56 yaşında ölen Apple kurucu ortağı ve Cosu, Steve JOBS’ın son yazısı, sitelerde yer aldı.
Bunları söyleyen bir kimse iman ederek mi öldü, bilmemem… Böyle niceleri ömürlerinin sonunda doğru olanı söylemiş, fakat iman etmeden göçmüşlerdir.
APPLE KURUCU ORTAĞI VE CEO’SU JOBS şöyle diyor:,
“İş hayatında,Büyük başarılara ulaştım. Kimilerinin gözünde; Hayatım başarının timsali; fakat işin dışında;çok az neşem oldu benim. İşin sonunda; zenginliğim ve alışmış olduğum hayatın, bana getirdiği tek gerçeklik; ölümle yüzleştiğim şu anda,yatağımda uzanıp, Hayatımı gözlerimde canlandırırken; Fark ettim ki; gururlandığım şöhretim ve servetim; ölümün karşısında ne kadar da manasızmış.
Arabayı kullanmak için; size para kazandırması için; birilerini işe alabilirsiniz. Ancak; hastalığınızı taşıması için, kimseyi işe alamıyorsunuz. Kaybedilen maddi şeyler bulunabilir veya yerine başkası konur; fakat; kaybedildiğinde bulunamayacak veya, yeri dolmayacak tek şey var; o da
“Hayat…”
Şu an; hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun; zaman ile; o sahne
perdesinin kapanması ile yüzleşeceksiniz.
Tavsiyem; Ailenize, eşinize, arkadaşlarınıza; çok kıymet verin ve sevin.
Kendinize iyi davranın ve insanlara değer verin.
Yaşlandıkça ve ümit ediyorum akıllandıkça; fark ediyorsunuz ki; 300 dolarlık saat de,
30 dolarlık saat de; aynı zamanı söylüyor. İç huzurun bu tarz şeylerle elde edilmediğini anlıyorsunuz. İster first class, ister ekonomi uçun; Bilin ki, o uçak düşerse sizde düşeceksiniz.
O yüzden umut ederim ki; Şunu anlarsınız; kahkaha attığınız; sohbet ettiğiniz; şarkılar söylediğiniz; Kuzeyden-Güneyden; Doğudan-Batıdan; Cennetten ve Dünyadan; konuştuğunuz Ahbaplarınız, Dostlarınız, eski Arkadaşlarınız, Anneniz, Babanız, Erkek kardeşiniz, Kız kardeşiniz varsa; bilin ki gerçek mutluluk; onlarmış…
”Çocuklarınızı zengin olması için eğitmeyin; onları mutlu olmaları için eğitin. Böylelikle büyüdüklerinde; her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler.
Yemeğinizi ilacınız gibi yiyin; aksi halde ilacı yemek yerine yersiniz. Sizi seven kişi, sizi asla bırakmayacaktır. Bırakmak için yüzlerce neden saysa da; mutlaka sizde kalmak için sebep bulacaktır.
Bilin ki; insan ile insan olabilmek arasında çok büyük fark var ve bunu anlayan çok az insan var. Doğduğunuzda sevildiniz ve; ölürken de sevileceksiniz. Bu arada kalan zamanı başarmak zorundasınız. Hayattaki en iyi altı doktor; güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, kendine güven ve arkadaşlar… Bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin ve sağlıklı bir ömrün tadını çıkarın.” Steve JOBS
Duruma bakılırsa, Müslüman olmayan, İsalım ve Peygamberi bilmeyen, Kur’an ahkâmından ve Sünnetten payını/nasibini alamayan EHL-İ DÜNYA ağzıyla söylenen ve yazılan ifadeler bunlar. Ancak, FITRAT değerlerine ters düşmeyen, doğrular da var…
Maddenin esiri olan günümüz insanı, bu girdaptan çıkıp, hayatının sonu olsa bile hakikati söylemesi bir vicdan ve irfan meselesi. Aksini söyleyerek ölen niceleri var. Son hallerini hepimiz biliriz. Yüzlerinden Allah’ın nurunun eksildiğini görür, ibretle bakarız.
Reşit olduğu çağdan beri alnı secdeye gitmeyen, ağzından Kelime-i Şehadet ve Tevhit çıkmayan, Peygamberini ve Sünnetlerinden birini dahi yapmayan, emir ve nehiylere kulak vermeden yaşayan, Haram/Helâl, Günah/Sevap, Hak/Bâtıl hiç bilmeyen, yapmayan bir kimse dünyanın en zengini, en ünlüsü olsa ne yazar?
Yazımı, anlayanlar için bir şiirimle bitirmek istiyorum.
GÖNÜLDEN DAMLALAR (94)
Hak razıysa kulundan, Cennetini müjdeler,
Kanaatte çulundun, varsa daha da neler,
Parasından/Pulundan, Destan olur heceler,
Edebin okulundan, gelir daim vecdeler.
CENNET EN ȖLVȋ MAKAM, MÜMİN OLAN GİDECEK,
ÜMMETTE OLMAZ RAKAM, MȊZÂN İLE BİTECEK.
Sağlam ekilen tohum, faydalı mahsül verir,
Dengelerdeki durum, nice çarklar çevirir,
Ezelden gelen ruhum, günahlar ile erir,
Karadır cahil kurum, çok çamları devirir.
ÇOCUK BOŞ BİR TARLADIR, SAĞLAM TOHUM EKELİM,
HAK DOĞRUDAN YANADIR, HELÂL MAHSÜL BİÇELİM.
“Moda” denen ahtapot, sarar cümle cihanı,
“Pot” üstüne kırsan pot, hatırlarsın o anı,
Bacakta daracık kot, sorsan Edep/Erkânı,
Zâlim elindeyse zot, kırar körpe fidanı.
TANRI’YA BENZETMİŞLER, PUTLARDAN BİRİ OLMUŞ,
YALANLA BEZETMİŞLER, FELÂKET EVE DOLMUŞ.
Hayat/Kabir arası, devam eden bir köprü,
Günahların darası, keskin ağızlı törpü,
Dermân bekler yarası, Feryat/Ahlı gürültü,
Melek yazar karası, olursa günah küpü.
RABITAYI KESMEMEK, HERKES KÖPRÜDEN GEÇER,
LODOS OLUP ESMEMEK, ECEL ŞERBETİ İÇER.
Her yokuşun inişi, Küheylana binişi,
Akla gelen birisi, olsa yiğit bir kişi,
Ölü değil dirisi, kendine sokma şişi,
Ömür denen finişi,bilmeli Erkek/Dişi.
YOKUŞLARDA SUSAMAK, GAYRET İLE KAİMDİR,
TÖVBE İLE USLANMAK, OLMAZ İSE VÂHİMDİR.
Emek rızık kapısı, çalışan hep kazanır,
Kul Mevlâ’nın yapısı, teneşire uzanır,
Gökkubbedir çatısı, Semâlar da buzlanır,
Doğu ile Batısı, Kuzey/Güneyle tanır.
KAPILARI AÇAN VAR, SABIRLA ÖNDE BEKLE,
GÖNLÜNÜ SEVGİYLE SAR, SEVDÂ-YI AŞKI EKLE.
“Asım’ın Nesli” gençlik, elde Bayrak geliyor,
“Diriliş Çağı”nda ilk, Bâtıl/Şerri deliyor,
Tevhit ateşi birlik, çürükleri eliyor,
Vahdet yolunda dirlik, cihat için meliyor.
NESL-İ CEDİT TEK ÜMİT, SANCAĞI TAŞIYACAK,
ÜRECEK KÖPEKLE/İT, BİR DEVİR BAŞLAYACAK.
“Hak geldi, Bâtıl zâil”, Ulu emir kitapta,
İnanmak olur kail, coşkun sesli hitapta,
Cihada olsak mail, rahmet ara her kapta,
Sorana denir sâil, kitaplar kalmaz rafta.
YARATANIN SAHİBİ, NE İSTERSE, O OLUR,
KISKANDIRIR RAHİBİ, ARAYAN HAKKI BULUR.
KEMÂLİ selam olsun, Ümmet-i Muhammed’e,
Şehâdet gönle dolsun, Selam Arş Kat’a gide,
Yemin olsun/Andolsun, kaygılanmak beyhûde,
Karamsar olan solsun, bu hicrân Aşkla bite.
ALLAH VÂDİN TAMAMLAR, RAHMETİ EKSİK OLMAZ,
KUDURSA DA HAHAMLAR, HAK YERİNE ŞER DOLMAZ.
