8.BÖLÜM VE 21. KISIM
Muhtarın kumpasnın sonucu.
Ben mevcut kalabalıktan ayrılıp, muhtarın yanına gittim. Yaptığının doğru olmadığını ve yağın bu anda kimin evinde olduğunu öğrendiğimi, söyledim. Bu rezaleti çıkarmana bir muhtar olar utanmadın mı? Bizler baba dostuyduk, benim gözüm gibi sahip çıkmaya çalıştığım okul ve öğrencilerimize bu yapılırımıydı? Bu hırsızlığı yaptırdığından hiç utanıyor musun? Sen ne kadar alçak ve onursuz bir adamsın! Hiç mi hiç dostluğumuzdan utanmadın? Allah senin cezanı versin dedimse de, muhtarın yüzü bir nebze olsun kızarmadı! O üçkâğıtçı muhtarın iftirasıyla, bu insanlar gün boyu azap çekti. Karakol komitanı da, muhtara inandı. Hatta bende inanmıştım. Düşünün ki o gün muhtar bu insanları sindirmek için kurduğu tuzaktan dolayı, bir kötülük çıkmış olsaydı veya adamların evinde kanunu suç saymış olduğu bir takım eşyalar, silahlar vs. bulunmuş olsaydı, sonuç ne olurdu. Kaldı ki bu insanları san ki ben şikâyet etmişim gibi tavır takınması da bir başkaydı.
Bu gerçekleri öğrendiğimde, ilk aklıma gelen, o gün yapılmış olan hileli keşfin çok amaçlı olduğu ortadaydı. Hem yağları çaldırıyor, hem de suçu başkalarına yükleyerek, onlardan para sızdırmaya çalışıyordu. Bense bu olup bitenleri son anda öğrenmiş ve anlayabilmiştim.
Ya muhtar senin ar damarın çatlamıştır. Senden bana da bela gelir. Bu günden sonra sizinle asla bir araya gelmem bilesin, dedim. Muhtara sanki hiçbir söz söylememişim gibi, arsız arsız sırıtmaya ve gülmeye başladı. Ya Müdür sen beni ne zannediyorsun. Ben adamın imiğini bir kere sıkarım. Şimdi sıkıyorsa, bu yağları sen çaldırdın de, dedi.
Tamam, muhtar öyle olsun deyip, orada bulunan birkaç köylü ile birlikte muhtarın evinden ayrılıp doğruca okula geldim. Yapılan işlemleri resmi yazıya bağladım. Sabah erken kalkarak, Arpaçay İlköğretim Müdürlüğüne gittim. Hem işlemleri teslim ettim, hem de olup bitenleri anlattım. Bu sebepten dolayı o köyde kalmamın hayati bir tehlike taşıdığını bildirdim. Bundan sonra bu köyde görev yapmamın sakıncalarını anlattım. Durumumun ciddiyetini, Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılmasını istedim. Çünkü burada bir daha sağlıklı bir görev yapamayacağımın bilinmesini söyledim. Böylece rapor ettiğim bilgilerim, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirilmiş oldu. Milli Eğitim Müdürlüğünce çok kısa bir zaman sonra okula bir müfettiş gönderdi. Müfettişin yapmış olduğu soruşturma ve araştırma sonucunda, bu köyde kalmamın sakıncalı olduğunu ve can güvenliğimin olmadığını doğrular mahiyette bir rapor yazarak gitti.
Bu gerekçeyle, o köyün İlkokulu Müdürlüğünden ayrıldım. Arslanoğlu Köyü İlkokulu öğretmenliğine tayin edilmiş oldum. Böylece o köyde iki öğretmenle birlikte, muhtarda amacına ulaşmış oldu. Bu olay ve durum benim başıma gelen ilk uğursuzluğun başlangıcı olmuştu.
DEVAM EDECEK
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair






















