçağını düşürmesinin bir bedeli olarak Rusya’ya verilmiş tavizlerin bir sonucu olabilir mi?

Erdoğan, ABD ile Rusya arasında bir sarkaç politikası yürüterek kendine Ortadoğu’da politik bir alan açma ve bu bağlamda özellikle Suriye’deki Kürt oluşumunu boğmanın yollarını mı arıyor?

Erdoğan dış politikayı, iç politikadaki totaliterleşme inşasının bir parçası olarak mı kullanıyor?

Bütün bunlar bize, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füze sisteminin, salt bir silahlanma politikasından daha fazla politik anlama sahip olduğunu gösteriyor.

Silahtan anlamam, bilmem. Konvansiyonel silahlar İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ikinci plana düştü. Bilgi teknolojileriyle programlanmış nükleer silahlar, kıtalararası füzeler yapılıyor ki, insan insanın felaketini hazırlıyor.

Bildiğim şu ki, tarih boyunca her bir yeni silah üretimi, onu etkisiz kılacak karşıtlığa sahip başka bir silahın üretimini doğurdu.

Tipik örnektir; tank ve tankı etkisiz kılmak için üretilen tanksavar. Bunun şimdilik bir sonu da görünmüyor. Onun için, yarın S-400 savunma füze sistemini boşa çıkaracak bir başka silah yapılabilir. 30 yıl önce öve öve bitirilemeyen F16 uçakları artık ıskartaya çıkmak üzere. Yerine ne güzel F35’ler üretildi! ABD’nin F35’i olmuyorsa, Rusya’nın SU35’i var! Bu silahlanma işi bir kara delik gibi insan hayatını, canlı hayatını, doğayı, ekonomiyi yutmaya devam eder.

Her bir ülkenin kendini……..

Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füzeleri parçalar halinde geliyor. Medyanın malumatfuruşlarına iş çıktı; her birisi S-400 uzmanı kesildi. Hukukçunun tarihçi, tarihçinin biyolog, madencinin mimar, jeofizikçinin edebiyat eleştirmeni, gazetecinin her şeyi bilen, siyasetçinin ise her şey olduğu, bunlara bir de jeopolitkçi, güvenlik uzmanı gibi “meslekler” ihdas edilerek konuşturulan “Napolyonlar” vs. eklenmesiyle oluşan kakofoniyi görüyorduk.

Fakat S-400 gibi son derece sofistike silah sistemleri üzerine bu kadar “meslek erbabının” (ki, ülkemizin bir hayli gelişmiş olduğunun da göstergesidir!) olduğunu doğrusu bilmiyordum.

S-400 güzellemeleri yapanlar, işin politik anlamını bilerek çarpıtıyorlar. NATO üyesi olan Türkiye’nin NATO karşıtı Rusya’dan böylesine özgün silah(lar) almasının Türkiye için ne gibi politik sonuçları olur sorusunun üzeri örtülüyor.

Neden Erdoğan iktidarı Batı’dan uzaklaşma pahasına Rusya ile yakınlaşıyor?

S-400 alınması, Türkiye’nin Suriye’de kendine alan açma çabasının ve Rus uçağını düşürmesinin bir bedeli olarak Rusya’ya verilmiş tavizlerin bir sonucu olabilir mi?

Erdoğan, ABD ile Rusya arasında bir sarkaç politikası yürüterek kendine Ortadoğu’da politik bir alan açma ve bu bağlamda özellikle Suriye’deki Kürt oluşumunu boğmanın yollarını mı arıyor?

Erdoğan dış politikayı, iç politikadaki totaliterleşme inşasının bir parçası olarak mı kullanıyor?

Bütün bunlar bize, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füze sisteminin, salt bir silahlanma politikasından daha fazla politik anlama sahip olduğunu gösteriyor.

Silahtan anlamam, bilmem. Konvansiyonel silahlar İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ikinci plana düştü. Bilgi teknolojileriyle programlanmış nükleer silahlar, kıtalararası füzeler yapılıyor ki, insan insanın felaketini hazırlıyor.

Bildiğim şu ki, tarih boyunca her bir yeni silah üretimi, onu etkisiz kılacak karşıtlığa sahip başka bir silahın üretimini doğurdu.

Tipik örnektir; tank ve tankı etkisiz kılmak için üretilen tanksavar. Bunun şimdilik bir sonu da görünmüyor. Onun için, yarın S-400 savunma füze sistemini boşa çıkaracak bir başka silah yapılabilir. 30 yıl önce öve öve bitirilemeyen F16 uçakları artık ıskartaya çıkmak üzere. Yerine ne güzel F35’ler üretildi! ABD’nin F35’i olmuyorsa, Rusya’nın SU35’i var! Bu silahlanma işi bir kara delik gibi insan hayatını, canlı hayatını, doğayı, ekonomiyi yutmaya devam eder.

Her bir ülkenin kendini……..

Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füzeleri parçalar halinde geliyor. Medyanın malumatfuruşlarına iş çıktı; her birisi S-400 uzmanı kesildi. Hukukçunun tarihçi, tarihçinin biyolog, madencinin mimar, jeofizikçinin edebiyat eleştirmeni, gazetecinin her şeyi bilen, siyasetçinin ise her şey olduğu, bunlara bir de jeopolitkçi, güvenlik uzmanı gibi “meslekler” ihdas edilerek konuşturulan “Napolyonlar” vs. eklenmesiyle oluşan kakofoniyi görüyorduk.

Fakat S-400 gibi son derece sofistike silah sistemleri üzerine bu kadar “meslek erbabının” (ki, ülkemizin bir hayli gelişmiş olduğunun da göstergesidir!) olduğunu doğrusu bilmiyordum.

S-400 güzellemeleri yapanlar, işin politik anlamını bilerek çarpıtıyorlar. NATO üyesi olan Türkiye’nin NATO karşıtı Rusya’dan böylesine özgün silah(lar) almasının Türkiye için ne gibi politik sonuçları olur sorusunun üzeri örtülüyor.

Neden Erdoğan iktidarı Batı’dan uzaklaşma pahasına Rusya ile yakınlaşıyor?

S-400 alınması, Türkiye’nin Suriye’de kendine alan açma çabasının ve Rus uçağını düşürmesinin bir bedeli olarak Rusya’ya verilmiş tavizlerin bir sonucu olabilir mi?

Erdoğan, ABD ile Rusya arasında bir sarkaç politikası yürüterek kendine Ortadoğu’da politik bir alan açma ve bu bağlamda özellikle Suriye’deki Kürt oluşumunu boğmanın yollarını mı arıyor?

Erdoğan dış politikayı, iç politikadaki totaliterleşme inşasının bir parçası olarak mı kullanıyor?

Bütün bunlar bize, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füze sisteminin, salt bir silahlanma politikasından daha fazla politik anlama sahip olduğunu gösteriyor.

Silahtan anlamam, bilmem. Konvansiyonel silahlar İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ikinci plana düştü. Bilgi teknolojileriyle programlanmış nükleer silahlar, kıtalararası füzeler yapılıyor ki, insan insanın felaketini hazırlıyor.

Bildiğim şu ki, tarih boyunca her bir yeni silah üretimi, onu etkisiz kılacak karşıtlığa sahip başka bir silahın üretimini doğurdu.

Tipik örnektir; tank ve tankı etkisiz kılmak için üretilen tanksavar. Bunun şimdilik bir sonu da görünmüyor. Onun için, yarın S-400 savunma füze sistemini boşa çıkaracak bir başka silah yapılabilir. 30 yıl önce öve öve bitirilemeyen F16 uçakları artık ıskartaya çıkmak üzere. Yerine ne güzel F35’ler üretildi! ABD’nin F35’i olmuyorsa, Rusya’nın SU35’i var! Bu silahlanma işi bir kara delik gibi insan hayatını, canlı hayatını, doğayı, ekonomiyi yutmaya devam eder.

Her bir ülkenin kendini……..

Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füzeleri parçalar halinde geliyor. Medyanın malumatfuruşlarına iş çıktı; her birisi S-400 uzmanı kesildi. Hukukçunun tarihçi, tarihçinin biyolog, madencinin mimar, jeofizikçinin edebiyat eleştirmeni, gazetecinin her şeyi bilen, siyasetçinin ise her şey olduğu, bunlara bir de jeopolitkçi, güvenlik uzmanı gibi “meslekler” ihdas edilerek konuşturulan “Napolyonlar” vs. eklenmesiyle oluşan kakofoniyi görüyorduk.

Fakat S-400 gibi son derece sofistike silah sistemleri üzerine bu kadar “meslek erbabının” (ki, ülkemizin bir hayli gelişmiş olduğunun da göstergesidir!) olduğunu doğrusu bilmiyordum.

S-400 güzellemeleri yapanlar, işin politik anlamını bilerek çarpıtıyorlar. NATO üyesi olan Türkiye’nin NATO karşıtı Rusya’dan böylesine özgün silah(lar) almasının Türkiye için ne gibi politik sonuçları olur sorusunun üzeri örtülüyor.

Neden Erdoğan iktidarı Batı’dan uzaklaşma pahasına Rusya ile yakınlaşıyor?

S-400 alınması, Türkiye’nin Suriye’de kendine alan açma çabasının ve Rus uçağını düşürmesinin bir bedeli olarak Rusya’ya verilmiş tavizlerin bir sonucu olabilir mi?

Erdoğan, ABD ile Rusya arasında bir sarkaç politikası yürüterek kendine Ortadoğu’da politik bir alan açma ve bu bağlamda özellikle Suriye’deki Kürt oluşumunu boğmanın yollarını mı arıyor?

Erdoğan dış politikayı, iç politikadaki totaliterleşme inşasının bir parçası olarak mı kullanıyor?

Bütün bunlar bize, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma füze sisteminin, salt bir silahlanma politikasından daha fazla politik anlama sahip olduğunu gösteriyor.

Silahtan anlamam, bilmem. Konvansiyonel silahlar İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ikinci plana düştü. Bilgi teknolojileriyle programlanmış nükleer silahlar, kıtalararası füzeler yapılıyor ki, insan insanın felaketini hazırlıyor.

Bildiğim şu ki, tarih boyunca her bir yeni silah üretimi, onu etkisiz kılacak karşıtlığa sahip başka bir silahın üretimini doğurdu.

Tipik örnektir; tank ve tankı etkisiz kılmak için üretilen tanksavar. Bunun şimdilik bir sonu da görünmüyor. Onun için, yarın S-400 savunma füze sistemini boşa çıkaracak bir başka silah yapılabilir. 30 yıl önce öve öve bitirilemeyen F16 uçakları artık ıskartaya çıkmak üzere. Yerine ne güzel F35’ler üretildi! ABD’nin F35’i olmuyorsa, Rusya’nın SU35’i var! Bu silahlanma işi bir kara delik gibi insan hayatını, canlı hayatını, doğayı, ekonomiyi yutmaya devam eder.

Her bir ülkenin kendini……..

Paylaş
Etiketler: hava savunma ifüzeleriRusyaS-400
Önceki Yazı

Kahve Tiryakilerine Müjde

Sonraki Yazı

Söz İlaç Gibidir

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Söz İlaç Gibidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap