Vah ki vah… Ne oluyor… Farklı olana tahammül gösteremeyecek misiniz? Aynı nefesi almayacak, aynı yerde bulunduğunuzda salonları terk edecek ya da onlara salonları mı terk ettireceksiniz?
Kurucu ve Mütevelli Heyeti’nde bulunduğum, Mert Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Halis Kahriman’ın Başkanlığını yaptığı, Bizim Beylikdüzü Vakfı’nın “Kadınlar isterse dünyayı değiştirir” temalı kadınlar günü etkinliği ile ilgili yazacağım bugün.
Günlerce ve saatlerce yönetimde bulunan arkadaşlarımızla beraber en ince ayrıntısına kadar hazırladığımız, “Nerede sorun çıkabilir?” diyerek üzerinde saatlerce tartıştığımız gecemizde yaşananlardan söz edeceğim.
****
Gecenin en kaliteli bir şekilde geçmesi için her şeyi, masaların ve salonun düzenlenmesinden tutun da, misafirlerin nasıl karşılanacağına kadar her şeyi düşünmüşüz.
En üst düzeyde protokolun nasıl salona gireceği, kimsenin alınmadan nasıl oturacağına kadar…
2 bin 200 kişilik salon daha saat 19.00’da, alt katta hazırlattığımız 1000 kişilik ikinci salon 19.30’da dolmuş. Masalara ek sandalyeler koydurtmuşuz. Yaklaşık 3 bin 500 kişi katılmış.
Yüzlerce misafirimiz kapıdan dönmüş.
Davet edilmediği halde protokolde oturmak için insanlar gelmişler…
Sorun olmadan gece ilerliyor.
Tüm gecelerde en başlıca sorun önce protokolde sonra da oturmakta yaşanır.
Kimse yerini beğenmez.
Bunu gece düzenlemiş herkes bilir.
Ve ben protokolden ve basından sorumluyum.
Protokol olarak katılacağını 29 kişi bildirmiş.
Herkesin ismini tek tek sandalyelere iliştirmişiz.
Savcısından, öğretim üyesine, ilçe başkanlarından, il başkanına, milletvekillerine kadar “kim nerede oturmalı?” diye hesaplamışız.
AK Parti 3. Bölgeden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Metin Karakaş, “Ali, çok kaliteli bir gece. Geceye elinin değdiği belli oluyor” diyerek gecenin atmosferini ve kalitesini çok beğendiğini ifade etmiş.
Ah protokol sevdalıları yok mu?
Salona Teşkilattan Sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Mustafa Ataş, AK Parti İlçe Başkanı İsmail Damat ile beraber girdi.
Mustafa Ataş’a yerini gösterdikten sonra, Beylikdüzü İlçe Başkanı Damat Ataş’ın sağ tarafına oturmaya çalıştığında orasının kendisinin yeri olmadığını, Vakıf Başkanı Halis Kahriman’ın orada oturacağını, kendisini AK Parti İl Başkanı Selim Temurci için ayırdığımız sandalyenin yanına alacağımı söyledim.
İtirazsız kalktı ve kendisine ayırdığımız yere oturdu. O sırada daha önce geleceğini bildirmeyen iki kadın misafirin de Damat’ın yanına oturduğunu görünce, kim olduklarını sordum. İlçe Kadın Kolları Başkanı ve İl yönetiminden olduklarını söylediler.
O sırada İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner eşiyle beraber salona girmiş protokalde başka bir yere oturmuşlardı. Mehmet Metiner’e seslenerek yerinin orası olmadığını söyledim ve kendisi için ayırdığımız yere davet ettim. Eşiyle geldi ve oturdu.
Gece devam ederken, gazetemizi basan çetenin başında bulunan ve hala gözaltına alınmayan Beylikdüzü Gençlik Kolları Başkanı Koray Aacarlı ile hararetli bir tartışma yapan Mehmet Metiner’in yanına ‘hoş geldin’ demek için gittiğimde, sitem etmeye başladı.
“Her platformda “hayır” kampanyası yürütüğümü, bu gecede de aktif rol aldığımı, her şeye müdahale ettiğimi belirterek sitem ettiğini ifade etti. Ben de kendisine, tartışma yerinin burası olmadığını sonra konuşabileceğimi söyledim.
17 Nisan sabahı yine bu ülkede yaşayacağız
Kendisini meslektaşım olarak gördüğüm, demok-ratik kimliğini bildiğim ve çok sık görüştüğümüz için Mehmet Metiner’e mesaj attım.
Gecenin AK Parti teşkilatının bir etkinliği olmadığını, mütevelli heyetinde bulunduğum ve kurucusu olduğum vakfın kadınlar günü etkinliği olduğunu hatırlattım. Gecenin düzenlenmesinde, hazırlanmasında en ince ayrıntısına kadar emeğimin olduğunu ve aklımın bulunduğunu söyledim. Gazetemizi basan çetenin başıyla aynı masada oturtuğu için rahatsız olmazken benden rahatsız olmasını anlayamadığımı belirttim. Ayrıca Bizim Beylikdüzü Vakfı’nın partinin bir yan kuruluşu olmadığını ifade ettim.
Not olarak da, 17 Nisan sabahı yine bu ülkede beraber yaşayacağımızı da hatırlatmak istediğimi belirttim.
Mehmet Metiner ve İsmail Damat’a…
Sonradan öğrendim ki Metiner, ya benim salonu terk etmemi ya da kendisinin salonu terk edeceğini belirterek etkinlikten ayrılmış. Başarısız olan, teşkilatta herkesi birbirine düşman eden İlçe Başkanı İsmail Damat da kendisine protokalde müdahale ettiğimi için ve yazılarımda AK Parti’ye hakaret ettiğim için rahatsız olmuşmuş! Yalan söylemek.. Nasıl bir şey… Refarandum için tercihim ile AK Parti’ye hakaret etmek nasıl bir bağlantıdır… Nasıl bir akıl tutulmasıdır?
A be Metiner, a be Damat o gece teşkilatın bir gecesi değildi.
Salonda bulunan binlerce kişinin içersinde; AK Partili, CHP’li, HDP’li, MHP’li konuklarımız vardı. Geceye AK Parti’nin bir gecesi diye değil, Bizim Beylikdüzü’nün kadınlar günü etkinliği için katılmışlardı.
Teşkilatın yaptığı kadınlar günü etkinliğinin nasıl olduğunu cümle alem biliyor.
Damat’a söylüyorum, Bizim Beylikdüzü Vakfı’nın gecesine hiç emeğiniz olmadığı halde, bırakın emeğiniz olmasını kaç kişi katıldığınızı bilmenize rağmen başarılı bir organisazyondan neden rahatsız olduğunuzu da biliyorum.
Ayrıca Vakfın yönetiminde sadece AK Partililer yok.
Herkes var.
Amaç Beylikdüzü’ne hizmet etmek.
AK Partili olanlar zaten partilerine katkı sunuyorlar.
Bunun için vakfa ihtiyaçları yok ki…
****
Toplumu bu kadar germenin ne anlamı var? Hayır vereceğini açıklayan biriyle, size ait olmayan bir toplantıda bulunmaktan neden rahatsız oluyorsunuz? Hayırcılara söyleyeceğiniz bir şey yok mu? Ayrıca ben gazeteciyim, bir etkinliğinize haber izlemek için gelsem, beni salondan mı atacaksınız, hangi geceye katılıp katılmayacağıma siz mi karar vereceksiniz?
Bir hatırlatma gecede, kim talimat vermişse iki tane teşkilat üyenizi arkama takmanızın mantığını anlayamadım. Ne yapacaksınız? 17 Nisan sabahı evet çıkarsa herkesten hesap mı soracaksınız? Hayır çıkarsa başka bir şey mi yapacaksınız?
Ayıp. Tek kelimiyle yaptığınız ayıp. Bu ülke hepimizin… Herkesin kendine göre bir tercihi var.
Millet gerekeni 16 Nisan’da söyleyecek.
Ve ertesi günü yine aynı gemide yol almaya devam edeceğiz.
Son söz: Kimi AK Partililere sesleniyorum. Bir an önce aklınızı başınıza toplamanızı öneririm. Bu toplumu bu kadar germenizin kimseye yararı yoktur. İktidar olan sizsiniz. Devleti yöneten sizsiniz. Tüm vatandaşlar karşısında adeletli ve eşit olacaksınız. Bunu yapmadığınız için, ters değişiminize itirazım… Üzerinizde artık bir vesayet merkezi yok. 11 seçimdir bu millet size her koşulda destek verdi. 16 Nisan için değer mi toplumu bu kadar germeye…
