2.BÖLÜM ve 15.KISIMIN SONU.
Adıgüzel ile Gülçiek’in matemi.
Orada bulunan komşuları ve yakınları cenazelerin bulunduğu yeri hiçbir kimseye söylemeyeceklerine dair, yemin ederek söz verirler.
Dehasında, defin işleri tamamlandıktan sonra, hep birlikte köye dönerler. Soranlara ve durum hakkında bilgi almak isteyenlere, herhangi bir kalıntıya rastlamadıklarını söylüyorlar.
O günden sonrada hiçbir kimse mezarla ilgili hiçbir söz etmemiş olur. Çünkü yakılan bu iki gencin evlenmesine engel olan Han’ın ne yapacağı hiçte belli olmazdı. Hırsından ötürü mutlaka sevdalıların kemiklerini bile ayırırdı, diyorlar.
Parabaş Süleyman bu hususta gerekli bütün tedbirleri aldırmasına rağmen, Han kendisi ve adamlarını sürekli tehdit etmekteydi. Bu tehdit ve zorbalıklar karşısında, bir takım çareler aramaya başlar. Bu sebepten dolayı, yeni bir yer ve yeni bir yurt bulmak, kaçınılmaz hale gelmişti. Yaşanan bu olaylardan sonra, bu bölgede huzurlu bir yaşamın sürmesi imkânsızdı. Ne kendi ailesinin, nede akrabalarının mağdur olmasını istemiyordu. Parabaş Süleyman, son çare olarak Aksaçlılara giderek, hep birlikte buradan göçmeyi teklif eder. Bizim burada kalmamız demek, birçok insanın canının yanması demek olur. Bizler bir birimizi her hususta koruyup kollamak zorundayız. Ne var ki şimdi durum çok farklı gelişti. Bu gelişmede sizlerin kusuru olmamıştır. O nedenle sizlerin başına bir işin gelmesini istemeyiz. Kaldı ki ben bu vebalın altına girmek istemiyorum. Kendi başıma da bir karar almak, sizlere karşı saygısızlık olurdu. Bu nedenle bizlerin ata geleneği vardır. O geleneğin gereği olarak doğru bir yolun bulunmasını arzu etmekteyim. Bildiğim o dur ki, herkesi ilgilendiren bir iş yapmak istiyorum. Bu gibi durumlarda Aksaçlıların vereceği karar başımızın üstünde yeri vardır, diyor.
Aksaçlılara teklifi sunduktan sonra, Aksaçlıların vereceği kararı bekleye başlar.
Parabaş Süleyman’ın Aksaçlılara yapmış olduğu göç teklifi sonucunda, Aksaçlılar toplanır. Uzun değerlendirmeler yaptıktan sonra, yerleşik düzene geçildiğinden dolayı, burasının ata yurdu sayıldığını ve topyekûn bir göçün olmasına gerek olmadığı kanaatine varırlar. Bu itibarla burada kalınarak güç birliği içinde olup, devam edilmesinin daha doğru olacağı kararını verdik, diyorlar. Aldığımız karar gereği her kesin yerinde kalması uygun olur diyorlar. Sadece meydana gelen olaylar göz önüne alındığında, göç etmek isteyenlere de her hangi bir engel mani değildir diyede lamış oldukları karara ilaveten bu sözüde söylemiş olurlar.
Parabaş Süleyman, Aksaçlıların almış olduğu bu kararı, Adıgüzelli Ocağının fertlerini toplayarak, aksaçlıların vermiş olduğu kararı bildiriyor.
Bu bildirmenin akabinde kendi amcazadeleri ve aile fertleriye, acilen bir araya gelerek, yapmak istediklerini söyler. Onlarla birlikte hareket edilip edilmeyeceği tartışırlar. Genel olarak, Adıgüzelli Ocağının ileri gelenleri topyekün göçe taraftar olmazlar.
Parabaş Süleymen akrabalarının kararlara saygılı olduğunu, ancak bu şartlarda bizim aile olarak burada kalınmasının sizlerede zarar verebileceğini düşünüyorum, diyor. Kardeşi ve yeğenlerine çoban olan yakılarına, en kısa zamanda burayo terk ediceğiz. O nedenle derhal her türlü hazırlığın yapılmasını istiyorum, diyor.
Adıgüzel’in olayı, Parabaş Süleyman’ın ailesi ve bazı yakınlarının göç etmelerine neden olmuştur.
Büyük emeklerle kurmuş oldukları baba ocağı olan, Büyük Hançallı köyünü bu olay nedeniyle terk ederek, Kars’ın Arpaçay (Şarşat) gelmişlerdir.
Bundan sonra üçüncü bölüm devam edecek.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair





















