Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet SARGIN

Milli Birlik Kardeşlik Projesi Nasıl Sağlanır?

Ahmet SARGIN Yazar Ahmet SARGIN
12 Kasım 2015
Ahmet SARGIN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkiye’de siyasal Kürt hareketi, Demokrat Parti (DP) iktidarının sonlarında ortaya çıktı. 27 Mayıs Darbesi’nin ardından kabul edilen 1961 Anayasası’nın sağladığı özgürlük ortamı, ‘Doğu Meselesi’ni üzerinde en çok konuşulan konulardan biri haline getirdi. Özgürlükçü ortamda gelişen sol akımlar, o güne kadar meşru siyasi zeminde örgütlenme şansı bulamayan Kürtler için iyi bir fırsat oldu.

Devletin doğuda uygulamaya koyduğu komando baskınlarına tepki olarak 1967’de bölgede başlayan gösteriler, Kürtlük bilincinin geliştiğinin göstergesi haline geldi. İşte bu dönemde TİP önderliğinde Diyarbakır, Silvan, Batman, Tunceli, Siverek, Ağrı, Erzurum ve Ankara’da düzenlenen mitingler, hem Kürtlerin Cumhuriyet sonrası kitlesel olarak gerçekleştirdikleri ilk demokratik hak arama eylemi olmuş, hem de Kürt Sorunu’nun o dönemki sol ve sosyalist hareket içerisinde yer bulmasının yolunu açmıştır.

BÖLÜCÜLÜĞÜN  ADI:   BİRLEŞİK BİR KÜRDİSTAN HAYALİ

12 Mart 1971 muhtırasının ardından yaşanan baskı dönemi de sol hareketin gelişmini engellemeye yetmedi. PKK’nın temellerinin atılması da bu döneme rastlar. PKK, ilk kurulduğu yıllarda Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde yaşayan vatandaşların Türk ırkından ayrı bir ırk olduğunu, Türk devleti tarafından sömürüldüğünü, dil ve kültürünün asimile edildiğini savunarak, Türkiye’nin doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerini içine alacak şekilde Suriye-İran ve Irak toprakları üzerinde Bağımsız Birleşik Demokratik Kürdistan Devleti kurmayı hedeflemekteydi.

PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan;  PKK, Türkiye’deki sol örgütlerin Kürt Sorunu’na yaklaşımlarına ve çözüm önerilerine bir tepki olarak ortaya çıksa da, Marksist söylemden kopmadı. Ancak örgüt, ilk oluşumundan itibaren önceliğini Kürt Ulusal Bilincinin oluşturulmasına verdi. PKK’nın kurulması, Türkiye’nin çözemediği Kürt Sorunu’nda bir dönüm noktası oldu.

Abdullah Öcalan öğrencilik yıllarında ulusal sorunun silahlı mücadeleyle çözülebileceği fikrini savunarak, faaliyet alanını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine taşıdı. 1978 yılında silahlı eylemler başladı. Grup, ilk önce ‘Apocular’ veya ‘UKO’cular’ (Ulusal Kurtuluş Ordusu) olarak tanındı. Öcalan ve arkadaşları, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis köyünde 27 Kasım 1978’de yaptıkları toplantıyla örgütlenmelerinin ismini PKK olarak belirledi.

            PKK BÖLÜCÜ BİR  TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK DOĞMUŞTUR

12 Eylül 1980 tarihi Türkiye’nin çok uzun süre çıkamayacağı karanlık bir tünelin başlangıcı oldu. Darbeyle beraber başlayan baskı rejiminden Kürt hareketi de nasibini aldı. Çok sayıda Kürt vatandaş yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Suriye’ye gidenler Filistin eğitim kamplarına katıldı, Avrupa’ya iltica edenlerse üniversiteler ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla Kürt Sorunu’nu Batı’ya anlatmaya başladı. Geride kalanların pek çoğu ise dönemin baskılarının simgesi haline gelen Diyarbakır Askeri Cezaevi’ndeydi. Böyle bir dönemde PKK da, çoğu yasadışı örgüt gibi Türkiye dışına çıktı. 12 Eylül’den kısa bir süre önce Şam’a yerleşen Öcalan, örgütü buradan yönetmeye başladı.

Darbenin Kürt hareketine yönelik tasfiye amacı sosyalist harekete uyguladığı tasfiye kadar başarılı olamadı, aksine Kürt hareketi darbe sonrası toparlandı. Özellikle Diyarbakır Cezaevi’nden çıkanların kitlesel olarak PKK’ya katılarak dağa çıktığı bir süreç yaşandı. Filistin kamplarında eğitimlerini tamamlayarak Suriye’den Türkiye sınırını geçen örgüt üyeleri Adıyaman, Sason ve Dersim’e yerleşerek örgüte vurucu bir güç kazandırdı.

15-25 Temmuz 1981’de Suriye’de yapılan PKK 1. Konferansı’na 60 civarında örgüt mensubu katıldı. Konferans PKK’ya tahsis edilen Helve Kampı’nda yapılmış, dönemin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad tarafından Kürdistan Demokrat Partisi’nden (KDP) alınan izinle de, örgüt Kuzey Irak’a yerleşmiştir. KDP lideri Mesut Barzani önce Türkiye’den çekinerek bu teklifi reddetmek istese de, Esad’ın baskıları sonucu kabul etmek zorunda kaldı. Böylece 1981’de Kuzey Irak’a ilk adım atıldı.

Örgütün 1986-1987 yıllarında yoğunlaştırdığı bu eylemlerin amacı PKK’yı devlete karşı alternatif otorite olarak kabul ettirmekti. Bu nedenle hedefler özenle seçiliyordu. ‘ibret’ yöntemi en kestirme ‘ikna’ yolu olarak görülüyordu. Güvenlik güçlerine kim bilgi veriyorsa ‘ajan’ olarak ilan edilip öldürülüyordu. Esnaftan ve sınır geçişlerinden alınan haraca ‘vergi’, örgüte katılmalara ise ‘askere alma’ işlemi adı veriliyor, örgüt otoritesi bölge halkına alternatif devlet otoritesi olarak sunuluyordu.

ÖRGÜTE TÜRKİYE  DÜŞMAN TÜM GÜÇLER DESTEK OLUYOR

Bölücü örgüt Suriye ve Irak’tan sonra, İran’ın da hem Irak’a, hem de Türkiye’ye karşı PKK’yı kullanabileceği mesajını vererek, Türkiye’ye girişte İran’dan da yararlanmaya başladı. Türkiye’ye komşu üç ülkenin sağladığı bu hareket alanı PKK’yı rahatlatırken, örgüt iç bölgelere daha fazla sızarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni daha geniş ve kontrolü zor bir alana yayılmaya zorladı.

PKK, bu dönemde yaşanan İran-Irak Savaşı’nın sonuçlarından da yararlandı. Dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin, Kuzey Irak’taki KDP lideri Mesut Barzani’ye bağlı güçlere saldırdı. İran’a kaçmak zorunda kalan Barzani birliklerinin arkalarında bıraktıkları silahlara PKK tarafından el konuldu. Örgüt Kuzey Irak’ta ortaya çıkan bu boşluktan yararlanarak bölgeye yerleşimi tamamladı, ayrıca Barzani’ye bağlı bazı militanları bünyesine katmayı başardı. PKK sağladığı bu güçle kendini otorite olarak kabul ettirmeye yönelik silahlı eylemlerini arttırdı. Bu eylemler neticesinde PKK, Kürtçülük hareketini uluslararası platformda tartışılır hale getirse de pek çok ülke tarafından ‘terör örgütü’ ilan edildi.

PKK’nın 1990 yılının Mart ayında Cizre, Silopi ve Nusaybin’de düzenlediği gösterilere beklenenin üzerinde bir katılım oldu. Bunun üzerine örgüt faaliyetlerini artırarak bir yandan bu kitle desteğini canlı tutmaya çalışırken diğer yandan da siyasallaşma çabalarını yoğunlaştırdı.

Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 17 Ocak 1991’de Irak’a başlattıkları askeri harekât, bu ülkenin Kuveyt’ten çekilmesi ve Birleşmiş Milletler’in Nisan 1991’de 36. paralelin kuzeyini Bağdat yönetimine yasaklaması kararıyla sonuçlandı. Bu karar hem Türkiye, hem de PKK için önemli sonuçlar doğurdu. Kuzey Irak’ta meydana gelen otorite boşluğundan bir kez daha yararlanan PKK, silahlı gücünün önemli bir bölümünü buraya kaydırdı. Kuzey Irak’a yerleşerek kamplar kuran PKK, Irak ordusunun kuzeyden çekilirken geride bıraktığı silahlara da el koydu. Bu gelişme örgütü silah ve mühimmat bakımından o güne kadar hiç olmadığı kadar güçlendirdi

PKK NIN BİR BAŞKA AMACI DA İÇ SAVAŞ ÇIKARMAKTI

PKK, İran, Irak ve Suriye topraklarında çok rahat bir şekilde hareket ediyor. Hatta İran, bazı karakollarını PKK’ya terk etmiş durumda. Suriye ve İran’da PKK’lılara askeri eğitim veriliyor. Özellikle Irak üzerinden Türkiye’ye ciddi silah akışı oluyor. Bunun kaynağı İran da olabilir, Suriye de olabilir, bir başka ülke de olabilir. Ama şurası açık; bir nokta, bir yer, Türkiye’nin bölünmesi gerektiğine karar vermiş. Birileri bu konuda çalışıyor”

Hakkari, Şemdinli ve Şırnak gibi Türkiye’nin Güneydoğusu’nda, Irak ve İran sınırlarına komşu olan bir nevi üçgen gibi bir bölge var. Bu bölgede PKK son 1-2 yıldır bir ‘kurtarılmış bölge’ oluşturma hedefindeydi. Belki bu hedef daha önceden konulmuştu. Açılımla birlikte PKK’nın içerisinde bu hedefe ulaşma yönündeki çalışmalar arttı. PKK bir yandan açılımla devleti oyalayıp, diğer yandan da sahada bir ‘Kurtarılmış Bölge’ oluşturma gayretine girdi. Bu İran ve Suriye’nin birlikte geliştirdikleri bir stratejik akıldır. Arap Baharı’yla birlikte Türkiye’de de bir Kürt Baharı başlatma düşüncesi gelişti. Yani bir halk hareketi ve bir kurtarılmış bölge oluşturma çabası gelişti. Yalnız bu halk ayaklanmasının tek eksik yönü halktı.

MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJESİ

Türkiye gündeminin en önemli maddesi çözüm süreci. PKK’nın 1984’teki ilk eylemi sonrasında 40 bin insanın öldüğü belirtilen savaş sürecine son vermeyi amaçlayan en kapsamlı adım 2009’da başladı. 2011’de yine çatışmalar yaşandı ancak geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan “Çözüm Yasası” ile süreç devam ediyor. Hükümetin Öcalan ile görüşüldüğünü açıklaması, Paris’te üç PKK’lı kadının öldürülmesi, Oslo görüşmelerinin sızdırılması, MİT müsteşarının ifadeye çağrılması… Süreç, 2013 Nevruzunda Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan mektubu ile yeniden başladı, “akil insanlar” Türkiye’yi dolaştı. 40 kişinin öldüğü Kobani protestoları nedeniyle kesintiye uğrayan “çözüm sürecinde” Öcalan’ın açıkladığı müzakere taslağıyla yeni bir viraj daha dönüldü.

Çözüm Süreci’nde Abdullah Öcalan’ın talimatına rağmen silah bırakma sözünü tutmayan terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP, operasyonlar başlayınca, hükümetin süreci bitirdiği propagandasına sarıldı.

Kandil yöneticileri ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile parti temsilcileri Dolmabahçe toplantısında verilen sözlerin tutulmadığını ve yasal düzenlemelerin yapılmadığını ileri sürdü. Ancak Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığı 2013 Nevruzu ile sınır ötesi operasyonların yeniden başladığı Temmuz 2015 arasında terör örgütü yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar ve bunlara paralel eylemler sürecin nasıl baltalandığını gözler önüne sermiş oldu..

               MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK ESAS ALINMALI

Başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ak parti yönetimi çözüm sürecinin durduğunu bunun yerine “Milli Birlik ve Kardeşlik Sürecinin” başlatılacağını ilan etmiş oldular. Buzdolabına kaldırılan çözüm süreci yerine” Milli Birlik ve Kardeşlik Sürecinin” devam etmesinden yana olan tutumlarını açıklamaya başlamış oldular.

Çözüm Süreci başarıya ulaşmadığına ve silahlar susmadığına göre “ Milli Birlik ve Kardeşlik Sürecinde başarıya nasıl ulaşılabilir? Bunu değerlendirmek istedik. Öncelikle ifade etmek isteriz ki, HDP ve PKK yı masum Kürk kardeşlerimizden ayrı tutmaya özen göstermek zorundayız. Silahlı eylemleri temel amaç gösteren PKK  ve ona sırtını dayamış gözüken HDP ile Çözüm sürecini yürütmenin mümkün olamayacağını herkes görmüş oldu.

Doğu Bölgemizde yaşayan Kürt Kardeşlerimizi potansiyel suçlu kabul edip onlara tavır konulması yanlış olur. Bölücü Terör örgütlerinden bu masum kardeşlerimizi ayrı değerlendirmek zorundayız. Kardeşliğin birlik ve beraberliğin vurgulanacağı bir politika asıl amacımız olmalı. Bölgede başarıyı sağlamak için Silahlı mücadelede dahil, ekonomik, siyasi ve politik mücadele birlikte yürütülmeli.

PKK ya destek veren dış güçler başta olmak  üzere yerli ve yabancı güçler politik manada ele alınıp bunların bertaraf edilmesi sağlanmalı. Bölücü gruplara destek olan, onlara yardım ve yataklık eden unsurlarla mücadele edilmeli. Bölgede hâkim olan cemaatler, mezhep ve kanaat önderleriyle görüşmeler, toplantılar yapılmalı. Terör örgütünün hedef ve amacı bölge halkına çok iyi anlatılmalı. Bölgenin  geçim kaynağı olan kaçakçılığa karşı ciddi ve kalıcı bir çözüm getirilmeli.

PKK nın ve bölücü gurupların halk üzerindeki baskı ve zulümlerine son verilmeli. Bu mana da devlet silahlı mücadelesine hiç ara vermeden devam etmeli. Bölge halkını temsil etmekten uzak kalan, bölgeye yatırımları engelleyen ve gelişmeye darbe vuran tüm bölücü- silahlı güçler devlet eliyle susturulmalı. Silahlı kuvvetlerimizin operasyonları devam etmeli. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine devlet eliyle birlik ve kardeşlik tohumları ekilmeli. Terörü destekleyen ve besleyen kaynaklar kurutulmalı. Bölücü guruplara yardım ve yataklık edenler deşifre edilmeli, cezalandırılmalı. Bölge halkı adına asla ve asla PKK HDP ve 40 bin insanımızın katili Apo muhatap alınmamalı ve bunlar masum Kürk kardeşlerimize iyi anlatılmalı.

Paylaş
Etiketler: Bağımsız BirleşikdemokratdemokratikdevletiKARDEŞLİK PROJESİkürdistanMİLLİ BİRLİKpartisiyasal Kürt hareketi
Önceki Yazı

AKP Yeni Türkiye Diyor… Lakin! (I)

Sonraki Yazı

Gerilladan Devlet Başkanlığına, Mujica

Ahmet SARGIN

Ahmet SARGIN

İlişkili Yazılar

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 
Ahmet SARGIN

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 

02 Aralık 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Devletin Sağlam Kaleleri Yıkılıyor?

10 Kasım 2025
5k
Güler Yüz Gülleri Açmış Bahçe Gibidir
Ahmet SARGIN

Güler Yüz Gülleri Açmış Bahçe Gibidir

04 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Gerilladan Devlet Başkanlığına, Mujica

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap