Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Nedenlere Bakmadan Netice Üzerinden Vaveyla Koparmak

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
15 Mart 2016
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir konuda sebepleri göz ardı ederek netice üzerinden hüküm inşa etmek son derece tehlikelidir. Bu hususta Türkiye muazzam bir laboratuvar. ‘Kapkaçlar artıyor!’, haydi o zaman her köşeye kamera koyalım. ‘Kadın cinayetleri artıyor!’ haydi o zaman bütün erkekleri kâtil ilan edici düzenlemeler yapalım. ‘Öğretmenler çocukları dövüyor!’ haydi o zaman bütün öğretmenleri işkenceci ilan delim. Sağlık çalışanlarına karşı şiddet artıyor!’, haydi o zaman bütün hasta ve hasta yakınlarına sübyancılara bile reva görmediğimiz cezayı verelim.

Böyle bir ülke olur mu? Böyle olacaksa bütün trafik kazası yapanları da soykırımcı ilan edelim.

Diyelim ki medya nedenlerle ilgilenmiyor, peki devlet neden ilgilenmiyor? Profesörüm diye kasılanlar bu hususta neden çalışmaz?

Oysa neticeden daha önemli olan şey, nedendir. Trafik kazaları, kadın cinayetleri, dayakla terbiye, kapkaç, sağlıkçılara yönelik şiddet artıyorsa nedeni ne? Bununla ilgilenmeyecek miyiz?

Bunların nedenleri arasında ahlakî değerlerin îtikâlî, maddi beklentilerdeki aşırı artış, bencilleşme, dünyevileşmede muazzam aşamalar kaydedilmesi, feministleşme cereyanları, ruh ve vicdan çürümüşlüğü, medya, reklam, sinema, modanın tahribatı, yiyecek içeceklere eklenen katkılar, aile bağlarının zayıflatıp cinselliği fâş edilmesi, doktorların insanı şeyleştirerek kazanç kapısına dönüştürmesi, ailelerin çocukları üzerindeki kontrolü kaybetmesi ve eğitimin edep ve ilim öğrenmekten ziyade diploma tedarikine dönüşmesi, talebelerin muallimleri acınası bir hâle sokucu fiil yahut ameliyeleri yok mudur?

Bunlar ve benzerlerinin var veya yok olmasına bakmaksızın hüküm ihdas etmek, kanunî düzenlemeler yapmak, müeyyideleri tek yönlü olarak artırmak, sebep-sonuç ilişkisine bakmadan bir grubu mağdur, diğerini suçlu ilan etmek bize ne sağlayacak, hiç düşündük mü acaba?

Bu hususu fikrettiğimize ihtimal vermiyorum. Aksi halde her toplumda görülebilecek vakayı âdiyeden hareketle, hasta ve hasta yakınlarının yüzde 46’sını saldırgan ve suçlu ilan edip, sağlık çalışanları aklan(ıl)mazdı. Bu abartılı ve reklam kokan haberlerden hareketle, nedenler üzerinde tefekkür etmeden özel düzenlemeler yapılmazdı.

‘Gerekçesi ne olursa olsun şiddete karşıyım‘ demek son derece kolaydır, ancak en çok şiddeti bu cümleleri kolayca kuranlar yapıyor olabilir. Bir bakmak lazım!

Eski kimseler doktorların önünde tek kelam edemez, hakkını hukukunu müdafaa edemez, hastalığının ne olduğunu bile soramazdı. Toplumdaki artan özgüven ve hak arama bilincinin dahi, tıp çevrelerince saldırı olarak algılanması bir putun daha yıkıldığını göstermez mi?

Bir yakınımın ayak tırnağı ete batmış azap veriyordu. Bunun için Çapa, Cerrahpaşa, (kapanan) 29 Mayıs, Bezmiâlem gibi hastanelerde yaşadıklarımı ben biliyorum. Yapılmayan işlemler için SGK’ya kesilen faturaların iptali için ne mücadeleler verdiğimi de. ‘İltihabı almak için antibiyotik yerine, sülük uygulamışsınız, ben böyle bir hastaya bakmam‘ diyen kibir doçenti de. Bunlarla kalsa iyi, Çaba, Cerrahpaşa ve Bezmiâlem’n Fatih polikliniğindeki sözde doktorların edep yoksunu aşağılayıcı ve kışkırtıcı hallerini de.  Sadece 10 dakika süren bir işlem için sosyal güvencemize rağmen, dostumuz M. Aslan’ın yardımına rağmen hatırı sayılır bir bedel ödeyerek Med…’ta zar zor hallettik işimizi. Buralarda fazla fatura kesmek için üretilen bin bir eften-püften makyaj işlerle de nasıl soyulmamız bir mevzu…

Biz şahsen buradaki çalışanlardan sözlü şiddet gördük ve sabrettik. Ama zulümden bîtap düşmüş ve sabır dağı bile olsa çatlamış bir adam üzerinden, modern tıbbın fatura cambazlarını masumlaştırmak yahut insanlıktan nasipsiz bazı zavallıların sağlık çalışanlarına şiddet uygulamasından hareketle herkesi potansiyel suçlu ilan etmek devlete yakışmaz.

Bir hususta ‘haberler arttı‘ diye hemen düzenlemeler yapmak, galiba sadece bize özel bir hastalık. Aynını batıda asla göremeyiz.

Mesela Alman medyasında hırsızlıklar, trafik kazaları, kadın cinayetleri ve diğer şiddet hadiseleri ile ilgili haberler yayınlanır mı? Asla yayınlanmaz. Bunun nedeni bunların onlarda olmaması mı? Hayır! Zira bunların hepsi Almanya’da bize oranla kat be kat daha fazla olduğu halde yer verilmez. Neden? Çünkü bu haberlerin özendirici olduğunu yedi düvel bilir. Alman veya diğer ülkelerin medyaları da bu hususta duyarlıdır yahut duyarlı olmayanlara karşı da müeyyide vardır.

Türkiye’de devletin Anadolu Ajansı bile bu meselelerde sayısız habere imza atıyor. AA kesse, bunların belki propagandası da önemli ölçüde ortadan kalkar. Yayınlanmaması meselenin üstünü örtmez. Zira devletler zaten bu adli vakaların hepsinden haberdar.

Bizde Show Tv’nin ana haber bültenini izleyen biri şiddet delisi olmaz da ne yapar? Tecavüz, kaza, işkence vs ekranlarda bütün detaylarıyla yer alır. Görüntü bulunamamışsa derhal figüranlar devreye girer, canlandırması yapılır. Figüran bulunamamışsa da, muhabirler kendileri yapar bu figüranlığı.

Bu tür haberler batıda veya doğuda olduğu üzere bizde de yasaklansa, hani şu dört büyük kanalımız var ya, kesin ana haber bültenlerini yayından kaldırırlar. Çünkü bu bültenlerde şiddetten ve kötülükten başka hiçbir şey yok.

Yine bir örnekle devam edelim, bizdeki vahşi ve alçak kadın cinayetleri ve hatta tecavüzleri batıya nispetle yok denecek kadar az. Ama orada bu sosyal yaralar haber olmaz, bir bakan veya başbakan çıkıp hemen kanun çıkartmaya kalkmaz, derhal nedenleri ve niçinlerini araştırtır.

Çözüm için önce batılılaşma, sonra da dindarların bile öykünmeye başladığı sekülerleşme / dünyevileşme ve batının insanlığı zillete düşüren hallerinin hayatımızı istila edişini görüp, öze dönmek. Tarumar edilen aile, tahrip edilen sokak, şeyleştirilen insan, hayatımızdan uzak ederek bir nevi inkara yeltendiğimiz vahiy ve sünnete yeniden dönmeden, yapay kanun ve müeyyidelerle huzuru getireceğini düşlemek, yanlış bir hayalin kurbanı olmak olur. Taşları yerli yerine oturtmak için yeni şeyler keşfetmeye gerek yok: Üniversiteleri değiştirin yeter. Geçen hafta Hakk’a yolcu ettiğimiz merhum Alwani‘nin “Yenilenme” eserinde çıkış yolu tarif ediliyor. İlgilisine tavsiye edilir.

Yazım bugünkü manşetimizle birlikte okunduğunda daha fazla anlam taşıyacaktır.

AMERİKA DEMEK TECAVÜZ, CİNAYET VE İNSANLIKTAN ÇIKMAK DEMEK

26 YIL SONRA ZAMAN ALDIM
19902ların başında el değiştirdiğinden bu yana Zaman gazetesine para verip hiç satın almamıştım İlk kez bugün aldım. İlk zamanki Zaman’ı istiyoruz.
Paylaş
Etiketler: abartılı ve reklamkadın cinayetlerikarşı şiddetlaboratuvar. ‘Kapkaçlarmodanın tahribatıSağlık çalışanlarınatrafik kazaları
Önceki Yazı

Yerel Tetikçi Kimdir?

Sonraki Yazı

Oporotnist Demokrasi Lanetlesi Terör Üzerine

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Oporotnist Demokrasi Lanetlesi Terör Üzerine

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap