2 yaşında teşhis edilebilen otistik çocukların çoğunun 6 aylık ve 12 aylıkken oldukça fazla miktarda ekstra-aksiyal beyin-omurilik sıvısına sahip oldukları bildirildi.
Çocuk 6 aylıkken MR ile ölçülebilen sıvı ne kadar fazla ise 2 yaşında otizm belirtilerinin o kadar şiddetli olduğu belirlendi.
Bu sonuç hastalığın erken teşhisini sağlaması yanında bunların tedavileri için de yeni bir imkân yaratabilecek.
Biological Psychiatry’ de yayınlanan araştırma önemli bir kısım hastada otizmin sebeplerinden birinin beyin-omurilik sıvısının akımındaki hatalar olabileceğini ortaya koyuyor.
Otizmde herkes için geçerli tek bir mekanizmadan ziyade birçok farklı mekanizma sorumlu olabilir.
Yakın zamanlara kadar beyin-omurilik sıvısı beyin ve kafatası arasında koruyucu bir tabaka olarak görülüyor, beyin gelişimi ve davranış sağlığında rolü olabileceği düşünülmüyordu ama bu sıvının beyin metabolizmasının yan ürünleri için önemli filtrasyon sistemi olabileceği keşfedildi.
Beyin hücreleri her gün birbirleriyle haberleşiyorlar. Bu haberleşmeler hücrelerden sürekli olarak günde birkaç defa filtre edilmeleri gereken enflamatuar proteinlerin salgısına yol açıyor.
Bu iş BOS tarafından hallediliyor ve BOS günde 4 defa yenileniyor.
2013’ de MR ile otizm gelişecek olan çocuklarda çok daha fazla miktarda BOS geliştiği belirlendi ama araştırma sadece ileride 10’ unda otizm gelişecek 55 bebek üzerinde yapılmış olduğundan şüpheyle karşılandı.
Bu yeni çalışma 221’inin büyük kardeşinde otizm olduğu için hastalık gelişme riski yüksek olan 343 bebek üzerinde yapıldı.
Bu çocukların 47’ sine 24 aylıkken otizm teşhisi kondu ve bunların beyin MR’ları otizm gelişmemiş olan bebeklerin beyin MR’ ları ile karşılaştırıldı.
2 yaşında otizm teşhisi konacak olanların 6 aylıkken BOS’ nın otizm gelişmeyeceklere oranla yüzde 18 fazla olduğu ve yüksekliğin 12 ve 24 aylık olduklarında da devam ettiği belirlendi.
Otizm belirtileri en ağır olanlarda BOS miktarının yüzde 24 fazla olduğu, sıvı miktarı arttıkça da baş ve kol-bacak kontrolü gibi hareketleri daha kötü yaptıkları ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, BOS’ taki artış mükemmel bir gösterge olmamakla beraber bebekte otizm gelişme riskini yüzde 70 doğrulukla belirleyebilmesi bakımından önem taşıyor.
Araştırmanın bir grup otizmli çocuğun tedavisinde işe yarayabilmesi de mümkün görünüyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmanın otizmin erken teşhisinde işe yarayabileceği söylenebilir ama esas mühim olan hiç değilse bazı otistik çocuklar için yeni bir tedavi yaklaşımı getirebilmesi umududur.
Kaynak: http://www.biologicalpsychiatryjournal.com/article/S0006-3223(17)31217-9/fulltext
