Radyoterapi veya halk arasındaki adıyla ışın tedavisi gören prostat kanserli hastalarda ikincil kanser ihtimalinin yüzde 70 arttığı bildirildi.
Daha önce gerçekleştirilen 21 klinik çalışmanın meta-analizinde radyoterapinin 10 sene içinde kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 68, rektum kanseri riskini yüzde 62 ve mesane kanseri riskini de yüzde 39 artırdığı hesaplandı.
Araştırma British Medical Journal’ de yayınlandı.
Buna göre radyoterapiden dolayı 10 senede 100 prostat kanserli hastadan biri kolon ve rektum kanserine ve her 200’ ünden biri de mesane kanserine yakalanıyor.
Prostat kanserinin tedavisi cerrahi veya radyoterapi
Prostat kanserinde iki temel tedavi cerrahi ve radyoterapidir ve her ikisinin de idrar kaçırma ve sertleşme bozukluğu gibi ciddi komplikasyonları vardır.
Düşük dereceli prostat kanserinde ilk tedavi olarak genellikle radyoterapi tavsiye edilir ve bu hastaların en azında üçte ikisine de radyoterapi uygulanır.
Bu araştırma, hastaları tedavinin bu ciddi risklerinden korumak için yavaş büyüyen kanserlere herhangi bir tedavi yapılmadan hastaların takip edilmelerinin daha doğru olduğunu ortaya koyuyor.
Radyasyonun kansere yol açtığı önceden de biliniyordu
Radyasyonun kansere yol açabileceği önceden de biliniyordu ama prostat kanseri radyoterapisinden sonra ikincil kanserlerin arttığını gösteren yeterli araştırma yoktu.
Radyasyonun doğrudan kansere sebep olabileceği kabul edilir.
Ayrıca radyasyonun uygulama sahasının dışına da saçılmasının ve radyasyona bağlı genetik değişikliklerin de oksijen radikalleri vasıtasıyla kansere yol açması mümkündür.
“Bystander effect” adıyla bilinen gen aktivasyonundaki değişiklikler de suçlanmaktadır.
Gelelim neticeye
BİR: Bu araştırma prostat kanseri için uygulanan radyoterapinin ikincil kanser riskini artırdığını gösteriyor.
Uzmanların, düşük riskli prostat kanseri olanları gelecekte başka bir kanserden korumak için radyoterapi yapılmaması tavsiyelerine ben de iştirak ediyorum.
İKİ: Bu vesile ile 50 yaşın üzerindeki erkeklerde rutin olarak PSA ile yapılan prostat kanseri taramalarının gereksiz teşhis ve tedavilere yol açtığı için artık tavsiye edilmediğini de hatırlatırım.
ÜÇ: Çok etkiliymiş gibi sunulan ilaçların, aşıların, ameliyatların, radyoterapilerin çok ciddi risklerin olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.
Mümkün olduğu kadar tıptan uzak durmakta fayda var!
Kaynaklar:
