Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Arzu KÖK

Kültür – Sanat ve AKM

Arzu KÖK Yazar Arzu KÖK
06 Kasım 2017
Arzu KÖK
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kültür; toplumsal yaşam pratiğinin ve bu pratiğe ilişkin disiplinlerin nesnesi olan; üretim/tüketim ilişkilerinin tüm yansımalarını içeren edinimler bütünü olarak tanımlanır. Ekonomik, siyasî, ideolojik, (dinsel, felsefî) coğrafî, etik, sanatsal eylemin diyalektik bileşkesi olan kültür, insanın tüm yaşamsal faaliyetlerinin en önemli yanıdır aslında. 

Tüm insan toplulukları, yaşam içerisindeki ilişkilerinin farklılığı ölçüsünde kültürel farklılığa sahip oldular. Toplumların birbiriyle ilişkisi ile de kültürlerin birbiriyle ilişkisi çıktı ortaya. Toplumların iktisadî, siyasî, ideolojik olarak birbirine etkisi, kültürlerin birbirlerini etkilemesinin biçimi ve ölçütü haline geldi. Bu nedenledir ki kültür, toplumların bilincinin rengini, ışığını ve düzeyini yansıtan bir ayna görevi gördü.

Kültür, üst üste konularak, üst üste yığılarak, biriktirilmemiştir. Kültür, toplum tarafından içselleştirilerek, yeni bir edinim olarak birikti; dönüştü/dönüştürdü, değişti/değiştirdi. Farklılıklar biçiminde ortaya çıkan fenomenleri bir arada, birbiriyle çelişik durumda ve çatışma halinde barındırdı. Üretim araçlarının gelişmesine paralel gelişti. Bir toplumun, öteki toplumu etkisi ölçüsünde kültür, ötekinin kültürünü ve dolayısıyla toplumsal bilincini de etkiledi ve biçimlendirdi.

Kültür büyük bir nehirdi. Tüm bileşkeleriyle birlikte var olan bu nehir, nehir olduktan sonra kendi yolunda yürüdü; İçerisinden geçtiği coğrafyanın fiziki koşullarının değişimine katkı sundu ve içerisinde yer alan canlıların yaşamlarının nesnesi oldu.
Kültürün akışını, aktarımını sağlama sürecinde eğitim ve öğretim; kültürün sınıflı toplumun idamesini sağlamanın aracı olduğunu dikkate almaksızın yükümlülüğünü yerine getirdi. Getirmeye de yüzyıllarca devam edecek. Ancak en köklü kültür mirasına sahip topraklarımızda adeta kültüre “güle güle” deme gayreti söz konusu.

Son günlerde ardarda gelen kitap yasaklamaları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in başını çektiği heykel düşmanlığı, Cumhurbaşkanı tarafından “ucube” diye nitelendirilen heykellerin yerinden kaldırılması, yıkılıp yerine AVM yapılan sinemalar, gelenekselleştiği halde bir çırpıda kaldırılan festivaller, sosyal medya paylaşımları gibi sudan sebeplerle çalıştıkları kurumlardan ihraç edilen sanatçılar, KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenler, üniversitelerin kapatılan bölümleri, fakülteleri, kapanan ve bir daha açılmayan tiyatrolar…

Liste daha da çoğaltılabilinir istenirse. Peki sizce tüm bunlar neyin göstergesi? Ancak böyle giderse ileride büyük bir kültür şoku yaşayacağımız gün gibi aşikâr. 12 Eylül’den bu yana sistematik olarak kültürsüzleştirilen Türkiye’nin bugünkü haline bakıp da çölleşmeyi görmemek mümkün değil gibi görünüyor yazık ki.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bir dönem her okulda, her tiyatro binasında ve az çok kültürle, sanatla alakalı her devlet kurumunda asılı bulunan “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözü ne yazık ki Atatürk’ün ardından tam anlamıyla anlaşılamamış.  Sadece Atatürk döneminde sanatçılar anlaşılmış, rahat ve özgür çalışma ortamları bulmuş, bu anlamda da çok değerli eserlere imza atmışlardır. Sonrasında ise sanatçılar ve aydınlar özgür ve rahat çalışma ortamları yaratılamadı. Oysa sanata ve kültüre verilecek değer Cumhuriyet’in katkılarından biriydi bizlere.

Bir kuşak Hasan Âli Yücel klasikleriyle büyüdü, memlekette bir opera – bale hareketi başladı, nice klasik müzik adamı, nice ressam, nice heykeltıraş yetişti. Şüphe yok ki her askeri darbe döneminde ilk hedef haline gelen aydın kesim son 50-60 yılda çok ağır yaralar aldı ve Nâzım’dan Sabahattin Ali’ye sayısız sanat adamı büyük acılar çekti ve hatta hayatını verdi. Ancak belki de şunu söyleyebiliriz ki son 15 yılda olduğu kadar kurak, korku dolu ve özgürlükten yoksun bir üretim alanı yaşanmadı Türkiye’de.

Şimdi ise İstanbul’da sanatın merkezi kabul edilen Atatürk Kültür Merkezi yıkılacakmış. Yerine de görkemli bir Opera Salonu açılacakmış diyorlar. 2008 yılında “tadilat” gerekçesi ile kapatılan ve bir türlü tadilatına başlanılmayan AKM şimdilerde “Zaten çok eski, yıkılmaya yüz tutmuş zaten, yıkıp yerine yenisini yapacağız”denilerek yıkılmaya hazırlanıyor. Yıkılacağı açıklamasından önce de viran haldeki görüntüleri tüm medyada manşetlere taşınıyor nedense…

Şimdi bir AKM’nin tarihçesine göz atalım:

1943 İstanbul Operası’nın temeli atıldı.
1953 Belediyenin yapamadığı inşaat Hazine’ye devredildi.
1956 Bayındırlık projesi yetersiz bulundu. İş, Hayati Tabanlıoğlu’na verildi.
1966 Hayati Tabanlıoğlu’nun tasarladığı proje onaylandı ve uygulandı.
1969 Atatürk Kültür Merkezi (AKM) açıldı.
1970 AKM, sahnede çıkan bir yangınla yandı.
1977 Hayati Tabanlıoğlu’nun tasarladığı ikinci AKM açıldı.
1999 AKM, simgesel bir anıt ve milli kültür varlığı olarak tescil edildi.
2007 AKM’nin yıkım kararı TBMM’den geçti; konu Kültür Bakanlığı’na bırakıldı.
2008 İstanbul 2010 Avrupa Başkenti Yasası’ndaki yıkım kararı kaldırıldı. AKM, “birinci grup eser” olarak tescil edildi. Yenileme işi İstanbul 2010 Ajansı’na verildi. Merkez, restorasyon gerekçesiyle kapatıldı.
2009 Restorasyon projesi, Koruma Kurulu tarafından onaylandı ve ihale edildi. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı üzerine uzlaşma sağlandı. 
2010 Artan maliyetler ve belirsizlikler nedeniyle onarım ve yenileme gecikti. 
2013 Taksim Meydanı’nı düzenleme bağlamında AKM’nin yıkımı yeniden gündeme geldi.
2017 Cumhurbaşkanı resmen yıkılacağını ilan etti.

Bildiğim kadarıyla sadece 2006 yılı içerisinde AKM’de, opera ve bale 185, senfoni orkestrası 59, tiyatro 446, klasik koro 16, modern folk 18 konser ve oyun sergiledi.  23 sergi ve bakanlığın 96 sanat etkinliği olmak üzere 855 etkinlik gerçekleştirildi. Dikkat ederseniz bu, günde en az üç etkinlik anlamına gelir ki, dünyada bir başka örneği yoktur. Bu kadar etkin çalışan bir kurum mu rahatsızlık nedeniydi, yoksa neden; kurumun adında ATATÜRK olması mıydı bilmiyorum. Sadece şunu biliyorum ki böylesi bir kurumu önce işlevsiz hale getirip sonra da daha iyisini yapacağız diyerek yıkmak, sanata ve kültüre düşmanlığın bir göstergesidir.

AKM yıkılmamalı. O binanın, kültür varlığı olarak yasal koruma desteğine sahip olmasının yanı sıra Türkiye mimarlık tarihi içinde ciddi bir yeri vardır. Doğru çözüm, o yapıları kimliklerini bozmadan gerekli eklemeler ve düzenlemelerle güncelleştirmek olmalıdır. Tıpkı Paris Operası’nda, Milano’da La Scala’da yapıldığı, Sidney Operası’nda yapıldığı gibi… Eğer daha modern binalar istiyorsanız da şehrin dört bir yanına birer opera inşa edin, tüm vatandaşlarımız bu tür konserlere gidebilme, erişebilme şansı yakalamış olsun. Hem zaten eğer İstanbul’da bir değil 15-20 tane böylesi merkez olsaydı belki de birinin yıkılması bu kadar göze batmazdı ne dersiniz?
AKM, kanlı 1 Mayıs’ın da tanığı oldu Gezi Direnişi’nin de, dünyanın en önemli tiyatro topluluklarını da ağırladı memleketin en iyi sanatçılarını da… En görkemli günleri de yaşadı, en sefillerini de… Şaşaalı bir şöhretin tepesinden yuvarlanmış bir aktris gibi şimdilerde AKM. Yıkılacak olması pek çok İstanbul sevdalısının, sanat ve kültür aşığının yüreğini sızlatıyor, canını yakıyor.

Kültür, sanat ve barış amaçlı bir kültür merkezinin yıkılmak istenmesinin gerçekten nedenini anlamıyorum bir türlü. Oysa yapılması gereken “Yurtta Barış Dünyada Barış!” ilkesini savunup sürdürmektir. Bu ise Cumhuriyet kuşaklarının ve yöneticilerinin görevidir. Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmek sorumluluğu hepimizindir. Özgür ve bağımsız yaşamak istiyorsak, sorumluluktan kaçamayız, kaçmamalıyız. Bugün artık “Sanatsız kalan bir millet” olmaya ramak kaldığımız bu dönemlerde daha dikkatli olmalıyız.

Cumhurbaşkanı “14 yıldır iktidarız ama sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda hâlâ sıkıntılar var” derken belki de son darbeyi vurup bu kültür-sanat meselesinden tamamen kurtulmak istiyor da olabilir, ne dersiniz? Çünkü sanatçı dediğimiz, ışığı alnında ilk hisseden, toplumda belli başlı duyarlıkları görmezden gelmeyen ve yüksek sesle dillendiren, fikri hür, vicdanı hür kimsedir. Ve bu yüzden, özgürlük okulda defterinize, sıranıza, ağaçlara yazdığınız bir sözcük olmaktan çıkar, sizi gerçekten özgür kılar. Kendi özgürlüklerimiz için, ışığı daima içimizde hissetmek için sanatsız kalmayalım ve sanata da sanatçıya da destek olalım…

Paylaş
Etiketler: ankaraatatürkHasan Ali YücelKültür - Sanat ve AKM - Arzu KÖKLa ScalaMilonoMustafa Kemal ATATÜRKParis Operasısabahattin aliŞair-Yazar_Eğitimci Arzu KÖKSidney Operası
Önceki Yazı

İstismar Etme!

Sonraki Yazı

Şair Ozan ve Sanatçılar Etkinliğinde ki Konuşmam

Arzu KÖK

Arzu KÖK

İlişkili Yazılar

Arzu KÖK

Kökleri Unutmak.

07 Aralık 2021
5k
Anı / Günce

Kökleri Unutmak…

11 Eylül 2021
5k
Arzu KÖK

Gençlerden Mesaj!

18 Mayıs 2021
5k
Arzu KÖK

Şaşırmak…

09 Mayıs 2021
5k
Sonraki Yazı

Şair Ozan ve Sanatçılar Etkinliğinde ki Konuşmam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap