Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yaklaşık 1.5 milyon işletmeyi temsil eder ve her yıl beş bine yakın delegenin katıldığı genel kurulunu Ankara’da yapar.
Mayıs ayı sonlarının geldiğinin farkına, en çok genel kurul davetleriyle varırım.
Başkent havasını koklamak, Anadolu işdünyasının nabzını toplu tutmak, siyasi gidişatta fikir sahibi olmak adına iyi fırsattır.
Önce şunu söyleyelim;
Yıllardır değişmeyen, gram şaşmayan TOBB genel kurul düzeni bu kez ton ağırlığında değişti.
Geçmiş genel kurullar, Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlar, ardından ilk konuşmayı Cumhurbaşkanı ya da Başbakan yapardı. Konuşmasını yapan mutlaka salondan erken ayrılır, muhalefet partisi liderleri yarı boş salonlara kalırdı.
73. Genel Kurul ise ikiye ayrıldı.
İlk gün Başbakan, ana muhalefet partisi lideri konuştu, ikinci gün yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Demek ki artık yeni dönem farklı şekilleniyor. Çünkü bu talep Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından geliyordu.
Koruma önlemleri de görülmüşün üzerinde farklıydı bu yıl.
Ve farklara devam edelim.
İHMAL ETMEZDİ
Hisarcıklıoğlu pozitif konuşmayı sever ama nalına mıhına vurmayı da ihmal etmezdi. Bu kez nal da yoktu mıh da…
Doğrusu onu dinleyince mutlu oldum, ekonomi tahminimizin aksine hayli iyiymiş. Bol teşekkür geldi; “Müthiş ekonomik gelişme gösterdik. Kişi başı GSMH 12 bin dolara ulaştı. İstihdam teşvikleri işe yaradı. ilk 3 aylık SGK primleri yıl sonuna ertelendi.”
Hisarcıklıoğlu’nun talepleri ise birkaç dakikaya sığdı; “Ağır mevzuatlar düzelmeli. Yeşil pasaport ihracatçılara verildi, bizlere de verilmeli. Faiz oranları yüksek vs.”
Doğal olarak Cumhurbaşkanı’nın morali düzeldi. Üstelik ender olarak hiçbir şeyden dert yanmadan, sadece bir beklentisini dile getirdi.
“Yüzde yüz yerli otomobilimiz TOBB camiası içinden çıkmalı. Sizler ‘Made in Turkey’ olarak bunu yapabilirsiniz”
Aynı teklifi TÜSİAD üyelerine de yapmıştı Cumhurbaşkanı, demek onlardan umudu kesmiş.
İZMİR COŞKUSUZ
Bu yıl bir başka değişim daha vardı; geçen genel kurullarda özellikle İzmir’in işkadınlarının coşkusu dikkat çekerdi. Bu yıl sönüktü. Yalnızca Aysel Öztezel’i görebildik. EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ve İTO Başkanı Ekrem Demirtaş önsaflarda her zamanki yerlerini alırken Egeli delegelerin katılımı düşüktü.
Salon da her zamankinden sessiz. Çıkışta Anadolu’nun dört yanından gelen işadamlarına sorduk nasıl buldunuz diye.
“Vurgulanan iyileşmeyi hissetmiyoruz, başka bir işdünyası olsa gerek” sözlerine tanık olduk. İki sonuç daha var…
İlki, Rifat Hisarcıklıoğlu’nun delege üzerinde kurduğu hakimiyeti, süreç yönetimini yürekten takdir etmek. Önümüzdeki seçimli genel kurula Başkan, büyük ihtimal rakipsiz gider!
İkincisi ise ülkede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

















