Radikalizm bir düşüncenin bir ideolojinin aşırılaşmasından ileri gelen bir anlayıştır. Kime normal kime radikal denir insandan insana, toplumdan topluma değişen, normal ve radikal tanımları olur.
Ülkemizde, siyasal İslam’ın, iktidar olduğu günden bu yana, kazanıcı olmak yerine ayrıştırıcı tavrı, elbette siyasal İslam’ın şımarıklarını da üretecekti, üretti de… Çünkü ılımlılar iktidara gelirken radikallerin de desteğini alarak iktidar olmuşlardı. Onları dışlayamazlardı.
Laikliğin mahkûm edildiği bir ortamda, elbette, İslam inanışının radikalleri, kendilerini ifade etme imkânı bulacak, onlar da kendilerini ifade edeceklerdi.
Yaşadıklarımız budur.
Radikaller ılımlıları, ılımlılar radikalleri hiç sevmez. Hatta radikal İslamcılar, Ilımlı İslamcılara herkesten daha fazla karşıdırlar. Çünkü ideolojinin ılımlılar tarafından sulandırıldığına inanırlar.Güncelleme radikaller için dini sulandırmadır.
Radikallerin eleştirileri ideolojiktir. Gerçeklikten kopuktur. Lakin radikal olan inandığını söylemektedir. Kendini ılımlıya nazaran daha namuslu, daha her şeyi hak eden olarak görür.
Ilımlı İslamcılar iktidardadırlar. Dünya gerçekleri ile karşı karşıya olanlar onlardır. Radikal olanlar ise teorik bakar. Kur’an gördüğü her hususu tavizsiz uygulama yönünde tavır alır.
Oysa ılımlı olanı bunu yapamaz, çünkü ilişkiler ve değişen dünya koşulları, radikalin söylediklerinin uygulanmasını imkânsız hale getirmiştir. Eğer radikallerin dediklerini uygulamaya kalksa, iktidar tümden elden gidecektir.
İnançlar ile gerçeklerin çatıştığı her yerde bu zıtlık ortaya çıkar.
İslam’ın güncellenmesi ya da güncellenmeden yola devam edilmesi çatışkısı budur.
Ilımlı olanlar iktidardadır. Radikaller ise eleştiren konumundadır. İktidarın nimetlerinden radikaller pek fazla yararlanamazlar. Zaten Radikal eleştirinin esas kaynağı da burasıdır.
Erdoğan, “İslam’ın güncellemesi gerekir” derken; laikliğe ne kadar da ihtiyaç duyduğunun başka türlü ifadesidir.
Laikliğin hüküm sürdüğü bir ortamda, ne asansör, ne de battaniyeden tahrik olan kimse ağzını açıp saçmalamazdı.
Anlaşılan odur ki; radikal İslamcılarla ılımlı İslamcılar arasında ortaya çıkan bu ayrışma sürecek.
İktidar olmak böyle bir şeydir. Birlikte yola çıktığınız yoldaşlarınızla iktidarda birlikte yürümeniz her zaman mümkün değildir. İktidarlar, iktidar nimetlerini sınırlı sayıda insana ve guruba verir. Kaynak sınırlı, istekle sonsuz olduğundan iktidarlar sonunda giderler.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
