Kimi Rakı Şişesinde Balık, Kimi Balık Reklâmında Başrolde Olmak İster

401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Yeniçağ gazetesinde Burhan Ayeri’ nin köşesinde “Ton balığı yiyin” başlıklı bölüm:Koca profesör ekrana çıkmış “ton balığı yiyin” diyor. Osman Müftüoğlu‘na sormak istiyorum; “Reklamını yapıp parayı cukkaladığın o markanın bir sene içinde fiyatını ikiye katladığını biliyor mu?” Ayrıca, ödenen miktarı da merak ediyorum. “Aldığım parayı Mehmetçik kasa fişiVakfı’na bağışladım” derse kendisinden özür dilemeye hazırım.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/dev-ekonomiden-kimler-nemalaniyor-50355yy.htm

***

BİR: Prensip olarak her türlü reklâma ama özellikle de yiyecek-içecek ve ilaç reklâmlarına külliyen karşıyım.

Yiyecek-içecek reklâmlarını sadece sağlık bakımından değil ahlâken de yanlış buluyorum.

Sağlık bakımından yanlıştır çünkü reklâmı yapılan yiyecek mutlaka işlenmiş ve paketlenmiştir; büyük ihtimalle sentetik kimyasallar da etkilenmiştir.

Bir ürünün reklâmı yapılıyorsa, reklâma yapılan harcamalar mutlaka fiyata yansır, yani reklâm parası aslında bizim cebimizden çıkar.

Üstelik de sağlıklı beslenme bir bütündür, tek bir gıda ile sağlık olmaz.

Mucize bir gıda yoktur, sağlıklı iseler bütün gıdalar kendi başına mucizedir.

Ahlâken de doğru değildir, reklâmı yapılan ürünü alan da olabilir alamayan da.

İKİ: Bir doktor bir besinin çok faydalı olduğunu elbette söyleyebilir ama bunu ifade etmenin yeri bir sağlık programı veya kamu spotu olabilir.

Kendisi ürünün adını anmıyor olsa bile reklâmda yer alması onun doğrudan o ürünün reklâmını yaptığı manasına gelir.

ÜÇ: İçinde bulunduğumuz şu günler taze balığın en bol ve ucuz olduğu bir dönemdir.

Böyle bir zamanda kutuda satılan işlenmiş balığa methiyeler düzmek insanları taze balıktan kutu balığını tercih etmeye yönlendirebilir.

Taze balıkla kutu balığı bir olabilir mi?

DÖRT: Bu reklâmdan aldığı parayı bir vakfa bağışlaması da ayrı bir reklâm olur.

Bağış gizli yapıldığı zaman değerlidir; yapılan bağışı toplumun gözüne sokmak en azından ayıptır.

Yeniçağ gazetesinde Burhan Ayeri’ nin köşesinde “Ton balığı yiyin” başlıklı bölüm:Koca profesör ekrana çıkmış “ton balığı yiyin” diyor. Osman Müftüoğlu‘na sormak istiyorum; “Reklamını yapıp parayı cukkaladığın o markanın bir sene içinde fiyatını ikiye katladığını biliyor mu?” Ayrıca, ödenen miktarı da merak ediyorum. “Aldığım parayı Mehmetçik kasa fişiVakfı’na bağışladım” derse kendisinden özür dilemeye hazırım.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/dev-ekonomiden-kimler-nemalaniyor-50355yy.htm

***

BİR: Prensip olarak her türlü reklâma ama özellikle de yiyecek-içecek ve ilaç reklâmlarına külliyen karşıyım.

Yiyecek-içecek reklâmlarını sadece sağlık bakımından değil ahlâken de yanlış buluyorum.

Sağlık bakımından yanlıştır çünkü reklâmı yapılan yiyecek mutlaka işlenmiş ve paketlenmiştir; büyük ihtimalle sentetik kimyasallar da etkilenmiştir.

Bir ürünün reklâmı yapılıyorsa, reklâma yapılan harcamalar mutlaka fiyata yansır, yani reklâm parası aslında bizim cebimizden çıkar.

Üstelik de sağlıklı beslenme bir bütündür, tek bir gıda ile sağlık olmaz.

Mucize bir gıda yoktur, sağlıklı iseler bütün gıdalar kendi başına mucizedir.

Ahlâken de doğru değildir, reklâmı yapılan ürünü alan da olabilir alamayan da.

İKİ: Bir doktor bir besinin çok faydalı olduğunu elbette söyleyebilir ama bunu ifade etmenin yeri bir sağlık programı veya kamu spotu olabilir.

Kendisi ürünün adını anmıyor olsa bile reklâmda yer alması onun doğrudan o ürünün reklâmını yaptığı manasına gelir.

ÜÇ: İçinde bulunduğumuz şu günler taze balığın en bol ve ucuz olduğu bir dönemdir.

Böyle bir zamanda kutuda satılan işlenmiş balığa methiyeler düzmek insanları taze balıktan kutu balığını tercih etmeye yönlendirebilir.

Taze balıkla kutu balığı bir olabilir mi?

DÖRT: Bu reklâmdan aldığı parayı bir vakfa bağışlaması da ayrı bir reklâm olur.

Bağış gizli yapıldığı zaman değerlidir; yapılan bağışı toplumun gözüne sokmak en azından ayıptır.

Yeniçağ gazetesinde Burhan Ayeri’ nin köşesinde “Ton balığı yiyin” başlıklı bölüm:Koca profesör ekrana çıkmış “ton balığı yiyin” diyor. Osman Müftüoğlu‘na sormak istiyorum; “Reklamını yapıp parayı cukkaladığın o markanın bir sene içinde fiyatını ikiye katladığını biliyor mu?” Ayrıca, ödenen miktarı da merak ediyorum. “Aldığım parayı Mehmetçik kasa fişiVakfı’na bağışladım” derse kendisinden özür dilemeye hazırım.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/dev-ekonomiden-kimler-nemalaniyor-50355yy.htm

***

BİR: Prensip olarak her türlü reklâma ama özellikle de yiyecek-içecek ve ilaç reklâmlarına külliyen karşıyım.

Yiyecek-içecek reklâmlarını sadece sağlık bakımından değil ahlâken de yanlış buluyorum.

Sağlık bakımından yanlıştır çünkü reklâmı yapılan yiyecek mutlaka işlenmiş ve paketlenmiştir; büyük ihtimalle sentetik kimyasallar da etkilenmiştir.

Bir ürünün reklâmı yapılıyorsa, reklâma yapılan harcamalar mutlaka fiyata yansır, yani reklâm parası aslında bizim cebimizden çıkar.

Üstelik de sağlıklı beslenme bir bütündür, tek bir gıda ile sağlık olmaz.

Mucize bir gıda yoktur, sağlıklı iseler bütün gıdalar kendi başına mucizedir.

Ahlâken de doğru değildir, reklâmı yapılan ürünü alan da olabilir alamayan da.

İKİ: Bir doktor bir besinin çok faydalı olduğunu elbette söyleyebilir ama bunu ifade etmenin yeri bir sağlık programı veya kamu spotu olabilir.

Kendisi ürünün adını anmıyor olsa bile reklâmda yer alması onun doğrudan o ürünün reklâmını yaptığı manasına gelir.

ÜÇ: İçinde bulunduğumuz şu günler taze balığın en bol ve ucuz olduğu bir dönemdir.

Böyle bir zamanda kutuda satılan işlenmiş balığa methiyeler düzmek insanları taze balıktan kutu balığını tercih etmeye yönlendirebilir.

Taze balıkla kutu balığı bir olabilir mi?

DÖRT: Bu reklâmdan aldığı parayı bir vakfa bağışlaması da ayrı bir reklâm olur.

Bağış gizli yapıldığı zaman değerlidir; yapılan bağışı toplumun gözüne sokmak en azından ayıptır.

Yeniçağ gazetesinde Burhan Ayeri’ nin köşesinde “Ton balığı yiyin” başlıklı bölüm:Koca profesör ekrana çıkmış “ton balığı yiyin” diyor. Osman Müftüoğlu‘na sormak istiyorum; “Reklamını yapıp parayı cukkaladığın o markanın bir sene içinde fiyatını ikiye katladığını biliyor mu?” Ayrıca, ödenen miktarı da merak ediyorum. “Aldığım parayı Mehmetçik kasa fişiVakfı’na bağışladım” derse kendisinden özür dilemeye hazırım.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/dev-ekonomiden-kimler-nemalaniyor-50355yy.htm

***

BİR: Prensip olarak her türlü reklâma ama özellikle de yiyecek-içecek ve ilaç reklâmlarına külliyen karşıyım.

Yiyecek-içecek reklâmlarını sadece sağlık bakımından değil ahlâken de yanlış buluyorum.

Sağlık bakımından yanlıştır çünkü reklâmı yapılan yiyecek mutlaka işlenmiş ve paketlenmiştir; büyük ihtimalle sentetik kimyasallar da etkilenmiştir.

Bir ürünün reklâmı yapılıyorsa, reklâma yapılan harcamalar mutlaka fiyata yansır, yani reklâm parası aslında bizim cebimizden çıkar.

Üstelik de sağlıklı beslenme bir bütündür, tek bir gıda ile sağlık olmaz.

Mucize bir gıda yoktur, sağlıklı iseler bütün gıdalar kendi başına mucizedir.

Ahlâken de doğru değildir, reklâmı yapılan ürünü alan da olabilir alamayan da.

İKİ: Bir doktor bir besinin çok faydalı olduğunu elbette söyleyebilir ama bunu ifade etmenin yeri bir sağlık programı veya kamu spotu olabilir.

Kendisi ürünün adını anmıyor olsa bile reklâmda yer alması onun doğrudan o ürünün reklâmını yaptığı manasına gelir.

ÜÇ: İçinde bulunduğumuz şu günler taze balığın en bol ve ucuz olduğu bir dönemdir.

Böyle bir zamanda kutuda satılan işlenmiş balığa methiyeler düzmek insanları taze balıktan kutu balığını tercih etmeye yönlendirebilir.

Taze balıkla kutu balığı bir olabilir mi?

DÖRT: Bu reklâmdan aldığı parayı bir vakfa bağışlaması da ayrı bir reklâm olur.

Bağış gizli yapıldığı zaman değerlidir; yapılan bağışı toplumun gözüne sokmak en azından ayıptır.

Paylaş

İlişkili Yazılar

Sonraki Yazı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.