Kılıçdaroğlu’na en çok küfredenlerin, hakaret edenlerin, itibarsızlaştırmaya çalışanların; bugünkü siyasal iktidarın trolleri, medyası, sözcüsü olanların olduğuna bakınca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
“Çok sesli bir yapının oy alması mümkün değil. Herkes söylediklerine dikkat etmeli. Parti disiplinine uymayan gider.”
Yukarıdaki söz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait.
Ve yerinde ve doğru bir söz.
Bir siyasi partide her kafadan bir ses çıkıyorsa, iktidara yürüyemez.
Bırakın iktidara yürümeyi muhalefet partisi bile olamaz.
En son dokunulmazlık konusunda yaşananlar ortada duruyor.
CHP’de kendisini solcu, sosyalist, devrimici demokrat sayan milletvekilleri birbirine gaz vererek yollarına devam ediyorlar.
Yazımın başında söyleyeyim.
Bu isimler bugün partiden ayrılsınlar, bakalım kaç kişi partiden istifa ediyor.
Kaç belediye başkanı, kaç ilçe, il örgütü istifa eder? Açık açık söyleyeyim. İki elin parmaklarının sayısını geçmez.
Yine iddialı söyleyeyim.
CHP’nin bugünkü yüzde 25 oyunun içersinde ‘hayırçıların’ karşılığı yüzde 2’yi geçmez.
Yine iddialı söyleyeyim, bugün Kürt siyasal hareketi ile yan yana gelecek bir CHP biter.
****
CHP’de kendisini devrimci demokrat sayan ya da CHP’den daha ileride solcu sayan milletvekillerine ve siyaset yapan herkese sözüm var.
Bir, CHP bu ülkenin ve resmi ideolojinin kurucu partisidir. Ve bugün hala devam etmektedir. Eski Türkiye’nin sahibidir. Onun içindir ki, bugünkü muhalefeti eski Türkiye üzerinden yapıldığı için yüzde 25 bloğunda sabitlenmiştir.
İki, CHP devletin, cumhuriyetin ve kemalist ideolojinin kurucu partisi olarak, üniter yapıyı ortadan kaldırmaya çalışan herkese, bugünkü siyasi iktidarın yaptığının daha fazlasını yapardı.
Üç, bugün siyasi iktidardan daha fazlasını nasıl yaptığı tarihin kirli sayfalarında durmaktadır. Dersim isyanında, CHP’nin ve tabi ki eski devletin yaptığı vahşet ortada durmaktadır.
Dört, bununla ilgili CHP’nin bugüne kadar ne bir özrü ne de bir özeleştirisi vardır.
Beş, kendilerini devrimci demokrat, sosyalist ilan eden kimi CHP’li milletvekillerinin her biri su katılmamış birer Kemalisttirler. Ancak bunun farkında olmamaları ise büyük bir trajedidir.
Beş, CHP’nin HDP ile yan yana durması kurucu felsefesine ve ideolojik dünya görüşüne aykırıdır.
Altı, Aslında CHP’de önemli mevkiilere gelmiş olan eski devrimci sol gelenekten gelenler, belki farkında değiller ama HDP’de de gidip siyaset yap(a)mazlar.
Yedi, Şayet CHP TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılması oylamasında ‘hayır’ oyu kullansaydı siyaseten çökerdi.
Sekiz, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başından itibaren söylediği “dokunulmazlıkların kaldırılmasını destekleyeceğiz ve evet oyu vereceğiz” kararı doğruydu. 20’den fazla milletvekilinin de ‘evet’ oyu kullanmasının ne kadar doğru olduğu zamanla görülecektir.
Dokuz, asıl bu kararın ardından ‘hayır’ oyu vereceklerini söyleyen milletvekilleri ile ilgili, Kılıçdaroğlu’nun Antalya’da yaptığı konuşmada ifade ettikleri ilk baştan yapılmalıydı.
On, Muharrem İnce de dahil, partinin başında olsaydı, inanın zihniyeti itibarıyla tereddütsüz ‘evet’ oyu kullanırdı. Bugün ‘evet’ oyunun yanlış olduğunu söylemesi parti içi dengelerle ilgili ve parti içi desteğini büyütmek için yaptığı bir hamledir.
Onbir, Kılıçdaroğlu olağanüstü kongre toplar ise parti içi muhalefetin bir bölümünün nasıl kıvırdığını göreceğiz.
Oniki, CHP’nin başından uzaklaştırılmış, düşürülmüş bir Kılıçdaroğlu ile beraber partinin ana gövdesini oluşturan Alevilerin partiden nasıl kopacağını hep beraber görürüz.
Yeninin doğum sancıları yaşanıyor
Türkiye normalleşmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Türkiye ne iktidarı ile ne de muhalefeti ile böyle yoluna devam edemez.
Bugünkü iktidar 14 yılın sonunda hızla devletleşmeye ve kuruluşundaki felsefeye ihanet etmeye, muhalefette eski devletin sahibi gibi davranmaya devam ediyor.
Birkaç yıl içerisinde iktidarın içerisinden çıkacak muhalefet hareket ile muhalefet partilerinin içerisinden ayrışacak olan hareketlerin birleşiminden ortaya çıkacak olan yeni bir siyasi hareket Türkiye’yi geleceğe taşıyacaktır.
Bugün yaşanan her şey yeni hareketin doğum sancılarının göstergeleridir.
Son söz: Kılıçdaroğlu’na en çok küfredenlerin, hakaret edenlerin, itibarsızlaştırmaya çalışanların; bugünkü siyasal iktidarın trolleri, medyası, sözcüsü olanların olduğuna bakınca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kılıçdaroğlu bugün için CHP’nin en büyük şansıdır. Kılıçdaroğlu olmasaydı, bugün CHP yüzde 10 bandında gezen bir siyasi parti olurdu. Bu gerçeği görmemek için kör, sağır ve dilsiz olmak gerekiyor.
Nam-ı diğer Toprak Ana’ya, sendikacılardan hodri meydan!
Nihayet Avcılar’ın nam-ı diğer Toprak Anası sayesinde dün Twıtter’da, CHP Türkiye’nin en konuşulan konusu ve gündemi oldu.
Belediye Başkanı Haney Handan Toprak Benli’nin basiretsizliği sayesinde sokaklar üç günde çöple doldu. Başkan Toprak Benli’nin çömezleri, çöpleri gerekirse elleri ile toplayacaklarını söylemişler… Breh breh… İnsanın gözleri yaşarıyor.
****
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve CHP’nin önde gelen isimleri Haney Handan Toprak Benli’yi arayarak taşeron işçileri ile yaşanan sorunu gidermesini, CHP’nin bu konuyla ilgili gündeme gelmesini tasvip etmediklerini söylemişler.
İki günlük Antalya kampında ikinci gün PM’nin toplantısında Beşiktaş ve Avcılar Belediye başkanları gündemin en önemli iki konusu
olmuşlar.
Sert kararlar alınmış.
Bekleyip göreceğiz.
****
Taşeron işçileri dün maaşları ödendiği için işbaşı yaptılar.
Taşeron firmada örgütlenen işçiler, yüzde 51’i geçtikleri için yetki için bakanlığa müracaat etmişler. Birkaç ay içersinde Belediye İş Sendikası işyeri yetkili sendikası olarak Toprak Ana’nın karşısında otururlar.
Bu arada CHP üst yönetimi ve il yönetimi tarafından Toprak Ana’ya ültimatom verileceği, iki yıldır uyguladığı kadro politikasını ve uygulamalarını değiştirmesi için kendisinin uyarılacağı da aldığımız bilgiler arasında.
“Maaşlarımız başkandan fazla ise konumlarımızı hemen değiştirelim!”
Ne demiştik. Haney Handan Toprak Benli iki yıl sonra pazar günü, maaşlarını alamayan, sendikal örgütlenme için mücadele eden işçileri şantiyede işten çıkarmakla tehdit ederek resmen duvara vurmuştur.
Toprak Ana’nın iki yıllık sürede en önemli dibe vuruşuydu yaşananlar.
Ayda bin 900 TL alan temizlik işçileri. Yol parası yok, yemek parası yok. Yol 300, yemek 300 TL, asgari ücret bin 300 TL. Toplam bin 900 TL. Bunu “en yüksek ücret veriyorum” diye duyuran, işçilerin aklıyla dalga geçen Toprak Ana.
Sendika yetkililerinin kendisinden fazla maaş aldıklarını iddia eden Toprak Ana.
Sendika yetkilileri bunun yalan olduğunu belirterek, “Konumlarımız ve maaşlarımızı başkanla değiştirmeye hazırız” mesajı vermişler. Bakalım bu konuda ne diyecek, nam-ı diğer Avcılar’ın Toprak Anası.
