Brain Behavior ad Immunity isimli dergide yayınlanan araştırmada kanda CRP yüksekliği ile bipolar depresyonde kullanılan ilacın etkinliği arasında bir ilişki olduğu belirlendi.Araştırma bipolar depresyonu olan 485 hasta üzerinde gerçekleştirildi.
Hastaların bir grubu 6 hafta süreyle atipik antipsikotik bir ilaç olan
lorasidone alırken bir grubuna ise plasebo verildi.
Bu sürede genel olarak lurasidone alan hastaların depresyon seviyelerinde plasebo alanlara göre bir azalma olduğu görüldü ama esas dikkat çeken sonuç tedavi başlangıcında yüksek CRP değerleri olan hastalarda ilacın çok daha fazla etkili olmasıydı.
Düşük CRP seviyeleri olan hastalarda lurosidone’ nin etkili olmadığı görüldü.
Bu sonuçlar daha geniş kapsamlı araştırmalarla da doğrulandığında bipolar depresyonlu hastaların tedavisi her yerde kolaylıkla ölçülen CRP değerlerine göre belirlenebilecek.
CRP, vücuttaki enflamasyonun derecesini gösteren bir proteindir, bakteri, virüs gibi mikropların yol açtığı iltihabi hastalıklarda ve kronik enflamatuar hastalıklarda (mikropsuz iltihaplarda) artar.
Gelelim netice
Bu araştırma sadece bir hastalıkta ilacın etkili olup olmayacağını önceden göstermesinin ötesinde, asıl, başta depresyon olmak üzere ruhsal hastalıkların da bağışıklık sistemi ile yakından ilişkili ilgili olduğunu ortaya koyması bakımından büyük önem taşıyor.
Sağlam bir bağışıklık sisteminin de ancak adam gibi beslenmeyle mümkün olabileceğini, işlenmiş tüm gıdaların bu sistemi çökerteceğini tekrar hatırlatırım.
Bağırsaklarınıza da gözümüz gibi bakmayı unutmayın.
Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0889159118304392?via%3Dihub




















