Hukuk karşısında da inançlarımız açısından da kendi içerisindeki kriterlerle birlikte değerlendirildiğinde eşitiz, bunda bir sorun yok. Peki uygulama nasıl?
Burada genel geçer uygulamalar ve nitelikli uygulamalar diye süreci ikiye ayırmakta fayda var.
Toplu taşımayı kullanırken, eğitim sağlık elektrik telefon doğalgaz gibi temel hizmetlerden yararlanırken eşit muamele görüyoruz, bunu kabul ediyorum. Nitelikli uygulamalarda eşitlikten bahsedebilir miyiz çok tartışılır.
Nitelikli uygulamalar konusunu örneklerle derinleştirelim
Sizce üst düzey atamalar liyakat ve ehliyet kriterleri açısından değerlendirilerek mi yapılıyor?
Sizce memleketimizin yönetim yapısının temelini oluşturan mülki idarenin mesleğe başlangıcı olan kaymakam adaylığı sınavında asıl eleme aşaması olan mülakat safhasında liyakat ve ehliyet kriterleri açısından eşit miyiz?
Sizce memleketimizin hukuk sisteminin temelini oluşturan hakimlik savcılık mesleğinin mesleğe başlangıcını oluşturan adli ve idari hakim savcı adaylığı sınavlarının eleme safhası olan mülakaat aşamasında liyakat ve ehliyet kriterleri açısından eşit miyiz?
Aynı şekilde yerel yönetimlerde başkan adaylarını ve meclis üyelerini belirlerken liyakat ve ehliyete ne kadar riayet ediyoruz?
İşe alımlarda eşit miyiz? Sahi son zamanlardaki “binlerce kişiyi istihdam ettik” açıklamalarını yapanlar liyakat ehliyet noter huzurunda kura gibi insani kriterler mi kullanıyorlar yoksa biryerlerden gelen listelere göre mi hareket ediyorlar. İkincisinin; kul hakkı, hak gaspı, zulüm ve yanlış olduğunu ve zamanı gelince mutlaka karşılığı olacağını sıcağı sıcağına vurgulayalım.
Hiç kendimizi kandırmayalım, hukukta eşitlik var, dinde eşitlik var ancak uygulamada eşitlik meşitlik yok malesef.
Eşitlik olursa; her partili, her yetkili, her STK mensubu, her etnik veya yerel coğrafya mensubu her alanda aynı muameleyi görür, sokaktan gelenle kartvizitle gelen arasında fark gözetilmez.
Eşitliğin temeline dinamit koyarsanız zamanı gelince ilk sizi yok eder.
Eşit olmak en temel hakkımız ve asgari insani seviye göstergesidir.
Eşitsizlikten beslenen ve sistemi adaletten uzaklaştıran noktaları sürekli kurcalayan kitlelere sesleniyorum: ekmeğinizi kirletmeye devam etmeyin, ötekileştirerek sıradanlaştırdığınız ve üzerinizde kul kakkı olan milyonlara hayatı zehir etmeyin.
