İzmir’in gündeminde hararetli bir tartışma yaşanıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin son meclis toplantısına Balçova arsa mağdurları katılmış ve arbede yaşanmıştı.
Ardından vatandaşlar belediye binasına girerek ‘Doğuş Grubu’na ait Üçkuyular Pazaryeri’nin olduğu alandaki İstinye Park Projesi’ne karşı çıkan dilekçelerini sundular. Başkan Aziz Kocaoğlu ise bölgede AVM izni ve yoğunluk artışını kendisinin vermediğini ifade etti ve konuyu ileri götürdü.
“Doğuş arsalarındaki emsalin hesabını bize sormayacaklar. Kim nasıl verdiyse, ona soracaklar.”
Aziz Başkan’ın hesap sorun dediği kişiye döndü gözler.
Sevgili yazarınız, bendenizin de Büyükşehir Belediyesi basın departmanında çalıştığı yıllarda çıktı o izin.
Bugüne kadar sözlerinin arkasında duran eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura lafı her zamanki gibi kıvırmadan verdiği izni savundu.
“O bölgeye imarı veren benim. Orada eskiden akşam olduğunda insanlar gezemiyordu. Şimdi 10 bin kişi çalışıyor. Başkanlığım döneminde istihdam yaratacak otel, AVM, üniversite ya da hastane projelerine özel imar düzenlemesi yaptım. Çünkü istihdam benim için önceliklidir” diye açıkladı geçmiş icraatını.
Bense o yıllara, hatta öncesine gittim.
Tıfıl bir basın mensubuyken hayatımda tanıdığım erdemli, insancıl kişilerden biriydi Başkan Özfatura. Onunla çalışmak öğreticiydi ve cesur bir yöneticiydi.
Bir hademenin oğlu olarak başladığı hayatta yaşadığı zorluklar özellikle istihdama karşı duyarlılığını artırmıştı.
Etrafında kimse işsiz kalsın istemiyor, belediyeye alamadığı kişiler için dışarıda iş bakıyordu.
ANAP döneminin hızlı yılları. Burhan Başkan da aynı hızla İzmir’i yapılandırma derdinde. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nı tamamlamış, uydu kentler yapıyor ki, bugüne kadar belediyecilik anlamında ciddi başarılardır.
Daha birçok proje…
Zincirli protesto olmasa Kordon 6 şeritliydi
Ancak Başkan özellikle yatırımcılara karşı hassas. İmar planları yatırımcıya göre değişebiliyor. Ya da bir gün hızını alamıyor mesala. “Kordon’a altı şeritli yol yapacağım” diyor.
Başkan Özfatura Ege Palas Oteli’ne de aynı cesaretle izin verdi. İnciraltı’nda Özdilek’e de.
Bu izinleri bir lokma haram, kişisel çıkar karşılığı vermediğinin, meşum ‘istihdam’ hassasiyetiyle çabaladığının tanıklarından biriyim.
Ancak keşke tümüyle yatırımcı odaklı planlamalar yerine, kent kimliğini gözeten bakış açısıyla da hareket edebilseydi. İki bakışı harmanlayabilseydi.
Açık yüreklilikle söylüyorum; aceleci bir icraat tavrına düşmeyen Özfatura bunu yapabilirdi
Evet eski başkan bir yönüyle haklı, bazı cesur kararları kente çok şey kazandırdı. Tartışılan bölgeye de canlılık geldi, istihdam yaratıldı.
Ve haksız çünkü geçici, ‘talepsel’ ve parsel bazlı planlamalarla hareket edildi, emsaller oluştu, ulaşım, trafik, kentsel kimlik gözardı edildi.
Belki o meslek odaları öncülüğünde zincirler olmasa Kordon şimdi 6 şeritli yoldu, İnciraltı beton doluydu.
Ancak doğru ya da yanlış Özfatura bu kent için cesur adımlar atabildi. Bugün geçmişi suçlamanın kimseye faydası yok.
Başkan Kocaoğlu’na da; kente nefes veren bölgenin yeşilini koruyan, termal kaynakları değerlendirip kamu yararını esas alan cesur yürek olmak yakışır.
