Ellerinde pankartlar
Gidiyor bu çocuklar
Kalkın ayağa kalkın
Gidiyor bu çocuklar
Bu pazar kanlı pazar
Dert yazar derman yazar
Kalkın ayağa kalkın
Gidiyor bu çocuklar
bu meydan kanlı meydan, bu meydan kanlı……. derken halay çeken insanların arkasındaki canlı bombayı patlatılar…
Bundan tam 38 yıl önce, 1 Mayıs 1977 yılında Taksim meydanında (yine) DİSK’in organize ettiği bir miting yapılmıştı.. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler konuşmasını tamamlamak üzeredir ki tam o anda ilk silah sesi duyulur. Bu bir işarettir ve daha sonra alana hâkim noktalardan kitlelerin üzerine kurşun yağmaya başlar.
Alanın tarandığı bir başka merkez de Inter Continental Oteli’ydi. Daha sonra otelin beşinci ile altıncı katının camlarında içeriden atılmış kurşunların delikleri görülecekti.
Günaydın gazetesinden Necati Doğru, ‘5.katta bir odanın kapısı açıktı. Odanın pencerelerinden alanı seyreden kişiler ve masa üzerinde teleobjektifli makineler gördüğüm için gazetecilerin bu odada olduğunu sanarak içeri girdim. Adımımı atar atmaz oldukça mütecaviz bir biçimde itilerek durduruldum. Garsona bu odadakilerin kim olduklarını sordum, ‘polisler’ yanıtını aldım’ diyordu. 510 numaralı odada ise MİT yuvalanmıştı’
İşte bu korkunç olayın üzerine yukarıdaki şarkıyı besteler Ruhi Su…
Günlerden 10 Ekim, 2015… Bu defa Cumartesi… KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi’, ‘Acil barış, acil demokrasi’ şiarıyla düzenlediği, Sıhiyede yapılacak ‘Emek, Barış, Demokrasi’ mitingi öncesinde binlerce insan sabah saatlerinde Ankara Tren Garı önünde toplanmıştı. Yürüyüş henüz başlamamıştı ama insanlar şarkılar söyleyip, halaylar çekiyordu. Tam Ruhi Su’nun şarkısının nakaratında ‘bu meydan kanlı meydan’ 1 Mayıs Taksim’de hiçi mi hiçine öldürülen kanları akıtılan insanların anasına yazdığı şarkının nakaratında bomba patlatıldı.. ve ardından ikincisi…
‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’u oynayan üç bakanın çıkıp güvenlik zafiyeti olmadığını söylemesi yalan değil doğrusu… Güvenlik zafiyeti olsaydı o iki canlı bomba nasıl gerebilirdi izinli mitinge giden insanların arasına? Gayet güvenli bir şekilde girmişler işte!
Ve hatta bombacının yanı sıra, bombayı patlatan kişi de girmiş olmalı ki tam ‘kanlı meydan’ tamlamasına denk getirip patlatmış bombayı…
Her zaman ki gibi ölenler suçlu… 17:25’ten bu yana hırsızın suçunun olmadığı gibi katilin de hiç suçu yok…
Patlamadan önce ortalıkta olmayan polis, patlamadan sonra, cenazeler için toplanan ve terörü lanetleyen insanlarla karşı karşıya getiriliyor.. Bu nasıl insafsızlıktır? Bunun izahı olabilir mi?
Genel kurmayda bilgisi olan 21 canlı bombadan bahsediliyor. Bunlardan yalnız ikisi patla[tıl]mış… Her kes aynı soruyu soruyor. Kimin işine yarıyor bu saldırılar? HDP nin mi? Bırakın Allah aşkına, HDP zaten istediğini almış, barajı aşmış… PKK altyapısını artık siyasal hukuki zemin üzerine oturtmaya çalışıyor… Hem Apo’ya gösterilen ne zaketin onda biri bile Selahattin Demirtaş’a gösterilmemişken, barış için çırpınıyor…
AK Partililer diyorlar ki ‘AK parti gitsin de nasıl giderse gitsin, darbe ile mi, iç savaşla mı? Tüm dertleri Tayyip gitsin, Ak parti gitsin… diye yapıyorlar bütün bunları.. 7 Haziran’dan bu yana olan biten hep bunun için’… Diyelim ki doğru bu söylenenler… Yahu bu kadar mı basiretsiz, ferasetsiz asrın lider[le}ine sahibiz? Neden bunu görüp olası tüm ölümleri önleyici tedbirler almıyorsunuz? Hani istihbaratımız? Terörle mücadele uzmanlarını paralel diye hapse tık, hapse tıkamadıklarını, PKK ya yem at. Sen istihbarat elemanlarını krişlere, okullara gönderirsen, Türkiye’nin kalbine -kılcal damarlarına- böyle sızarlar işte!
‘Hata yapıyorsunuz, bakın bu doğru değil, şurası yanlış’ diyen basının ağzını kapatmaya çalış sonra muhalefet gibi ekranların başına geçip, sürekli söylen? İktidar söylenme yeri, muhalefetmiş gibi konuşma yeri değildir.. İcra makamıdır, feraset ve basiret makamıdır…
Suruç’ta canlı bomba olup, kendini patlatmış, bin parçaya ayrılmış ‘Abduraman Alagöz, yakalanarak hukuka teslim edildi’ deme Allah aşkına! Sen nerede yaşıyorsun hoca? Uyduruyor musun? Bilmiyor musun? Bilmesen bile patlayan biri nasıl adalete teslim edilir hoca?
Umarım, 35 yıl sonra bir 10 Ekim anma töreninde, Ankara’da canlı bombayı patlatan kumandanın bulunduğu otelin 5. katından aşağıya şöyle bir pankart asılmadan failler bulunmuş olur: ’10 Ekim 2015’te buradan canlı bombayı patlatan kişi bulunsun…’
Sosyal medyadaki bazı yazıları görüyorum da kalbim duracak gibi oluyor.. Nefes alamıyorum… 13 yaşından 80 yaşına kadar ölen “insan” lardan nasıl bahsediliyor… Ne yaptı bu insanlar size? “Bu düzeni istemiyoruz, özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz, inadına barış” dedikleri için öldürülmeli miydiler?? Onlar sadece şarkı söylediler, halay çektiler… Her biri iş arkadaşlarınızdan biriydi, komşunuzdu, annenizin gün arkadaşıydı belki babanızın cami arkadaşı.. Belki bayramda elinizi öpmüştü, hatta siz harçlık vermiştiniz… Onlar bizdik… Acıda ve katliamda bile birleşemiyoruz!! Birleşemeyiz çünkü üç bakan çıkıp orada “görmedim, duymadım ve bilmiyorum”u oynuyor üzerine bir de sırıtıyor… Kanlar oluk oluk akıyor, evet… evet anlaşıldı bu iş huzur içinde çözülmeyecek…
Bunca farklı siyasi parti varken siz hâlâ Ak Partiye mi oy vereceksiniz?
