Orduspor ile ilgili soru işareti oluşturacak açıklamalar yapılmaya devam ediliyor. Zerre kadar şüpheniz olmasın, boşa giden bir TL yok.
*
Elbette küçük gecikmeler var, ancak;
- Piyasaya borcumuz yok,
- Sporcularımızın ödemesini yapıyoruz, primleri ödüyoruz,
- Personellerimizin 3 aylık dönemdeki maaşlarını ödedik, elimiz rahatlayınca ilk işimiz geçmişe yönelikte ödemeler yapmak olacak,
- Bu arada teknik heyetlerimizi biraz ihmal etmişiz, en kısa zamanda telafi edeceğiz.
Bunları neyle mi yapıyoruz: insanlarımıza tek tek gidiyoruz, hayallerimizi anlatıyoruz, verilen yardımları küçük büyük demiyoruz. Yılmıyoruz, durmuyoruz, sonuna kadarda devam edeceğiz.
Orduspor’a saldıranların anlayamadığı da bu zaten. “Her şeyi ellerinden aldım, tüm desteğimi kestim, yeterince de tehdit ettim, itibarsızlaştırmak için bunca şey söyledim, hala ayakta duruyorlar” şaşkınlığıyla saldırılarını devam ettiriyorlar.
*
Önce saldıranlara mesajım: emin olun hiç önemli değilsiniz, kale dıştan değil içten yıkılıyor, dışarıdan bu saldırılar bizi çökertmezde içeriden yönetim içerisinden ayarttıklarınız var ya işte onlar can yakıyor. Yanlış yapan Allah’ından bulsun, ama şunu söyleyeyim: şu haliyle 1 TL’nin hesabını, ödemesini kılı kırk yararak yapıyoruz. Bizim çarçur edecek bir paramız zaten yok ki.
*
Etrafınızda korku imparatorluğu oluşturma çabalarından vazgeçin. Bu tarz işler kimseye sermaye olmamıştır, size de olmaz. sokaktaki karşılığınıza iyi bakın, raporları etrafınızdaki çakallardan almayın sokağa inin, bilinmedik insanlar üzerinden vatandaşlarınızı konuşturun, dehşet şeyler duyacaksınız.
*
Halkımızın, taraftarımızın yaptığı destekleri;
- Sporcularımıza ödemede,
- Personelimize maaş ödemede,
- Mutfağımıza erzak alımında,
- Takımlarımızın konaklamasında, ulaşım giderlerinde,
gibi direk birebir harcamalarımızda kullanıyoruz. Hatta 1 lira 1 lira paranın kimin maaşına, kimin harcamasına, nereye gittiğinin hesabını verebilecek kadarda şeffafız.
*
Hukukun olduğu yerde korku, tehdit olur mu? Oluyor işte hep beraber görüyoruz.
*
Zamanlarını, bilgilerini, çevrelerini Orduspor için kullanan, fedakarca çalışan insanları “cebinde parası yok” diyerek aşağılamak kimseye yakışmaz. Geçmişte meselemiz para değil dört başı mamur bir yönetim anlayışı ortaya koyamayışımızdı.
*
Eyy halkım,
- 1000’in üzerinde lisanslı sporcusu olan senin takımına bir otoparkı bile çok görenler, adeta yok etmek için var gücüyle saldırıyor.
- Voleybol ve basketbolda birer, futbolda 5 akademi ligi takımımızla birlikte 6 olmak üzere toplam 8 takımımız var.
- Mor beyaz spor kulübünün 800 ün üzerinde lisanslı sporcusu var.
- Bu sporcularımızın tamamına yakını Ordulu, akrabalarımız, yeğenlerimiz, tanıdıklarımız…
- Şimdi istediğimiz yerde olmasalar da en kısa zamanda yerel duygularımızı da kullanarak kalıcı başarıları yakalayacağız.
Şehrin siyaset veya sermaye olarak önde gelenlerine buradan bir çağrım var: BİLDİĞİNİZ DUYDUĞUNUZ NE VARSA, KAPALI KAPILAR ARDINDAN VEYA BİREBİR SOHBETLERDE VEYA KULAĞA EĞİLEREK SÖYLEMEYİN. MUHATABININ KİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ BİREBİR YÜZÜNE SÖYLEYİN. VEYA TELEVİZYONDA AÇIK OTURUM YAPALIM AÇIK AÇIK KONUŞUN. EMİN OLUN YAKIŞMIYOR.
*
İlahi adalet eninde sonunda tecelli eder.
- Torpil yapan yaptıran herkes eninde sonunda hesabını verecek, TFF’den gelen puan silmeler kendiliğinden mi geldi zannediyorsunuz?
- Ahlaklı nesiller yetiştirilmesi için 50 yıldır emek verilen bir takımı yok etmek için saldıranlar, halkı sindirseler de hakkı sindiremeyecek,
- Yılbaşından beri toplam konuştuğumuz harcama 600.000 TL’nin üzerinde, gelirimiz ise 450.000 TL’nin altında. Yazık çok yazık, Allah yetki verdi diye bu kadarda acımasız olunmaz ki…
*
Şehrimizin yöneticilerine tek tek söyleyeceğim o kadar çok şey var ki, ama nafile. Malesef bir faydası yok.
*
Son söz davet olsun,
Pazar günü sahamızda 14.30’da Ankara Adliyespor ile yapacağımız maça halkımızı bekliyoruz…
Unutmayalım, tüm bu sorunları tribünleri tıklım tıklım dolduran Orduspor’un gerçek sahibi olan taraftarlarımız çözer.
