Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yakup HALICI

Hikmet Kıvılcımlı “Burası Müslüman Evi…”

Yakup HALICI Yazar Yakup HALICI
30 Temmuz 2018
Yakup HALICI
0
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçenlerde bir yazıda okudum. Komünist Hikmet Kıvılcımlı kendisini ziyarete gelenlere “burası Müslüman evi… Ayakkabılarınızı dışarıda çıkartıp da giriniz.” Diyormuş.

Yine bundan yıllarca önce Merkez Bankası Başkanlığına getirilen Durmuş Yılmaz- ki şu anda İYİ Parti milletvekili- için evine ayakkabılarını daire kapısının dışında çıkartıp giriyor diye gazetelerde manşet atılmıştı da; “Gericiden” merkez bankası başkanı da olur-muymuş demeye getirilmişti.

Geçtiğimiz yüzyıl yani 20. yüzyıl ideolojiler yüzyılı idi. Kapitalizm ve Komünizm birlikte Faşizmi İkinci Dünya Savaşı sonrası tasfiye etmişler ve Dünyayı yönetmişlerdi.

Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra da meydan Kapitalizme kalmıştı. Kapitalizm de demokrasi, bireysel özgürlüklerin genişletilmesi sermayenin Dünya yüzünde serbestçe dolaşımı vs. gerekçelerle bireyselleşmeyi alabildiğine teşvik etmekte. Akabinde pratik çözümler daha başvurulur hale geldi.

Fakat…

Geçtiğimiz yüzyılın alışkanlığı olan her şeyi ideolojilere bağlama, yapılacak işin gerekçesi ve olmazsa olmazı, hayatın kendisi imiş gibi görmek saplantısı hala toplumları yönlendirmekte ve yönetmekte.

Düşününüz ki,

Toplumları yüzyıllarca etkilemiş ve yönlendirmiş bütün ananeleri, gelenekleri, değer yargıları bir çırpıda yok sayılıp… Ve hatta çağ dışı kabul edilip yerin dibine batırıldığı çağı yaşadık ve ne yazık ki hala yaşıyoruz.

Mao’nun Çini böyle değil miydi? Kuzeyimizdeki komşumuz Sovyetler Birliği öyle değimliydi?

Şu anda da başka bir sorunla karşı karşıyayız,

Her ne kadar Kapitalist dünyası özgürlükler dünyası imiş gibi gözükse de… Madde bağımlılığı gibi ben/bencillik bağımlılığı ile toplumları ve dolayısıyla bireyleri manipüle etmedi mi/etmiyor mu?

Milletleşmesini, sınıfsal ve sosyal yapılanmasını tamamlamış, ekonomik olarak gelişmiş toplumlar ideolojilerin toplumları içten kemiren ve her konuya, her soruna ideolojik yaklaşan ve çözüm üreten hastalıklı bakışlardan kurtulmasını bilmişlerdir.

Ülkemiz bu illetten hala neden kurtulamıyor? Neden tüm sorunlarımızı düşmanlara bağlıyoruz? Neden en ufak sorunlarımızı bile kendi ideolojik el kitabımıza göre çözmeye çalışıyoruz?

Bizler daha milletleşmemizi tamamlayamadan ideolojilerin pençesine düştük. Ne yazık ki bunda da treni kaçırdık. İmparatorluktan milli devlete geçtiğimizde bu sefer de ideolojilerin peşine/pençesine düştük. Milletleşmemizi (medeni toplum yaratmak adına) yeniden şekillendirmeye kalkıştık.

Birbirleri ile çok ilintili olmasına rağmen medeni toplum başka bir şey, toplumu şekillendirmek başka bir şeydir. Nitekim yukarıda da bahsettiğim gibi Sovyetler Birliği ve özellikle Çin bu yanlışları yaptılar. Hatırlarsak Kültür Devrimi Çin’de büyük travmalar yaratmıştı.

İdeolojiler gelip geçicidir. Ama toplumun ana omurgası olan kültürleri ve buna bağlı olarak yaşam anlayışları tarihi süreç içerisinde oluşmuş toplumun karakterleridir.

Mesela, Kurban geleneğini yok sayıp onu çağ dışı ilan ettiğinizde topluma iyilik yapmış olmazsınız. Çünkü Kurban geleneği sadece bir dini ritüel değildir. Onun içerisinde toplumu birbirine bağlayan birçok unsur vardır. Onu kaldırdığınızda bütün bu unsurları yok saymış olacaksınız. Onu ortadan kaldırdığınızda onun yerine ikame edecek kuralları koymaya ne bilginiz ne imkânlarınız ne de zamanınız yeter.

Üstelik büyük tepki ile karşılaşırsınız. Hâlbuki Kurban geleneğinin hatalı kısımlarını törpüleyip çağa uygun olarak düzenlediğinizde; Hem toplumu travmaya sokmazsınız, hem de toplumu bir arada tutan önemli geleneklerden birini muhafaza etmiş olursunuz.

Özgür irade günümüz toplumlarının olmazsa olmazıdır elbette… İdeolojileri kullanmak zaman içerisinde kısa geçişler yapmak gerekli olabilir Ne var ki ondan önce toplum bireylerinin birlikte yaşama iradelerinin gelişmiş olması gerekir. Yani millet olmak ve değerler manzumesi etrafında bütünleşmek gerekir.

Buradaki kastım şu değildir; Toplumun tüm fertlerinin aynı inanç ve düşüncede olması anlamı değildir. Burada kastım ortak geçmiş bilinci, bizi bir arada tutan ve vazgeçemediğimiz ortak değer yargılarıdır. Bunların içinde ideoloji yoktur. İdeoloji haline getirilmiş din de yoktur.

Burada komşuluk ilişkilerinden başlayıp tüm ülkeyi saran değerler manzumesi vardır. Günlük yaşamda olmazsa olmazlarımızdır. Yüzyıllardır oluşmuş, kök salmış değerler birlikteliğidir.

Dolayısıyla,

Hayatı bir fanin arkasına sığınıp şekillendirmek, tüm ülkeyi onun malı imiş gibi görmek ya da toplumu bir çırpıda şekillendirdiğini düşünmek ve inanmak; Sonrada onun üzerinden tüm milleti zapturapt altına almak akıl karı olmadığı gibi insani de değildir. Aynı şekilde dini ideolojileştirip onunla toplumları hizaya getirmek çağ dışı olduğu kadar dinin kendisine de hürmetsizliktir. Zaten akıllı işi de değildir.

Düşünün bir kere,

Artık aile kurumunda bile eleştirel ilişkilerin gemi azıya aldığı günümüzde yüz yıl önce yaşamış- ülkesine büyük hizmetler etmiş olsa bile- o günkü anlayışını, söylemlerini, ideoloji haline getirip toplumu yönetmek ve yönlendirmek ne kadar akıl karıdır? Kaldı ki bu ilmi de değildir.

Bu olsa-olsa “ideolojileştirilmiş kişiler” üzerinden ülkeyi hınzırca sömürmek olur… Ki bu da çağ dışı ve gayri insanidir. Sürdürülebilir de değildir.

Yoksa birisi kalkar “bu ülkeyi sömürdüğünüz yeter bundan sonra biz varız” der. Bu işin sırası da yok ki sıraya koyasınız. Kapanın elinde kalır nitekim kalıyor da. Onlar bayram ederken, biz avama da bol-bol ağıtlar yakıp bayramlarını kutlamak kalır.

Paylaş
Önceki Yazı

Emperyaller Çatışması

Sonraki Yazı

Hala Kurtarabiliriz Umudu…

Yakup HALICI

Yakup HALICI

İlişkili Yazılar

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)
Genel Eğitim

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)

19 Kasım 2025
5k
Balçıktaki CHP
Ekonomi

Balçıktaki CHP

15 Kasım 2025
5k
Ünye!.. BaşkanTavlı Boş Zamanlarında Ne Yapar? (II)
Kent/Şehir

Ünye!.. BaşkanTavlı Boş Zamanlarında Ne Yapar? (II)

11 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Hala Kurtarabiliriz Umudu…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap