Hitler İkinci Dünya Savaşı sırasında şu ifadeleri kullanmıştır.“Hiç acımaksızın, Polonya kökenli veya Lehçe konuşan tüm erkekleri, kadınları ve çocukları öldürün”
Amerikalı savaş yanlısı akademisyen, iş adamı veya yönetici takımının uzun zamandır tekrarladığı şu cümle tesadüfi olmasa gerek. “Dünyada en iyi temizlik aracı savaştır.”
Amerika’nın şu sıralar, Suriye’yi vuracağı konuşuluyor. Pos bıyıklı, John R. Bolton’un ağzından çıkan cümleyi hatırlayalım; “Eğer Suriye kimyasal silah kullanırsa, Suriye’yi kuvvetli bir şekilde vururuz.”
Amerika’nın Suriye’de savaşı ve iddialarını kaybettiği bir süreçte, yeniden savaşı şiddetlendirme ihtiyacı içinde olduğu görülmektedir.
Suriye’de, rejimi yıkacak ve Suriye ordusunu Irak ordusunu gibi ortadan kaldıracak, bir hava saldırısına hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Doğu Akdeniz’de yapılan yığınaktan bunu anlamak mümkündür. Zaten Rus tarafı da böyle bir saldırının beklentisi içindedir.
Suriye devleti ve ordusuna ait yerlerin bombalanmasının planlandığı görülüyor. Eğer Esad’ı öldürürlerse, Suriye devletini ABD’ye teslime zorlayacaklardır.
Elbette böyle bir durumda, Rusya’nın nasıl bir tepki vereceği önemlidir. Suriye ordusunun tümden ortadan kaldırılması demek; Suriye’de Rusya ile karşı karşıya gelmek demektir.
Böyle bir durumun ortaya çıkmaması için Rusya ön almaya çalışmaktadır. Ne kadar caydırıcı olurbilemiyoruz.
Eğer Amerika’yı böyle bir girişimden, Rusya geri döndüremezse, işin sonu, ABD Rusya çatışması olarak karşımıza çıkabilir.
Amerika’nın çok cepheden Rusya’yı edilgenleştirmek için strateji uyguladığı görülüyor.
İsviçre bankalarından CrediSuisse, Rusya’nın İsviçre’deki Rusya’ya ait beş milyar dolarına, el koyduğunu açıklandı. Bir başka banka da aynı işlemi görmek üzere ABD ile anlaşmaya varmış. Yakında adını da öğreniriz.
Eğer Avrupa’daki tüm bankalar aynı yoldan gider ve Rusya’yı tüm Avrupa ile çalışamaz duruma sokarsa, Rusya’dan da sert tepkilerin gelmesi kaçınılmaz olur.
Rusya’nın 300 bin kişilik ordu ile tatbikat yapıyor olması da durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.
“Esad kimyasal silah kullanıyor” yalanı her ne kadar dünya kamu- oyu tarafından kabul görmese de ABD kafasına koymuş ve Suriye devletini vuracak. Kimyasal olsa da vuracak, olmasa da vuracak.
Amerikan savaş makinesinin bölge çıkarları; Suriye, Türkiye ve İran’ı parçalamaya dayanıyor. Önce devlet başkanlarını değiştirmek ve yönetme isteği ile başlıyor, olmadı füzeleri göndererek, Saddam, Kaddafi, Miloseviç gibi devletlerin başkanlarını öldürüyor.
Amerika’nın bu kez Suriye’yi vuracak olması tüm dünya için bir uyarı olarak alınması gerekecek bir girişimdir. Vurmasa bile vuracağım diyerek belli kesimleri teslim alması bile önemlidir.
Dünya el ele vererek bu beladan kurtulması gerekir.
Sıranın kendisinde olduğunu gören Türkiye ve İran’ın her anlamda kenetlenmesi yakıcı önemdedir.
Bülent Esinoğlu
ulusal.com.tr
