Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Arzu KÖK

Korku!…

Arzu KÖK Yazar Arzu KÖK
10 Aralık 2017
Arzu KÖK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Güya en önemli olan, adına çok büyük anlamlar yüklenen halk, acaba neden bunca haksızlığa ve adaletsizliğe göz yumar ve hatta kötülükleri destekler duruma gelir hiç düşündünüz mü?

Hani derler ya: Halk daima masumdur, mazlumdur, ama bir o kadar da güçlüdür. Bu nedenledir ki kralı da, soytarısı da, iktidarı da, muhalefeti de hep ona yaslanır. Hepsinin “Halka karşı sorumlulukları” vardır. Yapılan her şey “Halkımız öyle istemiştir”, “Halkın takdiridir” diye yapılmıştır. Bütün kararlar onun adına alınır. Egemenlik bile kayıtsız şartsız ona aittir. Soldaki adı halktır, sağdaki adı millettir. Solla sağ arasındakiler ona ulus der, geçer. Kendisine bu kadar çok anlam yüklenen, türlü güzellemelerle pohpohlanan, ondan uzak kalındığında elitist olunduğu sanılan, onu kötülemenin her türlü tepkiyi çektiği, solcusunun sağcısının “önüne yattığı” tek şey halktır.

Peki tüm bunlara rağmen neden adına bu kadar çok anlam yüklenilen bu halk bunca haksızlığa ve adaletsizliğe göz yummakta?

Baktığınız zaman adeta ülkenin ortasına kurulmuş bir mezbaha var. Bu mezbahanın tanığı, izleyicisi olan halk ise adeta felç geçirmiş halde. Bu halkın bir üyesi olarak bizlerin de tabii, elimiz ayağımız tutmuyor, konuşamıyoruz. Vicdan, ilke her şey ayaklar altında. Biraz cesaret bulup ayağa kalkmaya çalışanlar ise çok çok büyük güçlüklerle karşılaşıyor.  Zira kutuplaşmanın konforuna sahip olmuş olanlar ise kolaylıkla bizi ve birbirlerini işaret eder haldeler.

Bir Fransız özdeyişi der ki: “Korku, en amansız suikastçı; sizi öldürmez ama yaşamdan alıkoyar.”  Ülkemizin son zamanlardaki durumu da bu.  Çevresindeki savaşlarla, güvensizlikle, adaletsizlikle, ekonomik krizler ve doğa katliamları ve felaketleriyle  harabeye çevrilmiş ülkemizde ne yazık ki korkunun en güçlü yanlarını yaşıyoruz.

Korku insanın içindeki pek çok duyguyu körelten ciddi bir suikast silahı gibidir. Korku insanın; sosyal olabilme, empati ve dayanışma gösterme, düşünme, özerklik ve adalet için mücadele etme, dünyayı ve onunla beraber kendimizi değiştirme isteklerini yerle bir eder. Bununla da kalmaz yeteneklerimizi köreltir. Oysa bunların hepsi insan olmanın gereklerindendir. Korku; zulmü teşvik ederken, her türlü baskı ve şiddeti meşrulaştırır. Bu ise, suskunluk ve acizlik duygularının tetiklenmesine neden olur.

Siyaset kuramcıları, yaygın korkunun canlılığımızı tehdit ettiğini ortaya koyan çok ciddi araştırmaları da vardır. Bu araştırmalara göre; sistem ruhsal bozukluk salgını yaratmaya başladı. Kaygı, stres, depresyon, sosyal fobi, yeme bozuklukları, kendine zarar verme davranışları ve yalnızlık, insanları alaşağı eder hale geldi.

Eğitim sistemi, rekabetçi anlayışla gittikçe vahşileşiyor. İş bulmak, az sayıda işin peşinden koşan diğer umutsuz insan yığınıyla neredeyse ölümüne dövüşmek anlamında. Günümüzde, yoksulların patronları ekonomik şartlar nedeniyle yine onları suçluyor. Televizyonlardaki bitmek bilmeyen yarışmalar, aslında imkansız olan arzuların gerçekleşmesine sözüm ona fırsat yaratıyor. Tüketim çılgınlığı, sosyal boşluğu dolduruyor. Fakat o yalıtılmışlık kendi kendimizi yiyip bitirmeye başladığımız noktada, diğer her şeyi tüketiyor, sosyal kıyaslamayı yoğunlaştırıyor. Her şey ama her şey bir şekilde korku yaratıyor, giderek büyüyor sorunlar.

Anlık korku, avuç içlerimizi terletir ve soğutur, sesimizi titretir, gözlerimizi doldurur ve boğazımızdan bir çığlık salıverir. Sistematik korku ise ne yazık ki günümüzde birçoğumuzu etkisi altına almıştır. Bu tip korku ise daha çok, hislerin hem kişisel hem de toplumsal düzeyde bastırılması şeklinde gösterir kendini. Sonuçta korku; herkesi düşünmekten ya da kendini farklı biçimde ifade etmekten ürker, körelir hale getirir.

Aslına bakarsanız korku;

– Dikkatimizi dağıtmak, bizim üzerimizden para kazanmak, yalan vaatlerle bizi kandırmak ve düşmanlıkla doldurmak için planlanmış bir olgudur.
– Irkçılık kavramı sayesinde her zamankinden daha kötü ve akıl dışı düşmanlıklar ve tutkular oluşturur.
– İnsanların içe dönmelerine, kimselerle konuşmamalarına, sevgi ve ilgilerini sadece en özel bulduklarına ve ne yazık ki en yakıcı politik tarafa vermelerine neden olur.

Yukarıda yazdıklarıma bakıp bir de günümüz insanlarına baktığınızda ne kadar doğru olduğunu görmemek mümkün değil. Baksanıza herkes köşesine çekilmiş, hatta yaşamdan uzaklaşmış durumda; bir mucize ya da mehdi bekliyor. Bekler… Korku ile terbiye edilmeye çalışılan topluluklarda bunun böyle görülmesinden doğal ne olabilir ki?
Topluma bir hiçlik dayatılmış. Hayatta kalması zor zamanlarda cinnet haline gerekçe üretmek dışında yazık ki hiçbir şey yapamayan politik hat geçmişte nasıl çözüm üretememişse günümüzde de üretebilecek gibi görünmüyor ne yazık ki.

Gün geçtikçe insan kalmak, kalabilmek giderek zorlaşıyor. Örneğin karşı köyün ölüsüne dahi bir başsağlığı dilemek, yası ortaklaştırmak olası dışı hale gelmiş. Karşıt sayılanlara duyulan öfke ve nefreti saflaştıran bir sessizlik var. Adeta özellikle de durmadan bileniyor gibi. Mesela en son Malatya’da Alevi evlerinin işaretlenmesi gibi. Bu olayın ardından gelen politik kesimin sessizliği ve sonrasında lütfen birkaç söz…
Ne yazıktır ki gerçek ve samimiyetin kalmadığı, duyguların rafa kaldırıldığı her yerde hayat en çok kanayan yerinden kanama yapar, çürür. Hiçbir değeri kalmaz.

Artık toplum olarak silkinmenin zamanı gelmedi mi? Verimli enerjimizi duygusal ve toplumsal sitemi iyileştirmek adına kullanmanın zamanı gelmedi mi? Gücün ve denetimin teknolojisi olarak kullanılan korkunun etkisiz olduğu bir evren yaratmak olası değil midir?

Robert Ingersoll’ün de dediği gibi: “Korku beyni felce uğratır. İlerleme cesaretten doğar. Korku inanır, cesaret şüphe eder. Korku yere düşer ve dua eder. Cesaret ayakta durur ve düşünür. Korku kaçar, cesaret ilerler. Korku barbarlıktır, cesaret uygarlık. Korku tanrılara, şeytanlara, ruhlara inanır. Korku dindir. Cesaret bilim.”

Şimdi karar verilmeli korku mu cesaret mi?

Paylaş
Etiketler: alevifransızhalkkorkuKorku!... - Arzu KÖKMalatyaRobert IngersollŞair-Yazar_Eğitimci Arzu KÖK
Önceki Yazı

SGK’dan İşverenlere “Prim” Uyarısı

Sonraki Yazı

Bir Amerikan Gerçeği: SUBURBICON

Arzu KÖK

Arzu KÖK

İlişkili Yazılar

Arzu KÖK

Kökleri Unutmak.

07 Aralık 2021
5k
Anı / Günce

Kökleri Unutmak…

11 Eylül 2021
5k
Arzu KÖK

Gençlerden Mesaj!

18 Mayıs 2021
5k
Arzu KÖK

Şaşırmak…

09 Mayıs 2021
5k
Sonraki Yazı

Bir Amerikan Gerçeği: SUBURBICON

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap