Kıymetli okurlarım
Önceki yazımda ÇİKOLATA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ önerisinde bulunmuş, bu kapsamda 2.000 dönümlük alanda 10.000 istihdamın sağlanabileceğinden bahsetmiştim.
Öneri projeyi biraz daha detaylandırmakta fayda var.
Çikolata, turizmle eş zamanlı gelişen bir sektördür. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yaygındır. Bu sektörü, büyük ölçekli sanayi kuruluşları ve butik üretimler yapan küçük ölçekli aile işletmeleri olarak ikiye ayırmak gerekir. Çikolata üretim ve tüketiminin yaygın olduğu gelişmiş ülkelerde çikolatacılık işi küçük-butik aile işletmeleri tarafından yürütülmektedir.
Sektör, Ülkemizde henüz hak etiği yere gelebilmiş değildir, hatta emekleme aşamasındadır. Dünya çikolata pazarı yılda yaklaşık 6 milyon tonluk tüketim hacmine ve 80 milyar dolarlık ciroya ulaşmışken Türkiye yaklaşık 80 milyon $ civarındaki ihracatı ile dünya ticaretinde küçük bir yer almaktadır. Bir başka ifade ile dünya pazarının yaklaşık 1/1000 ine sahiptir. Kişi başı çikolata tüketimi 6-11 kilogram arasında seyreden gelişmiş ülkelerin yanında, Türkiye’deki kişi başına tüketim 800 gramdır.
Çikolatanın hammaddesinin ortalama olarak; % 50 si tatlandırıcı olarak şeker, % 25’i kakao ve yağı, % 10’u katı madde, % 10’u yenilebilen kurutulabilen ve un haline getirilebilen sebze, meyve, tıbbi ve aromatik bitkiler, % 5’i ise süt tozu ve peynir altı suyudur.
Dolgulu çikolatada ortalama % 50’sini iç kısmı ve % 50’sini kabuk kısmı oluşturmaktadır. İç kısmında tatlandırıcı olarak bal kullanılabilmekte olup, burada kullanacağımızı bal toplam çikolatanın % 25’ ini oluşturmaktadır.
İlimizde yapılacak butik çikolata imalatında % 25 tatlandırıcı olarak bal, % 10 katı madde olarak fındık, % 10 yöresel ürünler ve % 5 süt tozu veya peynir altı suyu olmak üzere toplam % 50’lik kısmı oluşturan hammadde ilimizde bulunmaktadır. Geri kalan % 25’lik şeker ülkemizden temin edilecek olup rakiplerimize göre ilave ciddi maliyet oluşturmayacaktır. Kalan % 25’lik kakao ve yağı ise tüm çikolata firmaları gibi ithal edilecektir. Dolayısıyla hammadde açısından diğer ülkelere göre dezavantajımız bulunmamaktadır.
Dünya’da 1 numara olduğumuz fındık ve Türkiye’de 1 numara olduğumuz balın çikolatada buluşturularak katma değer oluşturulacak olması ilimizin geleceği açısından keyifli fırsatlar sunacaktır.
Kuzey ülkelerine yakınlık, dere yoluyla Ortadoğu ile bağlantı avantajımız, Türk Cumhuriyetleriyle olan yakınlığımız ve ilimizin Karadeniz sahil kuşağında yer alması gibi özelliklerimiz avantajlarımızı oluşturmaktadır.
Hammadde açısından, Pazar açısından olumsuzluklar gözükmediği gibi İlimizde yaklaşık 50 yıllık geçmişi olan SAĞRA örneği ve burada yetişen birçok kalifiye eleman ve üst düzey yöneticinin Anadolu’daki birçok çikolata sanayi kuruluşunda çalışıyor olması ayrıca avantaj oluşturmaktadır.
İlimiz; ÇİKOLATA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ (OSB) gibi bir alanda büyük sanayi kuruluşlarının yer almasını hedeflemeli, Çorum leblebi örneğinde olduğu gibi Ünye’den Gülyalı’ya ana yol güzergahında ise butik aile işletmelerimiz yer alarak ürettiklerini direkt müşteriye ulaştırma avantajını kullanmalıdır. ÇİKOLATA OSB’de ihracata dönük üretimler yapılacakken butik üretimlerde iç tüketim ve yoldan geçen müşteriler hedeflenecektir.
Çikolata sektörü turizm sektörünün tamamlayıcısıdır. Havaalanı, dereyolu, yeşil yol, kayak merkezi gibi büyük ölçekli yatırımların tamamlanması ilimizin turizm sektöründeki iddiasını arttıracaktır. Tüm ulaşım akslarımızla birlikte ilimizi yılda yaklaşık 50 milyon kişi ziyaret etmektedir. Dolayısıyla bu rakam butik üreticilerimiz için çok cazip pazarlama fırsatları sunacaktır.
Ayrıca butik çikolata; toplantı, söz kesme, nişan, düğün, doğum günü vb. program ve organizasyonlarda talep edilmektedir.
İlimizi ziyaret eden 50 milyon misafirimizin hediyelik olarak kg’mını ortalama 50 TL’den 1 kg butik çikolata aldıklarını düşündüğümüzde, bu durum;
- 50 bin ton çikolata satışı ile yıllık 2,5 milyar TL ciro oluşturacaktır.
- Aynı zamanda 5 bin ton fındık ve 12 bin ton bal satışı anlamına da gelmektedir.
- Kg fiyatı 50 TL olan çikolatada kullanılan fındığın ve balın kg fiyatının da 50 TL’ye çıkması demektir.
- Böylece bugünlerde ortalama 10 TL civarında olan fındık ve bal fiyatları 5 kat artmış olacaktır.
- Demekki FINDIK VE BALIN FİYAT SORUNUNU demogoji, iş adamlarımızın hedef gösterilmesi, çiftçimizin kandırılması değil KATMA DEĞERLİ ÜRETİMLER ÇÖZER.
Fındığımızın, balımızın, yöresel ürünlerimizin buluşturulduğu sanayi tipi ve butik çikolata imalatlarını daha fazla konuştuğumuz ve ortak akılda buluşarak hayata geçirdiğimiz günler dileyerek saygılar sunuyorum.
