Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Seni Asla Unutmayacağız Muhammed Ali

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
11 Haziran 2016
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün defnedilecek olan merhum Muhammed Ali’nin “koruman var mı“ diye soran spikere verdiği cevap onun hem zekâsına, hem de imanının derecesine işaret ediyordu:

“Bir korumam var. Gözleri olmasa da

görebilen, kulakları olmasa da duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan. Bir şey yaratmak istediğinde ona sadece ‘ol’ der. En gizli düşüncelerini bile duyandır. Tahmin et bu kimdir. O Allah (c.c.)’tır. O Benim korumamdır, o senin korumandır!”

O, bir boksör değildi. Günümüz dünyasında bir delikanlı olsaydı belki asla boksla ilgilenmezdi bile. O, insanlığın yüz karası batılıların 6 asırdır köle olarak kullandıkları bir kavmin zeki çocuğu olarak dünyaya meydan okudu.

O, derisi kara ama yüreği imanla parıl parıl parlayan bir Mü’min ve vicdanları kapkara adamların zulmüne karşı hiçbir şeyden korkmadan başkaldırmış bir yiğit.

O, en güçlü yumruğunu Amerikan sömürü ve savaş makinasına indirmiş bir kahraman.

Müslüman olduğunu ilan ettiğinde dünyanın dört bir yanında binlerce insanın hidayetine vesilen olmuş Allah’ın sevgili bir kulu.

Boksa yönelik her türlü eleştiri haklıdır. Mesela Cemal Kamacı’nın boksunu eleştirebilirsiniz, ama Muhammed Ali’nin boksu bir istisnadır. İstisnalarda kaideyi bozmaz. Zira boks onun için bir “spor” dalı değil, küffara karşı kullandığı bir silahtı.

O boksu insanları dövmek için değil, küffarı nakavt etmek için kullandı. Elbette bir insan olarak hataları vardır. Peki, onu eleştirenler hatasızlar mı?

Bir ülke ve rejim düşünün sizi insan olarak görmüyor. Dedelerinizi önce Afrika’dan Avrupa’ya getirip köle pazarlarında satmış, aç ve açıkta bırakmış. Her türlü zulmü reva görmüş. Ardından da Amerika’ya götürüp zulmüne orada devam etmiş. İnancınızı değiştirmiş, alın terinizi, canınızı kanınızı çalmış. Otobüslerine, lokantalarının camlarına “köpekler ve siyah derililer” giremez yazmış. Eli bir yerinize değdiğinde gözünüzün önünde dakikalarca yıkamış. Alçaklığın her türünü üzerinizde denemiş ve demeye devam ederken siz olsaydınız ne yapardınız?

Muhammed Ali yumruğu ve sözleriyle onları dövmüş, çılgına çevirmiş, çok mu? Bir cana kast etmek mi, Allah muhafaza etsin. Ama Muhammed Ali ve ecdadına bu zulmü reva gören aynını bize yapsa, yumruk ne ki, biz soylarını kurutmak için her yolu denerdik.

Oysa o sadece eliyle ve diliyle dövmekle yetinmiş. Gâvursa buna bile tahammül edemeyerek, unvanını, pasaportunu, parasını elinden almış.

O, “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım. Louisville’de bize “zenci” deyip köpek muamelesi yaparak en basit insanî haklarımızdan bizi mahrum edenler niye benim üstüme üniforma geçirip evimden 10 bin mil uzakta Vietnam’ın kahverengi derili insanlarına bombalar atıp, kurşunlar sıkmamı istiyorlar? Beyaz köle sahiplerinin kara derililer üzerindeki dünya hâkimiyeti devam etsin diye evimden 10 bin mil uzakta başka bir fakir halkın yakılıp katledilmesine yardımcı olmayacağım” diyerek haksız bir savaş için verilebilecek en muhteşem cevabı vermekle kalmamış, hem Amerika adlı zulüm makinasının ayarını bozmuş, hem de mazlumların ümidini yeşertmişti.

Bugün Amerikan sisteminin kuklası siyah derili Obama, faillerinin gerekçesi ne olursa olsun başkan olabilmişse bunu, Malcolm X ve Muhammed Ali gibi yiğitlere borçlu.

Kraliçe’ye nazire olarak “Maçı alıp boksörlerin kralı olacağım” diyen Muhammed Ali, bir televizyon programında bir çocuğun “boksu bırakınca ne yapmak isterdin” sorusuna önce horlama taklidi yapıyor. Sonrada “Uymak, tek yapacağım şey bu. Hayat gerçekten kısa. 30 yaşındaysan aslında 7 yaşında bile değilsindir. Bunu ispatlayabilirim.  30 yaşındaysan her gün 7-8-9 saat uyuduğunu düşünürsek, yani uyuduklarını birleştirip bir seferde uyursan, uyandığında hiçbir şey hatırlamazsın. Neredeyse 8 yıl bilinçsiz kalmışsındır, 30 yıl boyunca ne kadar seyahat ettin? Git geller büyük ihtimalle 2 yılını almıştır. 10 yıl gitti. Okul 12 yıl sürer. 6’şer saatten 3 yılın da okulda geçer. Film izleme, maç seyretme, maça gitme… Bunlar da yaklaşık 2 yıl sürer.  Ev sahibi olana kadar yaşınız 60’ı bulur.  Yani hayat gerçekten kısa. 65 yaşına gelsen sadece 16 yıl üretken olabilirsin. İşte bundan sonra yapabileceğim en iyi şey Allah ile buluşmayı beklemek. Gayrimenkul edinmek, boks antrenörlüğü bunlar beni cennete sokmayacak…” diye devam eden bir cevap veriyor. Devamı da tümüyle tebliğ.

Bütün bunlar bize şunu gösteriyor. O güç ve şöhreti nefsani emellerini için değil, tebliğ için kullandı. O tek başına 1960-1970’lerin en ağır şartlarında dünyanın her yerinde Müslümanların dirilmesi ve özgüven sahibi olmasına büyük katkı sundu. İslam’ın dünya çapında görünür olmasına inanılmaz katkı sağladı. Tek başına meydan okudu karanlık mahfillere. O asla bir gladyatör değildi. İslam’ın kabul etmediği boksu meşrulaştırmak gibi bir derdi asla olmamıştı. Aksine antrenörlük yapmak istemediği ve yapmadığı da bir gerçekti. Onun yaptığı self-kolonizasyon hiç değildi. Onun iman kavgası veren bir mücahit olmadığı aksine lejyoner olduğunu iddia etmek basiret ve ferasetten uzak bir zan.

Merhum Muhammed Ali, hepimizi yüreklendirdi. Ulaşmayı dört gözle beklediği Rabbi’ne iltica etti. Onu asla unutmayacağız. Bizim evde Ramazan boyu hatim okunacak onun için. Sizlere de tavsiye ederiz. Allah (c.c.) O’nun bütün taksiratını affetsin. Cemali ve cennetiyle şereflendirsin. Hz Peygamber (s.a.v.) ile birlikte hepimizi Havzı Kevser’inde buluştursun. (Âmin!)

İşte onun bazı cümleleri:

Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri gibi sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu. Birçok siyah insanın başı dertte. Ama onlar özgür olmadıkça ben de özgür olamam. Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır. Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. İki siyahi adamın dövüşünü birçok beyaz adamın izlemesine boks denir. (Hakkında hapis cezası istendiğinde) Hükümet doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı, ben de…

Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim. Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.

Evde iyi biriyim ama dünyanın bunu bilmesini istemem. Anladığım kadarıyla alçakgönüllü insanların önü pek açık olmuyor.

Ben Amerika’yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, öz güvenli, kendinden emin… Benim adım bu, sizin değil. Benim dinim, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın bana..

Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.

(Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırının ardından CNN muhabirinin, “Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?” diyerek sorduğu geri zekâlıca soruya Muhammed Ali’nin cevabı: “Siz Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını.”

“Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım!”

Ruhu için Fatiha!

Paylaş
Etiketler: küffarı nakavtMuhammed Ali yumruğu
Önceki Yazı

Dikkat! Konut Hesabı Açana Devlet Yardımı var

Sonraki Yazı

Üşüyümsü Duygular!

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Üşüyümsü Duygular!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap