Bir bankadan davet geldi, ‘Kadın Akademisi’ne katılımınızı bekleriz’. İçine sihirli sözcük ‘kadın’ı koymuşlar, tabii ki geliriz.
Köşeyi takip edenler bilir, konu önceliğimizdir. Net; kadını eğitirsen, neslini geliştirir, ülkeyi değiştirirsin.
Salon hınca hınç dolu. İstanbul’dan gelen yöneticiler, uzmanlar sunum yapıyor. ‘Desteklerimizle işinizi büyütebilirsiniz’ teması, ‘ver coşkuyu’ soslu örneklerle aktarılıyor. Olsun, motivasyonun iyisi, kötüsü, abartılısı olmaz. Yeter ki, şu çalkantılı koşullarda girişimcilere işlerine sarılacak güç gelsin. Konuşmalar içerisinde, gerçekçi önerilerde bulunan bir isim dikkatimi çekti. Anlamlı ve keyifli bir sunum gerçekleştirdi İzmirli işkadını Perihan İnci.
DİREKTEN DÖNMEK
İş dünyası İnci Holding’i bilir. Holding Türkiye’de örneği olmayan şekilde, 5 kızkardeş tarafından yönetiliyor. 7 kişilik yönetim kurulu üyelerinin 5 i kadın.
Peki ne değişti? Perihan İnci, yaşam öyküsüyle birlikte anlattı nelerin değiştiğini. Evlilik nedeniyle genç yaşta İzmir’den ayrılan İnci, diğer kızkardeşlerinden farklı olarak Antalya’da yaşamaya başlar. Tekstil sektöründe şirket kurar, aradan 18 yıl geçtiğinde kardeşleri babalarının ölümüyle kendisini çağırır. Çok sayıda girişim ve hatırı sayılır borç vardır. Ya şirketler satılacak ya da yükün üstesinden gelinecektir.
Sektör jant, akü gibi ağır sanayi ve 5 kızkardeş. Kızkardeşler, kenetlenerek ve 3 yılda bir yönetim kurulu başkanlığını birbirlerine devrederek sorunları aşar.
Bugün 2 bin 400 çalışan, TİM 500’de 3, ilk 250’de 2 şirketleri var. Ege’de toplam 28 milyon jant üretilirken, bu rakamın 11 milyonunu İnci Holding gerçekleştiriyor.
KIZINIZ KANSER
O zor dönemlerde Perihan İnci, bir başka sınavla daha karşılaşır. Kızının kan kanseri olduğunu öğrenir ve bir hafta içinde riskli ameliyata karar verilir.
Eşinden ayrıldığı, her şeyin üst üste geldiği günlerden sıyrılırken Mandela’nın bir sözüne güvendiğini anlatıyor; ‘It always seems impossible until it’s done’ yani ‘Bir iş yapılıncaya kadar daima imkansız görünür.’
‘Zor olanı başarmaya çalışmaktan kaçınmayın ancak bir şeyi unutmayın, planı olmayan kazanamaz’ diyor İnci; “Hayatımın yarısını tesadüfler belirlediyse diğer yarısını planlanmış saatler oluşturuyor. İşiniz gibi yaşamınızı da kurumsallaştırın.
Kimsiniz ve ne yapmak istiyorsunuz, ailenizi ve hobilerinizi de unutmadan haftalara, aylara, yıllara bölünmüş planlarınız olmalı”
Söyledikleri arasından aklımda kalan bir başka öneri ise ‘Kim ne derse desin, alacaklarınızla borçlarınızı eşit tutun, cesurca değil, bilinen ve hesaplanan riskleri alın.’
Benim açımdan çarpıcı olan, kadınlarla çalışmanın etkisini görülebilir kılmaları oldu. Perihan İnci, dünya istatistiklerinin, kadınların yer aldığı yönetim kurullarında, karlılığın yüzde 4 arttığını vurguluyor.
Hemen bir ayraç açalım; şüphesiz cinsiyet ayrımlı yönetim anlayışını savunmak doğru değil, kimsenin böyle derdi yok. Ancak bugüne kadar üst yönetimde salt erkeklerin başarılı olduğu algısı da külliyen yanlış. Güçlü eğitim ve fırsat eşitliği verildiğinde nelerin başarılacağına dair en güzel örnek, işte içimizde, İzmir’de yaşıyor.
