Amerikan Kalp Derneği’ nin yayın organı Circulation’ da yayınlanan yeni bir araştırmada çok fazla “kolin” tüketilmesinin kısaca TMAO (trimethylamine N-oxide) olarak bilinen bileşiğin üretimini artırdığı ortaya çıktı.
Bu küçük çalışmada kalp hastalığı ve ciddi bir riski olmayan 8 vegan veya vejetaryen ve 10 omnivora iki ay süreyle günde iki defa 500 miligram kolin bitartrat verildi.
Kolin desteğinden bir ve iki ay sonra her iki gruptaki katılımcının kanında TMAO seviyesinin 10 misli arttığı tespit edildi ama asıl mühim olan trombositlerin kümelenme yani kanın pıhtılaşma eğiliminin de artmış olmasıydı.
Çalışmanın ikinci bölümünde kolin ile beraber günde 81 miligram bebe aspirini verilen katılımcılarda ise kanda TMAO seviyelerinin yüzde 40 düştüğü ve trombosit kümelenmesinin azaldığı görüldü.
Bu sonuçlar, bağırsak bakterilerinin metabolitlerinden olan TMAO’ nun trombosit fonksiyonlarını etkilediğini, kümelenmelerini kolaylaştırdığını ve düşük doz aspirinin pıhtılaşma eğilimini önleyebileceğini gösteriyor.
TMAO pıhtı oluşumunu kolaylaştırıyor
TMAO artması kan pulcuklarının (trombositler) birbirlerine yapışmasını ve pıhtı oluşumunu kolaylaştırıyor, kalp krizi ve felçlere zemin hazırlıyor.
Daha önce birçok çalışmada kanda yüksek TMAO seviyeleriyle kalp hastalıkları arasında ilişki olduğu tespit edilmiş, hayvan deneylerinde de kolinden zengin diyet verilen hayvanlarda pıhtılaşma riskinin arttığı gösterilmişti (2, 3, 4).
TMAO nasıl oluşuyor?
Bağırsak bakterileri diyetteki fosfatidil kolin (lesitin), kolin ve L-karnitini trimetilamin’ e (TMA) parçalıyor ve TMA da karaciğer tarafından TMAO’ ya dönüştürülüyor.
Kolin, en fazla yumurta, kırmızı et ve tavuk eti gibi hayvansal gıdalar ve başta soya, karnabahar, mantar, kuşkonmaz olmak üzere birçok gıdada bulunuyor.
Daha önce zeytinyağında bulunan bir bileşiğin TMAO oluşumunu engelleyebileceği gösterilmişti.
Kolin sağlık yaşamak için şarttır
Bu araştırmadan sakın ola ki kolin’ in zararlı bir besin ögesi olduğu sonucunu çıkarmayın.
Kolin bir vitamin olmamakla beraber sağlıklı bir hayat için elzemdir.
Hücre membranlarının temel taşlarındandır, beyin ve sinir sisteminin gelişimi ve fonksiyonlarını sürdürmesi için gereklidir.
Diyette kolin eksikliği metabolik sendrom, kanser, enflamatuar hastalıkların riskini artırır.
Gebe ve emziren annelerin kolinden zengin diyetle beslenmeleri bebeklerinin sağlıklı gelişimi için büyük önem taşır.
Bu araştırmadan neler öğrendik?
BİR: Bağırsak mikrobiyotasının kalp hastalıklarının oluşumundaki rolüne bir kere daha şahit olduk.
İKİ: Kolin, lesitin, karnitin gibi besin ögeleri TMAO seviyelerini, bu da trombositlerin kümelenmelerini, dolayısıyla pıhtılaşmayı artırabiliyor.
ÜÇ: Aspirinin kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisinin trombositlerin kümelenmesini azaltarak gerçekleştiği biliniyordu, bu olayın TMAO seviyelerinin azalmasıyla ilgili olabileceği anlaşılıyor.
Bu arada, araştırmayı yapan Hazen ve arkadaşlarının kalp-damar hastalıkları teşhis ve tedavisi ile ilgili ürünleri olan çeşitli şirketlerden isim ücreti aldıklarını ve bunlardan Cleveland HeartLab’ ın TMAO ölçmek için bir testi piyasaya sürdüğünü de hatırlatırım.
Gelelim neticeye
BİR: Adam gibi beslenmenin temel unsurlarından biri de “makul miktarda yemek”, dünyanın en faydalı yiyeceği bile olsa “aşırı yemekten kaçınmaktır”.
İKİ: Sağlıklı gıdalarla beslenenler aşırıya kaçsalar da vitamin, mineral, yağ asitleri vb. besin ögelerini hiçbir zaman besin desteği alanlar kadar yüksek miktarlarda almazlar.
ÜÇ: En faydalı yiyecekleri aşırı miktarlarda tüketmek asla doğru değildir.
İstediğin kadar et ye, yumurta ye şeklindeki tavsiyeler yanlış olduğu gibi gıda takviyeleri de adamın başına iş açabilir.
DÖRT: Aldıkları besin desteklerinde kolin bulunan kalp hastalarının hayatı ciddi risk altında olabilir.
Besin desteklerini almayı bıraksınlar akıllarını başlarına alsınlar.
Kaynaklar:
1. http://circ.ahajournals.org/content/135/17/1671
2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26972052
