Sevgili okurlarım, bu gün sizlerle kültür sanat eserleri hakkında var olan düşüncelerimi paylaşmak istedim.
İnsanların dünya üzerinde ki varlığı meydana geldiği günden beri, günümüze kadar geçen zaman süresi içinde yaptıkları çalışmalar içinde, istek ve arzularını bir biçimde yazılı belgelere dayandırmışlardır. Bu belgelere baktığımızda, istek ve arzuların sanatsal yönüne dikkat etmek durumunda kalmaktayız. Bu çalışmaların kayda değer olduğunu algılamak zorundayız. Nedenine gelince, bu örnekten yola çıkarak, bu yazılımların sanatla ilgili olan yanları, bizlere neyi anlatmak istediğini ve bizlerin de onu algılamak gibi bir derdimiz olduğunu ortaya çıkarmalıdır. Sanatsal bir çalışma hiçbir zaman tükenmeden devam ediyorsa, bu çalışmanın temel kriterlerine bu sanat dalıyla uğraşanların bakması gerekir.
Şiir sanatı dâhil, bütün sanat dalları içinde yer alan kimseler, yaptıkları sanata ait çeşitlilik içinde kalarak, kendilerine has beceri ve kültürlerini kullanarak bir takım eserler meydana getirirler.
Şiir sanatı da bunlardan birisidir. Şair kalemi eline aldıktan sonra, uzun veya kısa birçok mısraları alt alta koyarak, ortaya bir yazım çıkarıyor. O çıkarmış olduğu yazımın adını da koyuyor, bana ilham geldi bu şiiri yazdım diyor. Sonrada o yazdığını eskiden notere tasdik ettiriyordu, şimdi de sitelerde ve sosyal medyada paylaşarak kendine ait olduğunu anlatmak istiyor.
Sevgili okurlarım, ben burada şiirin sanat yönünü irdeliyorum. O nedenle şiir yazan hiç biz kişiyle ilgili bir eleştiri derdim de yoktur. Bu düşüncem de böylece biline.
Gelgelelim şiir sanatının içeriğine, o zaman alt alta gelen mısraların hangi kategoriyi taşıması gerekir ki, sanatsal bir şiir olabilsin?
Bu soru en can alıcı bir sorudur. Bu sorunun cevabını doğru bilip yanıtlamıyorsak, her zaman yanlışlık yapmış oluruz.
O zaman şöyle bir cevap verme ihtiyacı duymamız gerekir.
*Şiirde öncelikle ana fikir belirleyici olmalıdır.
*Şiirde giriş ve bitiş noktasına kadar o ana fikir içinde kalınmalıdır.
*Şiirde ritim ve vurgu hâkimiyeti bir bütünlük içermelidir.
*Her şiirin bir hikâyesi var ve yazılan şiir o hâkimiyetini taşımalıdır.
*Şiirde kullanılan imgeler, mutlaka şiirin ruhuna uygun olmalıdır.
*Şiirin mayası aşk olmalıdır. Eğer o şiirde aşk yoksa o şiir mayasız ekmek gibidir.
*Aşk denilince akla çok yönlü içerik gelmelidir. Kelimenin anlam ve kıymeti bilinmelidir.
*Bu temel kurallar şirin serbest ve hece hususunun tamamını bağlar.
*Hece şiirine gelince, Türk kültürünün temel taşlarından çok önemli bir yanını oluşturmaktadır.
Şöyle ki:
*Hece şiiri felsefi düşünce ve matematiksel bir hesaba dayanmaktadır. Bu hesap içinde aranan temel kavramları hiçbir zaman eksik yapamazsın. Eğer bu kavramları düşünmeden ve yazılımda ölçü kavramlarını dikkate almamış olursan, o şiir olur mu bilmem.
Sevgili okurlarım, bir dahaki yazımda hece şiir ve hece şiirinin yazılımında dikkat edilmesi gereken hususları tüm ayrıntılarıyla sizlerle paylaşmış olacağım.
MürselADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair





















