Batının ekonomik silahlarından birisi de, ticari ambargo uygulamalarıdır.
1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra, ABD Türkiye’ye 3,5 yıl ambargo uygulamıştı. 60 dolarlık uçak parçasını 600 dolara farklı yollardan temin ediyorduk.
Günümüzde, Avrupa ve Amerika’da, köşe yazılarına taşınmış olan ambargo niyeti, o köşe yazılarını yazan şahıslara ait değildir. Kulaklarına fısıldanmış görevleri yerine getirdikleri bellidir.
Ambargo, emperyalist cenahın taleplerinin karşılanamadığı, ya da kısmen karşılandığı dönemlerin aracıdır.
Ancak şunu fark etmemiz gerekir. ABD kademe kademe tehdit seviyesini yükselmektedir.
Medya düzeyinde sürdürülen tehditler arasında, “bankalardan paranızı çekin, aksi halde, Erdoğan bankalardaki paranıza el koyacak” şeklinde sürdürülen haberler, tehdit seviyesini yükselttiklerini gösterir.
Türkiye’nin Rusya’dan hava savunma sistemleri alacağının ortaya çıkması, ABD ve AB egemen çevrelerini tedirgin etmektedir.
Her zaman yönete geldikleri Türkiye’yi yönetemez duruma gelmekten endişe ediyorlar.
Böyle süreçlerde, ABD iki yol izler. İkisi de, kendi çıkarlarının sürdürüldüğü yoldur.
Sopa ve havuç sistemi
ABD Genelkurmay Başkanı’nın ani Türkiye ziyareti bu sebepten çok önemliydi.
Havucu kendi kesesinden uzatacak hali yoktu.
Rakka’nın PKK(PYD)+Türk ordusu+ABD tarafından temizlenmesinden sonra, Rakka yönetiminin PKK ve Türkiye tarafından yürütülmesini teklif etti.
Ancak, toplantıdan hemen sonra, Genelkurmay Başkanı Akar’ın, “ATANIN HUZURUNDA, Ordu millet el ele” açıklaması; Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki Batı varlığına itiraz ettiğini ortaya çıkarıyordu.
Ambargo sorununa tekrar dönersek, eğer ambargolar iyi yönetilirse, ülkemiz bu işten karlı çıkabilir.
Kıbrıs Barış Harekâtından sonra uygulanan ABD ambargosunda Türkiye bazı alanlarda karlı çıkmıştı. Makine üreten makine sanayimiz bu dönemde önemli atılım gerçekleştirmişti.(Sanayi ve Ticaret Bakanlı Sanayi Araştırmaları)
Kaldı ki, o dönem hükümetleri ambargoyu iyi yönetememişti. Ve sürekli ABD’ye ambargoyu kaldırması için yalvarmıştı.
Eğer ambargo başlı başına bir üretim fırsatı olarak değerlendirilmiş olsaydı, sanayimizde büyük ilerleme olurdu.
İran’a uygulanan Amerikan ambargosu, İran’ı yaratıcı bir ülke konumuna taşıdı. Tedarik kaynaklarını değiştirdi. Kedini üretime zorladı. Nükleer santralini kurdu. Nükleer teknolojiye sahip oldu.
Velhasıl, İran yeteri kadar petrol satamadı ama sanayide önemli atılımlar gerçekleştirdi.
Ambargodan korkma, ambargoyu iyi yönetememekten kork demek gerekiyor.
Eğer kültürel zenginliğiniz varsa, iradeniz varsa ambargo sadece sizi kamçılar.
Liberallerin ve Kripto Amerikancıların dediği gibi, ABD ve AB ambargo uygularlarsa, batarız görüşü fasaryadır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
