Türkiye, manken sunucu o malum şahsın öz yeğeniyle yaşadığı ensest gerçeğinin bir başka boyutuyla yüzleşti. Bense bir haber için gittiğimde yaşadığım şoka takılı kalmıştım. Küçük kızını eşinin tacizinden koruyan bir annenin mücadelesiydi haber.
Kadın ve küçük kızı uzaktan gördüm, yoksulluk, eğitimsizlik üzerilerinden dökülüyordu. 20’lerinde görülen annenin azmi kadın avukatı da şaşırtmıştı. Dava birkaç yıldır sürüyordu. Bebeklikten başlamıştı babanın tacizleri. Avukatları, taciz, tecavüz davalarında ispatı mağdura yükleyen anlayışa isyan ediyordu. Kızının, eşinin sapkınlıklarına maruz kaldığını ispat etmek genç kadını yıpratmıştı ama vazgeçmiyordu.
Avukatları, beş yaşındaki çocuğun defalarca muayeneden geçtiğini bir raporu diğer adli mercinin kabul etmediğini anlattı. “Anne nasıl dayanıyor bunca sıkıntıya” diye sorduğumda avukatın verdiği yanıttı asıl unutamadığım; “O da yıllarca babasının tacizine uğramış o yüzden kin dolu…”
Amcalar, dayılar, babalar bilumum akraba arasında bilumum sapıklıklar. Kız, erkek çocuk fark etmiyor hatta bazı yerlerde doğal karşılanan sapkın alışkanlıklar var. Son olay gösterdi ki, bu sadece alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelere ilişkin bir sorun da değil.
Çoğunlukla bireye, en yakın ve güvenebileceği birinci dereceden yakın akrabalar tarafından uygulanıyor. Erkek figürleri çoğunlukla toplum dışı, tehlikeli bir suçlu veya psikopatik biri değil, tersine kanunlara saygılı, günlük hayatta normal bir insan da olabiliyor.
**************
ÇOCUKLARI KORUMAK
Bizler ağırlıklı olarak çocukların korunması için toplumsal çabaları artırmalıyız.Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Finlandiya Büyükelçiliği tarafından sağlanan fon ile ‘Türkiye Ensest Atlası’ çalışması gerçekleştirdi, stratejiler belirlendi. İlk tespit önemli. İnanabiliyor musunuz Türkiye hukuk terminolojisinde ensest ‘evlenmeleri yasak olan reşit kişiler arasındaki rızaya dayalı cinsel ilişki’ olarak tanımlanıyor. Zina gibi ‘çok faille suç’ olarak görülüyor. Herşeyden önce bu akıldışılıktan Türkiye hemen kurtulmalı. Cinsel istismar suçunun nitelikleri ile hala bağdaşmıyor. Hukuki ve idari önlemleri çoğaltmak, cezaları ağırlaştırmak önemli ancak çözüm değil. Her şeyden önce Türkiye yok saymadıkça konu görünür hale gelecek, bilinçlendikçe yol kısalacak. Ya konuyu gündemimize taşıyan mankenden bozma arkadaş ve yeğeni?
Onları ancak kendi patolojik cendereleri ile baş başa bırakabiliriz.
