Saldırgan yakalandığında (!) Büyükelçi Karlov’u vuran gibi biri çıkarsa şaşırmayacağım. Çünkü saldırganın İŞİD’li olmadığı belli gibi. İŞİDli olsaydı, ölürdü ya da çatışmaya girer öldürülürdü. Amerikan filmlerinde ki gibi profesyonel çıkarsa da yine şaşırmayacağım.
Dünyada ve özelikle Batı’da çok güçlü bir islamfobi ve Türk düşmanlığı olduğu ve dünyada dostumuz olmadığı üzerinden hamaset yapmayı öylesine seviyoruz ki…
Tüm akan sular duruveriyor…
Bizi temiz yapıyoruz, en doğrusunu yapıyoruz. Onlar kötü bizi iyi yapıyoruz.
Sanki biz, kimseye düşman değilmişiz gibi.
Üst akıl kurmacası üzerinden; Amerikalıya, İngilize, Almana, Rusa bilcümle Hristiyanlara düşmanız. Yahudiliğe, solcusundan sağcısına, inananından inanmayına kadar ortak düşmanız.
Antisemitizm bu topraklarda çok güçlü. Yahudileri aşağılamaktan kaçınmıyoruz. Tüm kötülüklerin anasının onlar olduğunu ifade ediyoruz. Bu topraklarda çok güçlü bir Hristiyan fobisi var.
Sanki Batı’da çok güçlü islamfobisi var da bizde diğer dinler için yokmuş gibi davranmıyor muyuz?
****
Noel dediğiniz bir inancın kutlaması değil mi?
Yeni yıl kutlaması Hristiyanlığın dışında da, dünyanın her yerinde ortak evrensel bir gün değil mi?
Ancak bu topraklarda öylesine güçlü ki, Noel düşmanlığı açık açık yapılıyor.
Neden aşağılıyoruz, bir inancın kutsal gününü? Ve bu bir suç. Ancak bugüne kadar bunlar içi yapılmış herhangi bir şey yok… Sahi onlarda islamfobi bizde ise hristiyanseverlik var; öyle mi?
Diyanet’in iki yüzlülüğü…
Birgün önce Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma hutbesinde “Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz.”
Yeni yılın ilk saatleri… Saat 01.30 civarı… Ayaktayım…
Sosyal medyadan İstanbul’un en ünlü eğlence merkezi Reina’ya silahlı saldırı olduğu videosu düşüyor. İçeriden görüntüler… İki ölü olduğu belirtiliyor.
Birkaç dakika sonra vahamet ortaya çıkıyor. Bir saldırgan kapıdan tarayarak eğlence merkezine giriyor. Şu ana kadar 39 insanımızı ve yabancı insanı yitirmişiz. 60’ın üzerinde yaralı var.
****
Aynı Diyanet’in başında bulunan Mehmet Görmez ise bu sefer şöyle bir açıklama yapıyor: “Bu katliamın bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının bir farkı yoktur.” Ya bir gün önceki Cuma hutbesinde yaptığınız ne? Hristiyan olan vatandaşlarınız yok mu? Ayıp değil mi, bir dine inananları aşağılamak… Yapılanları gayri meşru görmek, değerlerimizle örtüşmeyen olarak değerlendirmek… Zoru görünce, altında kalmamak için… Bir gün öncesinden daha farklı ve doğru bir açıklama yapmak… Samimi kılmıyor doğru ve yerinde sözcükleri…
****
Şunu biliyorum. Muhafazakarların içersinde antisemitizm ve hristiyanfobicilik çok yaygın…
Bugün üst akıl denildiğinde toplumsal olarak karşılık bulmasının en önemli nedeni de düşmanlığın muhafazakarlarda ki kodları…
Sadece diyanetin iki yüzlülüğü değil… Kimi muhafazakarlarınd a iki yüzlülüğü burada ortaya çıkmıyor mu?
Şehitliği kim belirliyor? Ne bu ayrımcılık?
Ayrıca yine dikkatimi çekiyor.
PKK’nın Beşiktaş’ta yaptığı saldırıda ölen siviller şehit olurken, Reina’da yapılan saldırıda ölenler şehit değil öyle mi?
Terör mağdurları arasında hemen ayrım yapılıveriyor.
Ne de olsa öldürülenler yılbaşı kutlamasında olanlar…
Onlar şehit olur mu? Olsa olsa yitirdiğimiz ve ölen vatandaşlarımız, insanlarımız oluverirler, değil mi?
****
Saldırganın ölmemesi, çıkıp gitmesi büyük konuşmayayım ama eylemi İŞİD’in yapmadığını gösteriyor.
Çünkü bugüne kadar İŞİD’in eylemlerinde saldırgan mutlaka kendisini patlatıyor.
Ya da silahlı çatışma sonunda öldürülüyor.
Saldırgan Rus Büyükelçisi’ne yapılan saldırıda olduğu gibi biri çıkarsa da şaşırmayacağım…
Çünkü çok profesyonel biri olduğu açık seçik belli…
Ölmeye gelmemiş, öldürecek ve elini kolunu sallayarak çekip gidecek.
Çok büyük ihtimalle, daha önceden içeride olan biriyle çıkıp gitmiş olabilir.
****
Bu ülkede ki gerilim katlanılabilir gibi değil. İktidar ise kendisini sadece yarım yamalak da olsa başkanlığa kitlemiş. Varsa yoksa başkanlık…
Millet olmanın ortak paydası kaybolmuş. İki kutuplu bir ülke.
Ve kimse ötekine inanmıyor.
Her olumsuzluk üzerinden öteki ötekini yerin dibine sokmaya ve itibarsızlaştırmaya başlıyor. Buradan hayır çıkmaz.
Biran önce ortak paydada buluşturacak bir şeye ihtiyaç var. İktidar da bunu yapmaktan çok uzakta gözüküyor. Yazık…
Son söz: Reina saldırısı öncelikle 2017 turizm sezonuna çok güçlü bir darbedir. Türkiye’nin imajını zedelemeye yöneliktir. Yetmez iki kutuplu Türkiye’nin daha çok birbirinden ayrılmasına yönelik bir saldırıdır. İster kabul edin ister kabul etmeyin, bu saldırı Türkiye’nin dünya ile ilişkisini oluşturan batılı yaşam tercihi olanlara da bir mesajdır. Ve tabiki iktidara…
