“Çıktık, kafalar on numara, bastık gittik eve. İçim içime sığmıyor, epeydir ter atmamışım, karı yüzü görmemişim.
Ever girer girmez İsmail hatunlarından birini aldı, dudaklara sarıldı. Bunlar yollandı yatak odasına. Arkalarından baktım salak salak. “Olsun bu çıtır da benim kısmetimmiş”
Geçtik oturma odasına. Kız, “İçki var mı?” diye sordu. Soğuk bir tonla. Ulan tam ayar oldum, geri zekalı karı, arkadaşından örnek al bari, daha ziftlenme derdindesin. Önce işimizi görelim, sonra içersin ne istiyorsan. Ama el mahkum, ürkütmemek adına gittim dolaptan bir şeyler getirmeye.
Geri döndüğümde karı televizyonu açmış, saklambaç tarzı bir şey seyrediyordu. “Aha sıçtık! Bu karı bana vermeyecek. Vallaha vermeyecek” ağlayacaktım… İsmail’se coşmuş gidiyordu. Neyse ki gürültü sorun değildi, alt katta yaşayan leş kızla, gogocu zenci sabah akşam çekerlerdi dumanı, erkenden sızarlardı.
Son bir umut, belki dercesine yalvaran bakışlarla karıya yaklaştım. “Çok hoşsun” falan diye öpeceğim… Karı çevirdi suratını. Vermeyeceğini biliyordum ama gene de göt oldum. “Problem ne?” diye sordum son bir umutla.
“Ben de İsmail’den hoşlandım” dedi karı. Kan tepeme çıktı, o hırsla gözüm karardı sanırım. ”Kalk amına kodumun, fakin le pütüü kalk!” Karı şaşırdı.
Tuttum kolundan, sürükleye sürükleye İsmail’in odasına götürdüm, kapıyı açtım, İsmail karıyı ikiye katlamış, bacakları omza almış. Ağlayacağım lan. “İsmail bu da senden hoşlanmış” dedim. “No problem brodırrr, send mi” dedi. Döndüm TRT INT’i açtım, sızmışım.
Sabah kalktığımda İsmail’in kapı aralıktı, hatunların birini sağ, diğerini sol koluna yatırmış. “
++
Yukarıdaki alıntı, Angutyus’un, Gurbet Kuşu adlı kitabından. Olay, İngiltere’de geçiyor. Kızlar Fransız, erkeklerin biri Cezayirli, biri Türk. Ben olup bitenin ahlaki boyutunu, doğruluğunu, yanlışlığını tartışacak değilim. Bana ne!? Herkesin ahlakı kendine.. Benim kafama başka bir soru takıldı. Acaba olay Türkiye’de olsaydı nasıl olurdu?
Bir kafede iki kız arkadaş, iki erkek arkadaşla tanışıyor, erkeklerin evine geliyorlar. İki kız da aynı erkekten hoşlanıyor. Neler olabilir?
İhtimal 1. Hiç biri bir diğeriyle yatamaz. Çünkü tercih edilmediğini anlayan kız, binbir ayak oyunuyla arkadaşının işine taş koyar. Hastalanır, kusar, “beni hastaneye götürün” falan der, veya banyoda arkadaşını “bunlar sapık, buradan kaçalım” falan diyerek korkutur vs..vs.. Diziler, işe taş koyma konusunda bol ilham veriyorlar nasılsa… ama gene de bu ihtimalin olma olasılığı biraz zayıf. Çünkü kısa bir sürede, ayak oyunu yapmak için kıvrak bir zeka gerekir. O da bu coğrafyanın kadınlarında pek yok.
Erkeğin biri, bir kızı alıp yatak odasına geçti.. burada kalan iki kişi ne yapar?
İhtimal 2. Yatarlar. Çünkü, kız, hoşlanmadığı halde, bunu söylemeye cesaret edemez. Eğer söylerse, olacaklardan korkar. Çünkü genel toplum yargısına göre, eğer şu anda burada bulunuyorsa, tecavüz edilmeyi de hak etmiştir. Eğer adamı reddederse, adam zor kullanabilir. Hatta kendisini dövebilir. Eğer bağırırsa rezalet çıkabilir. Adam, kolundan tutup, dışarı atabilir. Gece gece dışarıda başına kim bilir neler gelebilir?!
Buraya geldiyse vermek zorundadır. Zaten kendini de suçlu hissetmektedir. Gecenin sonunda suçluluğunun artacak olması, şu anki kaygılarından daha önemli değildir. Eğer karşı durursa ve rezillik çıkarsa, adı orospuya çıkabilir ve toplum yargılamasındansa, tecavüze razı olmak, ehven-i şerdir.
Ver kurtul.
Ve o geceyi, ruhu biraz daha kirlenmiş olarak tamamlar. Çünkü insanın yapmak istemediği bir şeyi istemeye istemeye yapması, bedeninden çok, ruhunu kirletir.
İhtimal 3. Cesaret edemez ya, diyelim ki cesaret etti de, odadaki adamdan hoşlandığını söyledi. Ve adam da, (mümkün değil ya) hazımlı biriymiş, eğer kızı kolundan tutup dışarıya atmadıysa, götürdü arkadaşına “Bu da senden hoşlanıyormuş” dedi.
Maazallah, kan çıkar. Çünkü, yataktaki kız, daha bugün tanıdığı adamı çoktaaaaan sahiplenmiştir ve yataktan fırlayıp, “Sen nasıl benim sevgilime göz koyarsın kaltak!?” diye diğer kızı evire çevire dövmeye başlar. Adamlar ne yapacağını şaşırdığından müdahale etmedikleri için, kanın çıkması kaçınılmazdır.
İhtimal 4. Diyelim ki, yataktaki kız, pek bu coğrafyanın kızlarına benzemiyor. Avrupalı kadınlar gibi mezhebi geniş.. ve arkadaşının da yatağa gelip kendine ortak olmasına ses çıkarmadı.
Bu durumda genel düşünce şudur “Bu kızlar bu kadar kaşarsa, herkese verirler.”
“O zaman niye arkadaşıma vermiyo ki bunlar?” der yataktaki. Mahrum olan da “Benim neyim eksik?” diye kızar. Ve büyük bir kavganın çıkma ihtimali artar.
Kendisine “Ne olur bi kez de arkadaşıma ver” diyen adama, yataktaki kız bir tokat atar.“Alçak! Ben orospu muyum ?” der.. ağlamaya başlar. Adamlar ikisine de çift dalar falan… Bu kadarı da olmaz diyebileceğimiz o kadar çok şey olabilir ki, biz ancak, odadan sızan ne kadarsa o kadarını duyup, “pes yani bu kadarı da olmaz” diyebiliriz. Vel hasıl, bir çok ihtimal olabilir de, yukarıdaki alıntıda olduğu gibi olmaz bizde olaylar.
Soruyorum, batılılar mı daha ahlaksız, biz mi?
M.Ş.
