2.BÖLÜÜM,11.KISIM
Adıgüzel ile Gülçiçek’in aşklarının devamı.
Son görüşmesinin üstünden bir aylık bir zaman geçmişti. Hanın evinde ne olup bittiğini çok merak etmekteydi. Her gün aralıksız pınarın başına gitmesine rağmen, yinede gelen giden yoktu. Kendini çaresizlik içinde hissediyordu. Bu duruma çok üzülüyordu. Olup bitenlerden habersizdi. Bu durum nedeniyle İçi içine sığmaz olmuştu.
Kendince beklemeye son dediği ve Gülçiçek’ten umudunu kestiği gün, bir kez daha pınarın başına gelip beklemektedi ki, bir anda karşısında Gülçiçek’in hizmetçisini görünce, şaşırıp kaldı. Bir türlü gözlerine inanamazdı. Şaşkınlık içinde koşarak kendine doğru gelen kızı karşılar. Birlikte pınarın başına gelip otururlar. Bir aydır ne olup bittiğini sorgu sual eder.
Hizmetçi kız, tedirginlik içinde Gülçiçek’in söylediklerini anlatmaya başlar.
O gün adamlarınız gelip gittikten sonra, Han kızına her türlü baskıyı yaptı. Kızını odasına hapsetti. Kızına etmediğini bırakmadı. Dışarıya çıkmasını yasakladı. Bu nedenle Gülçiçek, durumları bilmenizi istedi. Ağır baskı altında kaldığından, yemeden içmeden kesildi. Bir türlü ne yapacağını ve neye karar vereceğini bilememektedir. Bunun için beni sana gönderdi. Dayanma gücünün kalmadığını söyledi. Dışarıya yalnızca pazar günü kiliseye gidebildiğini, söylememi istedi. Senden isteğini de bu kâğıda yazıp verdi. Getirdiği kâğıdı Adıgüzel’e verir.
Adıgüzel kâğıdı alıp açar ve okumaya başlar. Gülçiçek, yazdığı dörtlüklerle nasıl bir durumda olduğunu bildiriyor.
Yiğidim
Zalim babam beni sana vermiyor
Hasta düştüm dermanım ol yiğidim.
Ölmüş müyüm kalmış mıyım sormuyor
Tek umudum sana kaldı yiğidim.
Tek başıma kaldım gözüm yolunda
Ne anam var nede kardeş dalımda
Benzim soldu son nefesim kolunda
Bağ bozuldu çiçek soldu yiğidim.
Tez gel derim götür beni buradan
Sahip çıkar bize Ulu Yaradan
Gülçiçek’in ölür çıkar aradan
Kaderimiz bize yoldu yiğidim.
DEVAM EDECEK.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar Şair





















