Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Bizi Biz Yapan Hücrelerimiz Değil Vücudumuzdaki Mikroplardır

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
17 Ocak 2019
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
US Department of Energy’s Argonne National Laboratory bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, insanların çevrelerine kendi bakterilerini yaydıkları ve farklı kapalı bir mekâna gittiklerinde bunları birkaç saat içinde etraflarına kolonize olduğu gösterildi.
obez kadın 4Uzmanlar, bu bakterilerin “kişiye özel” olduğunu ve adli bilimciler tarafından parmak izi yerine de kullanılabileceğini söylüyorlar.US Department of Energy’s Argonne National Laboratory ve Chicago Üniversitesi uzmanları, insanlar ile onların üzerlerinde ve çevrelerinde yaşayan bakteriler arasındaki karşılıklı ilişkileri araştırdılar.Vücuttaki ve çevredeki bakteriler araştırıldı

The Home Microbiome Projectkapsamında 15 erişkin, 3 çocuk, üç köpek ve bir kediden oluşan 7 aile 6 hafta boyunca takip edildi.

Denekler, vücutlarında ve üzerlerinde yaşayan bakterileri toplayabilmek için her gün hem el, ayak ve burunlarından hem de kapı tokmağı, ışık düğmesi, zemin ve mutfak tezgâhından sürüntü örnekleri topladılar.

Bu örneklerde bulunan mikropları ayırabilmek için bunların DNA analizleri yapıldı ve insanların yaşadıkları ortama mikroplarını da yaydıkları tespit edildi.

Başka bir yere giden üç ailenin kendi mikroplarını yeni evlerine saçmalarının bir günden kısa zamanda gerçekleştiği ortaya çıktı.

Science isimli dergide yayınlanan araştırma, çiftlerin ve bunların küçük çocuklarının aynı mikropları paylaştığını ve bakterilerin yayılmasında düzenli fiziksel temasın rolü olduğunu gösteriyor.

Bunların ellerinde bulunan mikroplar aynı iken burunlarındakilerin kişiye göre farklılıklar gösterdiği anlaşıldı.

Beklenildiği gibi de köpek ve kedi olan evlerde bitki ve toprak bakterileri daha fazla idi.

Birinin elinde bulunan ve mutfak tezgâhına geçen potansiyel tehlikeli “Enterobacter” bakterisinin daha sonra başka birinin eline geçtiği ama hiç kimsenin hastalanmadığı da görüldü.

Bu durum, deneklerin sağlıklı olmalarına ve hiçbirinin yakın zamanda antibiyotik kullanmamasına bağlanıyor.

Parmak izinden daha hassas kimlik tayini

Argonne National Laboratory’ dan Jack Gilbert şunları söylüyor:

“Birçok insan otelleri pis bulur ama araştırmamız, otele yerleşen genç çiftin odalarındaki mikroplarının 24 saat içinde evlerininkine benzediğini gösteriyor.

Otel odasını temizlemek için ne yaparsanız yapın fark etmiyor.

Kendi mikroplarınız kısa bir sürede sizden önce otel odasında kalanların mikroplarını silip atıyor.

Daha önce kalanların mikropları ölüyor veya uyku durumuna geçiyorlar.

Bu mikropları inceleyerek orada kimlerin kaldığını anlamak mümkün ve bundan dolayı da bir insanın bir yerde bulunup bulunmadığı ve orayı ne zaman terk etiği anlaşılabilir.

Bu teknik parmak izinden daha sofistikedir ve buna dayanarak bir insanın başka biriyle temas edip etmediği ve bunun zamanı bilinebilir.

Parmak izi silinip gidebilir ama aynı şey mikroplar için mevzubahis değil”.

Mikrobiyota, sen bizim her şeyimizsin!

Deri, burun, boğaz, mide-bağırsak sisteminde yaşayan mikropların tümüne birden “insan mikrobiyomu” veya “insan mikrobiyotası” adı veriliyor.

Bu mikropların sayısının vücut hücrelerinin sayısının 10 misli olduğu biliniyor.

Ana rahminde steril bir ortamda bulunan fetüs, ilk mikropları dünyaya gelirken annesinin doğum kanalı ve derisinden alıyor.

Bu mikroplar zamanla derimize, burnumuza ve bağırsaklarımıza yerleşmeye aşlıyor ve kendi vücut hücrelerimizle beraber ortak bir hayat sürüyorlar.

Mikrobiyotanın gıdaların sindirilmesinde, bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında ve genel olarak sağlığımızla alakalı önemli rolleri var.

Birçok hastalığın mikrobiyotadaki değişiklikler sonucu geliştiği düşünülüyor.

Gelelim neticeye

BİR: Mikrobiyotanın hayatımızdaki önemi, “bizim biz olmamızı” kendi hücrelerimizden çok vücudumuzda yaşayan mikropların sağladığı anlaşılıyor.

İKİ: Atalarımızın, “Aslan yattığı yerden belli olur” sözünü boşuna söylemedikleri de ortaya çıkıyor. Vücudumuzdaki bakterileri etrafımıza da yayıyoruz.

ÜÇ: Çevremizde beraber yaşadığımız bakterileri “düşman görmek” ve bunları antibakteriyel ve temizlik ürünleriyle yok etmeye çalışmak doğru bir iş değil.

Onlarla kavga gürültü çıkarmadan beraber “mutlu-mesut” yaşamamız gerekiyor.

DÖRT: Mikrobiyotanın, kimlik tayinine parmak izinden daha hassas olması adli tıpçılar ve polisiye romancılar bakımından da önemli.

Parmak izleri ortadan kaldırabilir, cesette parmak izi bırakılmayabilir ama mikrobiyota katilleri hemen ele veriyor.

Cinayet işlemeyi planlayanların bu hususu dikkate almalarında fayda var.

KAYNAKLAR

http://www.sciencemag.org/content/345/6200/1048

http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2737578/Home-BACTERIA-Microbes-bodies-colonise-rooms-hours-used-catch-criminals.html

http://www.startribune.com/lifestyle/health/273064171.html

US Department of Energy’s Argonne National Laboratory bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, insanların çevrelerine kendi bakterilerini yaydıkları ve farklı kapalı bir mekâna gittiklerinde bunları birkaç saat içinde etraflarına kolonize olduğu gösterildi.
obez kadın 4Uzmanlar, bu bakterilerin “kişiye özel” olduğunu ve adli bilimciler tarafından parmak izi yerine de kullanılabileceğini söylüyorlar.US Department of Energy’s Argonne National Laboratory ve Chicago Üniversitesi uzmanları, insanlar ile onların üzerlerinde ve çevrelerinde yaşayan bakteriler arasındaki karşılıklı ilişkileri araştırdılar.Vücuttaki ve çevredeki bakteriler araştırıldı

The Home Microbiome Projectkapsamında 15 erişkin, 3 çocuk, üç köpek ve bir kediden oluşan 7 aile 6 hafta boyunca takip edildi.

Denekler, vücutlarında ve üzerlerinde yaşayan bakterileri toplayabilmek için her gün hem el, ayak ve burunlarından hem de kapı tokmağı, ışık düğmesi, zemin ve mutfak tezgâhından sürüntü örnekleri topladılar.

Bu örneklerde bulunan mikropları ayırabilmek için bunların DNA analizleri yapıldı ve insanların yaşadıkları ortama mikroplarını da yaydıkları tespit edildi.

Başka bir yere giden üç ailenin kendi mikroplarını yeni evlerine saçmalarının bir günden kısa zamanda gerçekleştiği ortaya çıktı.

Science isimli dergide yayınlanan araştırma, çiftlerin ve bunların küçük çocuklarının aynı mikropları paylaştığını ve bakterilerin yayılmasında düzenli fiziksel temasın rolü olduğunu gösteriyor.

Bunların ellerinde bulunan mikroplar aynı iken burunlarındakilerin kişiye göre farklılıklar gösterdiği anlaşıldı.

Beklenildiği gibi de köpek ve kedi olan evlerde bitki ve toprak bakterileri daha fazla idi.

Birinin elinde bulunan ve mutfak tezgâhına geçen potansiyel tehlikeli “Enterobacter” bakterisinin daha sonra başka birinin eline geçtiği ama hiç kimsenin hastalanmadığı da görüldü.

Bu durum, deneklerin sağlıklı olmalarına ve hiçbirinin yakın zamanda antibiyotik kullanmamasına bağlanıyor.

Parmak izinden daha hassas kimlik tayini

Argonne National Laboratory’ dan Jack Gilbert şunları söylüyor:

“Birçok insan otelleri pis bulur ama araştırmamız, otele yerleşen genç çiftin odalarındaki mikroplarının 24 saat içinde evlerininkine benzediğini gösteriyor.

Otel odasını temizlemek için ne yaparsanız yapın fark etmiyor.

Kendi mikroplarınız kısa bir sürede sizden önce otel odasında kalanların mikroplarını silip atıyor.

Daha önce kalanların mikropları ölüyor veya uyku durumuna geçiyorlar.

Bu mikropları inceleyerek orada kimlerin kaldığını anlamak mümkün ve bundan dolayı da bir insanın bir yerde bulunup bulunmadığı ve orayı ne zaman terk etiği anlaşılabilir.

Bu teknik parmak izinden daha sofistikedir ve buna dayanarak bir insanın başka biriyle temas edip etmediği ve bunun zamanı bilinebilir.

Parmak izi silinip gidebilir ama aynı şey mikroplar için mevzubahis değil”.

Mikrobiyota, sen bizim her şeyimizsin!

Deri, burun, boğaz, mide-bağırsak sisteminde yaşayan mikropların tümüne birden “insan mikrobiyomu” veya “insan mikrobiyotası” adı veriliyor.

Bu mikropların sayısının vücut hücrelerinin sayısının 10 misli olduğu biliniyor.

Ana rahminde steril bir ortamda bulunan fetüs, ilk mikropları dünyaya gelirken annesinin doğum kanalı ve derisinden alıyor.

Bu mikroplar zamanla derimize, burnumuza ve bağırsaklarımıza yerleşmeye aşlıyor ve kendi vücut hücrelerimizle beraber ortak bir hayat sürüyorlar.

Mikrobiyotanın gıdaların sindirilmesinde, bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında ve genel olarak sağlığımızla alakalı önemli rolleri var.

Birçok hastalığın mikrobiyotadaki değişiklikler sonucu geliştiği düşünülüyor.

Gelelim neticeye

BİR: Mikrobiyotanın hayatımızdaki önemi, “bizim biz olmamızı” kendi hücrelerimizden çok vücudumuzda yaşayan mikropların sağladığı anlaşılıyor.

İKİ: Atalarımızın, “Aslan yattığı yerden belli olur” sözünü boşuna söylemedikleri de ortaya çıkıyor. Vücudumuzdaki bakterileri etrafımıza da yayıyoruz.

ÜÇ: Çevremizde beraber yaşadığımız bakterileri “düşman görmek” ve bunları antibakteriyel ve temizlik ürünleriyle yok etmeye çalışmak doğru bir iş değil.

Onlarla kavga gürültü çıkarmadan beraber “mutlu-mesut” yaşamamız gerekiyor.

DÖRT: Mikrobiyotanın, kimlik tayinine parmak izinden daha hassas olması adli tıpçılar ve polisiye romancılar bakımından da önemli.

Parmak izleri ortadan kaldırabilir, cesette parmak izi bırakılmayabilir ama mikrobiyota katilleri hemen ele veriyor.

Cinayet işlemeyi planlayanların bu hususu dikkate almalarında fayda var.

KAYNAKLAR

http://www.sciencemag.org/content/345/6200/1048

http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2737578/Home-BACTERIA-Microbes-bodies-colonise-rooms-hours-used-catch-criminals.html

http://www.startribune.com/lifestyle/health/273064171.html

US Department of Energy’s Argonne National Laboratory bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, insanların çevrelerine kendi bakterilerini yaydıkları ve farklı kapalı bir mekâna gittiklerinde bunları birkaç saat içinde etraflarına kolonize olduğu gösterildi.
obez kadın 4Uzmanlar, bu bakterilerin “kişiye özel” olduğunu ve adli bilimciler tarafından parmak izi yerine de kullanılabileceğini söylüyorlar.US Department of Energy’s Argonne National Laboratory ve Chicago Üniversitesi uzmanları, insanlar ile onların üzerlerinde ve çevrelerinde yaşayan bakteriler arasındaki karşılıklı ilişkileri araştırdılar.Vücuttaki ve çevredeki bakteriler araştırıldı

The Home Microbiome Projectkapsamında 15 erişkin, 3 çocuk, üç köpek ve bir kediden oluşan 7 aile 6 hafta boyunca takip edildi.

Denekler, vücutlarında ve üzerlerinde yaşayan bakterileri toplayabilmek için her gün hem el, ayak ve burunlarından hem de kapı tokmağı, ışık düğmesi, zemin ve mutfak tezgâhından sürüntü örnekleri topladılar.

Bu örneklerde bulunan mikropları ayırabilmek için bunların DNA analizleri yapıldı ve insanların yaşadıkları ortama mikroplarını da yaydıkları tespit edildi.

Başka bir yere giden üç ailenin kendi mikroplarını yeni evlerine saçmalarının bir günden kısa zamanda gerçekleştiği ortaya çıktı.

Science isimli dergide yayınlanan araştırma, çiftlerin ve bunların küçük çocuklarının aynı mikropları paylaştığını ve bakterilerin yayılmasında düzenli fiziksel temasın rolü olduğunu gösteriyor.

Bunların ellerinde bulunan mikroplar aynı iken burunlarındakilerin kişiye göre farklılıklar gösterdiği anlaşıldı.

Beklenildiği gibi de köpek ve kedi olan evlerde bitki ve toprak bakterileri daha fazla idi.

Birinin elinde bulunan ve mutfak tezgâhına geçen potansiyel tehlikeli “Enterobacter” bakterisinin daha sonra başka birinin eline geçtiği ama hiç kimsenin hastalanmadığı da görüldü.

Bu durum, deneklerin sağlıklı olmalarına ve hiçbirinin yakın zamanda antibiyotik kullanmamasına bağlanıyor.

Parmak izinden daha hassas kimlik tayini

Argonne National Laboratory’ dan Jack Gilbert şunları söylüyor:

“Birçok insan otelleri pis bulur ama araştırmamız, otele yerleşen genç çiftin odalarındaki mikroplarının 24 saat içinde evlerininkine benzediğini gösteriyor.

Otel odasını temizlemek için ne yaparsanız yapın fark etmiyor.

Kendi mikroplarınız kısa bir sürede sizden önce otel odasında kalanların mikroplarını silip atıyor.

Daha önce kalanların mikropları ölüyor veya uyku durumuna geçiyorlar.

Bu mikropları inceleyerek orada kimlerin kaldığını anlamak mümkün ve bundan dolayı da bir insanın bir yerde bulunup bulunmadığı ve orayı ne zaman terk etiği anlaşılabilir.

Bu teknik parmak izinden daha sofistikedir ve buna dayanarak bir insanın başka biriyle temas edip etmediği ve bunun zamanı bilinebilir.

Parmak izi silinip gidebilir ama aynı şey mikroplar için mevzubahis değil”.

Mikrobiyota, sen bizim her şeyimizsin!

Deri, burun, boğaz, mide-bağırsak sisteminde yaşayan mikropların tümüne birden “insan mikrobiyomu” veya “insan mikrobiyotası” adı veriliyor.

Bu mikropların sayısının vücut hücrelerinin sayısının 10 misli olduğu biliniyor.

Ana rahminde steril bir ortamda bulunan fetüs, ilk mikropları dünyaya gelirken annesinin doğum kanalı ve derisinden alıyor.

Bu mikroplar zamanla derimize, burnumuza ve bağırsaklarımıza yerleşmeye aşlıyor ve kendi vücut hücrelerimizle beraber ortak bir hayat sürüyorlar.

Mikrobiyotanın gıdaların sindirilmesinde, bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında ve genel olarak sağlığımızla alakalı önemli rolleri var.

Birçok hastalığın mikrobiyotadaki değişiklikler sonucu geliştiği düşünülüyor.

Gelelim neticeye

BİR: Mikrobiyotanın hayatımızdaki önemi, “bizim biz olmamızı” kendi hücrelerimizden çok vücudumuzda yaşayan mikropların sağladığı anlaşılıyor.

İKİ: Atalarımızın, “Aslan yattığı yerden belli olur” sözünü boşuna söylemedikleri de ortaya çıkıyor. Vücudumuzdaki bakterileri etrafımıza da yayıyoruz.

ÜÇ: Çevremizde beraber yaşadığımız bakterileri “düşman görmek” ve bunları antibakteriyel ve temizlik ürünleriyle yok etmeye çalışmak doğru bir iş değil.

Onlarla kavga gürültü çıkarmadan beraber “mutlu-mesut” yaşamamız gerekiyor.

DÖRT: Mikrobiyotanın, kimlik tayinine parmak izinden daha hassas olması adli tıpçılar ve polisiye romancılar bakımından da önemli.

Parmak izleri ortadan kaldırabilir, cesette parmak izi bırakılmayabilir ama mikrobiyota katilleri hemen ele veriyor.

Cinayet işlemeyi planlayanların bu hususu dikkate almalarında fayda var.

KAYNAKLAR

http://www.sciencemag.org/content/345/6200/1048

http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2737578/Home-BACTERIA-Microbes-bodies-colonise-rooms-hours-used-catch-criminals.html

http://www.startribune.com/lifestyle/health/273064171.html

US Department of Energy’s Argonne National Laboratory bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, insanların çevrelerine kendi bakterilerini yaydıkları ve farklı kapalı bir mekâna gittiklerinde bunları birkaç saat içinde etraflarına kolonize olduğu gösterildi.
obez kadın 4Uzmanlar, bu bakterilerin “kişiye özel” olduğunu ve adli bilimciler tarafından parmak izi yerine de kullanılabileceğini söylüyorlar.US Department of Energy’s Argonne National Laboratory ve Chicago Üniversitesi uzmanları, insanlar ile onların üzerlerinde ve çevrelerinde yaşayan bakteriler arasındaki karşılıklı ilişkileri araştırdılar.Vücuttaki ve çevredeki bakteriler araştırıldı

The Home Microbiome Projectkapsamında 15 erişkin, 3 çocuk, üç köpek ve bir kediden oluşan 7 aile 6 hafta boyunca takip edildi.

Denekler, vücutlarında ve üzerlerinde yaşayan bakterileri toplayabilmek için her gün hem el, ayak ve burunlarından hem de kapı tokmağı, ışık düğmesi, zemin ve mutfak tezgâhından sürüntü örnekleri topladılar.

Bu örneklerde bulunan mikropları ayırabilmek için bunların DNA analizleri yapıldı ve insanların yaşadıkları ortama mikroplarını da yaydıkları tespit edildi.

Başka bir yere giden üç ailenin kendi mikroplarını yeni evlerine saçmalarının bir günden kısa zamanda gerçekleştiği ortaya çıktı.

Science isimli dergide yayınlanan araştırma, çiftlerin ve bunların küçük çocuklarının aynı mikropları paylaştığını ve bakterilerin yayılmasında düzenli fiziksel temasın rolü olduğunu gösteriyor.

Bunların ellerinde bulunan mikroplar aynı iken burunlarındakilerin kişiye göre farklılıklar gösterdiği anlaşıldı.

Beklenildiği gibi de köpek ve kedi olan evlerde bitki ve toprak bakterileri daha fazla idi.

Birinin elinde bulunan ve mutfak tezgâhına geçen potansiyel tehlikeli “Enterobacter” bakterisinin daha sonra başka birinin eline geçtiği ama hiç kimsenin hastalanmadığı da görüldü.

Bu durum, deneklerin sağlıklı olmalarına ve hiçbirinin yakın zamanda antibiyotik kullanmamasına bağlanıyor.

Parmak izinden daha hassas kimlik tayini

Argonne National Laboratory’ dan Jack Gilbert şunları söylüyor:

“Birçok insan otelleri pis bulur ama araştırmamız, otele yerleşen genç çiftin odalarındaki mikroplarının 24 saat içinde evlerininkine benzediğini gösteriyor.

Otel odasını temizlemek için ne yaparsanız yapın fark etmiyor.

Kendi mikroplarınız kısa bir sürede sizden önce otel odasında kalanların mikroplarını silip atıyor.

Daha önce kalanların mikropları ölüyor veya uyku durumuna geçiyorlar.

Bu mikropları inceleyerek orada kimlerin kaldığını anlamak mümkün ve bundan dolayı da bir insanın bir yerde bulunup bulunmadığı ve orayı ne zaman terk etiği anlaşılabilir.

Bu teknik parmak izinden daha sofistikedir ve buna dayanarak bir insanın başka biriyle temas edip etmediği ve bunun zamanı bilinebilir.

Parmak izi silinip gidebilir ama aynı şey mikroplar için mevzubahis değil”.

Mikrobiyota, sen bizim her şeyimizsin!

Deri, burun, boğaz, mide-bağırsak sisteminde yaşayan mikropların tümüne birden “insan mikrobiyomu” veya “insan mikrobiyotası” adı veriliyor.

Bu mikropların sayısının vücut hücrelerinin sayısının 10 misli olduğu biliniyor.

Ana rahminde steril bir ortamda bulunan fetüs, ilk mikropları dünyaya gelirken annesinin doğum kanalı ve derisinden alıyor.

Bu mikroplar zamanla derimize, burnumuza ve bağırsaklarımıza yerleşmeye aşlıyor ve kendi vücut hücrelerimizle beraber ortak bir hayat sürüyorlar.

Mikrobiyotanın gıdaların sindirilmesinde, bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında ve genel olarak sağlığımızla alakalı önemli rolleri var.

Birçok hastalığın mikrobiyotadaki değişiklikler sonucu geliştiği düşünülüyor.

Gelelim neticeye

BİR: Mikrobiyotanın hayatımızdaki önemi, “bizim biz olmamızı” kendi hücrelerimizden çok vücudumuzda yaşayan mikropların sağladığı anlaşılıyor.

İKİ: Atalarımızın, “Aslan yattığı yerden belli olur” sözünü boşuna söylemedikleri de ortaya çıkıyor. Vücudumuzdaki bakterileri etrafımıza da yayıyoruz.

ÜÇ: Çevremizde beraber yaşadığımız bakterileri “düşman görmek” ve bunları antibakteriyel ve temizlik ürünleriyle yok etmeye çalışmak doğru bir iş değil.

Onlarla kavga gürültü çıkarmadan beraber “mutlu-mesut” yaşamamız gerekiyor.

DÖRT: Mikrobiyotanın, kimlik tayinine parmak izinden daha hassas olması adli tıpçılar ve polisiye romancılar bakımından da önemli.

Parmak izleri ortadan kaldırabilir, cesette parmak izi bırakılmayabilir ama mikrobiyota katilleri hemen ele veriyor.

Cinayet işlemeyi planlayanların bu hususu dikkate almalarında fayda var.

KAYNAKLAR

http://www.sciencemag.org/content/345/6200/1048

http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2737578/Home-BACTERIA-Microbes-bodies-colonise-rooms-hours-used-catch-criminals.html

http://www.startribune.com/lifestyle/health/273064171.html

Paylaş
Önceki Yazı

Dilencilik Sektörü

Sonraki Yazı

Konut Fiyatları Düşüşe Geçti

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Felç Riskini Artırıyor

08 Aralık 2024
5k
Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor

06 Aralık 2024
5k
Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Genel Eğitim

Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor

30 Kasım 2024
5k
Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Rezaleti

29 Kasım 2024
5k
Sonraki Yazı

Konut Fiyatları Düşüşe Geçti

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap