Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ali TARAKÇI

İşten Atılanlar Konusunda Işıklar Haklı Olabilir mi?

Ali TARAKÇI Yazar Ali TARAKÇI
19 Kasım 2015
Ali TARAKÇI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın “işten atılan işçiler konusunda haklı olabilir mi?” sorusuna vereceğim yanıt. Olabileceği gerçeğidir.  Işıklar’ın, Emek Karakaş arkadaşımıza çıkarılan 2 işçi ile ilgili verdiği

özel açıklamasında ki düşüncelerinde paylaştığım ve paylaşmadığım noktaları açmak istiyorum.
Bu konuyla ilgili düşüncelerimi ifade etmeden önce bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. Aylar önce DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Genel İş Sendikası yöneticileri ile beraber Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak’ı ayın gün ziyaret etmiştik. Bu ziyaretlerde bizzat bulunmuştum.
Silivri Belediyesi’nde yapılan görüşmeden ayrılırken, işten atılan iki işçiden biri ya da ikisi, Kani Beko’nun yanına gelerek çok ağır hakaret etmişlerdi. İnanın o gün, DİSK Genel Başkanı Kani Beko oldukça sakin davranarak hakarete uğramasına rağmen anlayışla davranmaştı. Şunu ifade edeyim ‘kesinlikle Beko gibi sakin davranamazdım’ söylenen sözler karşısında.
Sonra sendikacılardan konuyla ilgili detaylı bilgi almıştım. Konunun detayını özel olduğu için paylaşmak istemiyorum.
Işıklar, taşeranloşmaya karşıymış!
Gerçekten öyle mi?
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, konuyla ilgili şunları söylemiş: “Oradaki konu tamamen iş disipliniyle, işin ahlakıyla alakalı. Siz kalkıyorsunuz 6 bin 200 lira maaş alıyorsunuz. Düz, çıplak maaş bu. Yeni bir yönetmelik geliyor, ‘yılda mesai 270 saati geçemez’ diyor. Bu arkadaşların mesailerine bakıyorum, 1500 saat. Ayda 5 bin lira mesai parası tutuyor. Neredeyse maaşı kadar. Ben de bunlara yeni genelgeyi gönderiyorum. Bunlar yasaya itiraz ediyor ve benimle bu genelgeyi tartışmaya geliyorlar. Ne yapabilirim ki ben, kanun bu… ‘Yapamazsınız, taşerondan yana mısınız’ diyorlar. Hayır,taşeronlaşmaya karşı olduğumu defalarca söyledim. Ama yasal olarak ben bunu yapamıyorum.”
****
Şimdi bir konuyu Işıklar’a hatırlatayım. Kamu kuruluşlarında yılda 270 saatlik mesai birkaç 10 yıldır var. Yeni bir genelgeye filan ihtiyaç yok. İki, Silivri Belediyesi’nde sadece bu iki işçi mi yılda 270 saatten fazla mesai kullanmış? Özcan Işıklar acemi bir belediye başkanı değil ki? 7. yılı görevde… Üç, belediye başkanı babasının parasını vermiyor işçilere… Aynı zamanda belediyenin tüm harcamaları da kamunun parası. Ve doğal olarak işçilere verilen maaş da, ihaleler de yaratılmayan rekabetten dolayı da kamunun parası çarçur ediliyorsa bunu takip etmek belediye başkanın temel görevi… İhalelerde rekabet şartlarına dikkat etmeyip, iki işçi ile ilgili maaşları üzerinden konuşuyorsa ayıp ediyor.
Taşeronlaşmaya karşı olduğunu ifade eden Işıklar aynı zamanda belediyenin 300 işçisi, toplam çalışanının da bin 30 olduğunu söylüyor. Hadi bunun 400′üne de memur diyelim… Taşeron’a karşı olduğunu söyleyen Işıklar’ın yaklaşık 450 civarında taşeron çalışanı var.. İyi ki, taşeronlaşmaya karşı, birde karşı olmasa düşünün gerisini…

Ancak taşeronlaşmanın da piyasanın bir gerçeği olduğunu anımsatmak isterim. Herkesi kamuya işe alarak işsizlik sorununu çözemezsiniz…Sonuçta kamu çalışanlarına verilen ücretler, milletin vergileri…Işıklar çalışanının odasını bastığını unutmuş!

Işıklar özel açıklamasında; “Ben 7 senedir bin 30 kişiyle çalışıyorum. Benim hiçbiriyle bir tane tartışmam yok. Benim o iki işçiye ne kinim var, ne kırgınlığım var, ne kızgınlığım var. Hatta 7 sene içinde konuşmuşluğum bile yok. Tam tersi sorun şu; kapının önünde durarak, ‘sana boyun eğmeyeceğiz’ diyerek, kulaklarımla duydum bana küfrederek, bir karış sakalla Belediye’ye gelip gidene o imajı veren adamı ben yarın hangi birime koyayım da çalışsın? Siz işveren olsanız yapar mısınız?” diye sorarak işe almamasının gerekçelerini açıklamış.
Başkan Işıklar’ın “kimseyle tartışmam yok” demesi gerçeği yansıtmıyor. Çünkü kendisini sadece biz değil Silivri kamuoyu da, çalışma arkadaşları da yakından tanır… Daha birkaç ay önce bir memur bayanın odasını nasıl basarak kavga ettiğini gazetemizin sayfalarından okudunuz  yine, çalışma yasasında işverene bir çalışanın küfür etmesi, tokat atması işten atılma nedeni sayılıyor… Bu gerçeği bilmemesi mümkün değil… Tartışma bu değil ancak… Ayrıca işçilerle ilgili kamuda sakal yasağı yok… Ne dün vardı ne de bugün… Sakallı olmalarından yola çıkması da anlaşılabilir gibi değil…
****
Işıklar açıklamasının devamında şunları söylemiş: “Bu belediyede huzuru, disiplini sağlayamayacağımı düşündüğüm için, geri kalan bin 30 kişinin huzurunu korumak adına böyle bir tasarrufta bulunduk. Bunlar uyum sağlayamıyor. Başkanına küfreden, başkan yardımcısını tokatlayan, birim müdürlerine küfreden bir adam belediye bünyesinde tutulur mu? Kim olsa benim yaptığımı yapar. Ben sivil toplum platformundan gelen arkadaşlara, bu iki işçiye bu uyumlu çalışmaları halinde bir ay süre tanıyacağımı söyledim. Bu bir ay içerisinde uyum gösterirlerse çalışırım, göstermezlerse yine çıkarırım, dedim. Cuma günü konuştuk, pazartesi iş başı yapacaklar. Ben de hatta internette yazımı yayınladım. Baktım Cumartesi sabah yine ordalar. Ne yapmak istiyorlar, ‘kanırta kanırta aldık, onlara boyun eğdirdik’ mesajı vermeye çalışıyorlar. Cuma günü tamam dedik ya, Cumartesi ne arıyorsun kapının önünde? Bunların derdi diğer insanları da bastırmak, sindirmek, efelik yapmak. Ahlaksızlık! Ahlak ve disiplin sorunu var burada. Ben gariban bir insana ’otobüs gönderiyorum ve ücret almayacaksınız’ diyorum. O gidip adama cep telefonundan hesap yapıp ‘benim mesaim 480 lira, ödeyeceksin’ diyor. Neymiş, sendikalıymış… Gariban adam şok oluyor. Sonuçta da o parayı isteyeni değil belediye başkanı olarak beni suçluyor. Eğer ben suçlanıyorsam da kapının önüne de ben koyarım.” 
****
Işıklar’ın işten atılan işçilerle bir yığın olumsuzluk sayıp, sonra kendisinin demokrasi platformu tarafından ikna edilerek, işçileri geri alacağını açıklaması ise çelişkidir. İşçiler işten atılmalarına rağmen, direnmişler ve sonunda işe geri alındıkları bizzat atan kişi tarafından açıklanmış ise gurur duymaları kadar normal olan bir durumda yoktur. Bundan Işıklar’ın rahatsız olmasına da gerek yoktur.
Bir not daha ekleyelim Işıklar ile ilgili. Açıklamalarını okuduğunuzda Işıklar’ın tüm kişilik dünyası ortaya çıkıyor. Her bir cümlenin başında ‘BEN’ demezse konuşamıyor, düşüncelerini ifade edemiyor(!) Hatta bir tane “BEN” kesmiyor, aynı cümle içersinde birkaç kez “BEN” demeye devam ediyor. Ah o içimizdeki şeytani ego, ben duygusu yok mu? Tüm kötülüklerin babası… Beni ortadan kaldırdığınızda karşınıza mütevazilik çıkıyor.Işıklar’ın açıklamalarına neden hak verdim?
Şimdi gelelim Işıklar’ın açıklamasında söylediklerine neden katıldığıma:
Bir, işçiler artık her koşulda haklı değiller… Bugün kamuda çalışan işçilerin, sadece “işçiyiz haklıyız” boş sloganı ile kamuoyunu ikna etme şansları inanın asla yoktur. Haklı olmak ancak ve ancak kamuoyunu, doğru ve yerinde argümanlarla ikna ederek mümkündür. Ve bugünün gerçeği, özellikle belediyede ki sendikalı işçilerin kamuoyunu bulundukları pozisyonlarla ikna etme şansları yoktur.
İki, kamuda sendikalı çalışanlar ayrıcalıklı ve aristokrat işçilerdir. Salt işçilik üzerinden ajitasyon çekmenin bir karşılığı yoktur. Ve belediyelerde çalışan sendikalı işçilerin çoğu aslında yönetici düzeyindedir. Ve taşeron işçilerle aynı işleri yapmalarına rağmen özellikle belediyelerde aldıkları ücret oldukça yüksektir.
Üç, kamuda işçilerin verimliliği ve üretkenliği düşüktür. Ayrıca sendikalı bir işçinin aldığı maaşa üç dört işçi çalıştırmak mümkündür. Ayrıca burnundan kıl aldırmayan sendikalı kamu işçileri işsiz kaldığında dışarıda sözde nitelikleri karşılığında aynı işi de, aynı maaşıda almaları mümkün değildir. “İşçi hakları, filanca insanca yaşam vs.” deyip sakına hikaye anlatmayın. Bugün maaşlarıda, ürünlerin fiyatınıda belirleyen piyasadır.
Dört, yarın bir duyuru yapılsa ve “asgari ücretle işçi alacağız” denilse inanın Silivri Belediyesi’nin kapısında binlerce insan birikecektir. Demek ki, sendikalı işçiler aldıkları maaşları hak etmek için herkesten daha çok verimli ve üretken olmak zorundadırlar. Ki, bugün kazın ayağı hiçte öyle değildir.
Beş, şayet birgün önce işe dönüş ile ilgili bir anlaşma yapılmış ise, ertesi gün kapıda durarak slogan atmanın da bir anlamı yoktur.
Altı, işçilerin geri alınacağı başkan tarafından açıklanmış ise, atılanların da geri alanın onurunu kıracak davranıştan kaçınmaları gerekmektedir. Sorun yenilgi ve galibiyet meselesi değil, varsa bir haksızlığın ortadan kaldırılması meselesi olduğunun mutlaka bilince çıkması gerekir.
Yedi, kamuda işçilerin saat mesaisi üzerinden mücadele yürütmeleri anlamlı değildir. Ücret üzerinden yürütülen her mücadele bugünün Türkiyesi’nde kaybetmeye mahkümdur.
Sekiz, kentin şehr-i emin-i olan yüzde 40′dan fazla oy alarak ikinci kez Silivrililer’in oylarıyla seçilmiş olan Işıklar’a hakaret ederek, aşağılayarak da işe dönmenin mümkün olmadığını en çok atılan işçiler ve onlara destek verenler bilmek zorundadır.
Dokuz, ister kamuda ister özelde olsun; işverenlerin, sorun olan ve sorun yaratan işçilerle asla çalışmayacaklarını ve de sendikaların onları savunma şansı olmadığını eski bir kamu çalışanı olarak özellikle belirtmek isterim.
On, Silivri’de işten atılan iki işçinin sorunu neden işçilerin tamamının sorunu değildir? Neden Silivri’de çalışan sendikalı işçilerin tamamı bugüne kadar işten atılan işçilerin yanında olmamıştır? İşten atılan işçiler haksız nedenle işten atılmış iseler neden çalışma arkadaşları bu işçilere sahip çıkmamaktadır? “İşten atılma korkusundan” diye açıklama yapabilirsiniz o zamanda sorumuz şudur: Silivri’de işçilerin haksız yere atıldığını söyleyen, savunanlar birkaç yüz kişi toplanıp büyük yürüyüşler düzenleyerek işçilerin yanında olmamışlardır? Yanıtınız korkudan olabilir… Ancak onların işten atılma korkuları yok ki!

Son söz: 
Baştan dedik ya, kamuoyunu ikna etmeyen, haklılığını ve haksızlığı ortaya koyamayanların bir mücadeleyi kazanma şansları yoktur. Bugün Silivri’de yaşanan iki işçinin demokratik bir mücadelesi olarak kamuoyuna yansımaktadır. Ve gittikçe yalnızlaşmaktadırlar. Varsa haklı olduğuna inananlarda (bunların çok az olduğunu söylemek zorundayım) başkanla araları bozulmasın diye susmaktadırlar.
 
Paylaş
Etiketler: Yerel Siyaset
Önceki Yazı

Kızarmış Tost, Cips ve Patateste Kanser Riski Var

Sonraki Yazı

Organ Bağışı ve Beyin Ölümü Meselesi

Ali TARAKÇI

Ali TARAKÇI

Fast loans with monthly payments near me

İlişkili Yazılar

Ali TARAKÇI

ZEVZEK’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

14 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

“Ya Hep Beraber, ya Hiçbirimiz…”

13 Mayıs 2021
5k
Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!
Ali TARAKÇI

Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

06 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

Twitter Vekillik Düşürdü!

24 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Organ Bağışı ve Beyin Ölümü Meselesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap