PKK katil… Tamam… Çocukları, korumasız insanları, sivilleri öldürüyor…
Kullandığı yöntemler alçakça…
Tamam…
Allah belalarını versin…
Tamam…
Ne biliyorsanız söyleyin…
Hangi yöntemi kullanacaksanız kullanın.
Sorun çözülmüyor. Çözülmeyecek.
****
Tam tamına 40 yıldır…
PKK silahlı mücadeleyi kullanıyor.
70’li yılların ortasından itibaren Güneydoğu’da, DHKD, DDKD, Özgürlük Yolu, TKP gibi siyasi hareketlere yönelik olarak terörü yöntem olarak kullandı.
Sonra…
12 Eylül ve 1984 çıkışı…
Tam tamına devletin resmi raporlarına yansıyan 50 bin insanı yitirdik.
Kimileri yaşanılan sürece “düşük yoğunluklu savaş” dedi.
Bugün söylenen devletin resmi açıklamalarını tam tamına 40 yıl dinledik.
Hatta bazen aynı metinde küçük değişiklikler yapıyorlar ve kamuoyuna mı açıklıyorlar diye tereddüt ediyorum.
Ancak terör olduktan sonra söylenenler birbirine benzer…
Farklı bir şey söylemek ne mümkün…
Söylediğinizde vatan hainsiniz.
Devlet düşmanısınız…Yetmez, PKK’lısınız…
Yetmez Ermeni dölüsünüz…
****
90’lı yıllarda PKK ile sürdürülen yöntem bugün tüm belaların anası…
Yetmez 12 Eylül 1980…
Yetmez, resmi idelojisinin inkarcı politikası…
Yetmez, bürokratik oligarşinin asimalisasyon politikası…
Sayabilirsiniz…
****
80 ve 90’lı yıllarda PKK’lılar ve Kürtlerle ile ilgili söylenenleri hatırlayın…
Bugün oralarda değiliz.
Ancak dünkünden daha tehlikeli bir yerdeyiz.
Kindarlık, nefret büyüyor.
Aramızdaki bağlar kopuyor.
Bakmayın siz söylenen hamaset dolu sözlere…
HDP binalarına saldırmak ahmaklıktır, yapmayın…
PKK amacı belli…
Sanki yeni öğrenilmiş gibi davranılıyor…
Beşiktaş, Kayseri canlarımız yanıyor…
Yüreklerimiz dağlanıyor…
Çünkü bu kör terör herkesi bulabilir…
PKK’nın istediği de tam da bu…
Korku…
Sindirmek…
Yıldırmak…
Nefreti büyütmek…
Ardından HDP binalarının yakılması, yağmalanması, patlatılması kimin işine geliyor?
Anlık tepkilerin anlamı ne?
PKK ve destekçileri, “HDP binaları yakılıyor?” diye terörden, destekten vazgecekceklerini mi sanıyorsunuz?
Bunu düşünen herkes ahmaktır…
Her saldırıya uğrayan HDP binası PKK’nın ekmeğine yağ sürüyor…
Sonuçta PKK’nın isteği tam da bu…
Yasal siyasetten yana olsaydı zaten, terör yapmazdı.
PKK elinde olanak olsa HDP’nin kapatılmasını ister…
Tüm ilçe ve il binalarının yakılmasını ister…
Hatta hatta içersinde insanlarla bile beraber yakılmasını ister…
Sonrasını düşenemiyorum bile…
Yasal siyasete bile tahammül edilemediği, ilçe binalarına bile müsamaha gösterilemediği, bir arada yaşamanın artık mümkün olmadığına yönelik bir kanıt gibi sunma, daha çok propaganda yapabilme şansını bulur.
Yapılan tam da PKK’ya dolaylı değil direk katkıdır. Biline…
****
HDP binalarının tamamı yansa, yağmalansa bundan en mutlu olacak PKK ve
kaosseviciler olacaktır…
Terörün her türlüsü kötüdür. İster PKK yapsın ister kendine vatansever diyenler…
İlçe ve il binalarının yakılması, yağmalanması bir terördür…
Hem de açık açık…
Buna karşı çıkamazsak, sorumlularını cezalandıramazsak yandık…
Yapılan da bir terör bilesiniz
Söyleyeceğim şu: Aman dikkat terörün destekçisi olma…
İster PKK’ya ister kendisine milliyetçi diyerek bina yakarak terör yapanlar…
Ve bilinki, bu yapıların arkasından hiç ummadığımız merkezler çıkabilir…
Çünkü öfkeli kalabalıkları yönlendirmek kolaydır…
Hele provokosyana getirmek daha da kolaydır.
Tarihimizde bunun örnekleri öylesine çok ki…
****
Kahrolsun kim teröre destek veriyorsa. Kahrolsun eli kanlı katilleri besleyen, herkes.
Ancak hamasetle söylenecek sözlere de karnımız tok.
Hamaset sorunu çözseydi 40 yıldır 40 kere çözmüştük meseleyi.
Çözmüyor, çözmeyecek.
Devleti yönetenlere düşen geçmişte olduğu gibi hamaset yapmak değildir. Çözüm üretmektir. Aynen birkaç yıl öncey apıldığı gibi.
Kaybettiğimiz kardeşliğimize, kutuplaşan, nefretleşen ve fiili olarak bölüne ülkemiz de acil ortak paydaya ihtiyacımız var… Hem de çok acil…
****
Bunu yapacak olan tabiki başta iktidardır…
Ancak herkes bulunduğu her yerden buna katkı yapabilir.
Bugünkü terörize edilen iklim demokratik ve barışçı bir iklime çeviremezsek yangın kapımızda. Artak paydamız öncelikle, bu topraklar herkesin vatanıdır.
Ayrımsız ve eşit…
Kimse vatanı benden daha çok sevemez… Bunun bir kanıtı da yok.
Hukuk, demokrasi, barış, insan hakları, kardeşlik bizim ortak paydamızdır.
Birileri için değil Türkiye için demokratik anayasaya ihtiyacımız var.
Birileri için Türkiye’yi yönetemeyen idari yapının demokratik bir yönetim biçimine, katılımcı bir demokrasiyi dönüştürülmesi gerekiyor. Acil yerinden yönetim daha çok demokratikleştirildiği ve yetkilerin yerele kaydırıldığı bir idari yapıya geçmemiz gerekiyor. Bunun ada her neyse o savunulmalıdır. Çekinmeden, korkmadan… Bunlar olmadan bu kutuplaşma kaldırılamaz, yok edilemez…
****
Bela hızla yaklaşıyor, hem de hızla..
Ve herkes kendince belaya katkı sunuyor…
Ve galiba en çok da bugün Türkiye’ye yönetenler bu katkıyı yapıyor.
Acilen fabrika ayarlarını dönülmeli.
Yoksa yarın çok geç olacak…
Ve hepimize, yiten canlara, yitecek canlara yazık ki çok yazık.
