Adı Hüseyin, adına kurban olsun, soyadı Bayrak, ne adının nede soyadının hakkını gereği gibi vermeyen gazeteci yazar.
Adanalı, ancak çoğu seçkin Adanalılar tarafından hiç sevilmeyen bir meslektaşımız.
Cendere programı yapım ve sunucularından olup aynı zamanda adanahaber.com sitesinin imtiyaz sahibi oluyor kendisi. Site tamamen Hüseyin BAYRAK’ın heva ve heveslerinin ya da Türkiye ve özellikle de Adana’nın eksilerinin gündeme getirildiği kötü amaçlı kullanılan bir şow alanı.
Elinde güya kalem, zihninde balta yada iki başlı kılıç salla babam salla…
Tevriyeli cümleler, ağdalı söylemler, nezaketten, estetikten, motivasyondan fersah fersah uzak hakaretamiz eleştirilerle önüne geleni yer ile yeksan ediyor.
Ben yaylada olduğum için meydanı boş bulmuş, Türkiye bilim dünyasını, üniversiteleri, öğretim üyelerini, özellikle de profesörler ve Adana yerel siyaset dünyasını yer ile yeksan etmiş.(http://www.adanahaber.com/yazidetay.asp?yaziid=4511)
Vali kötü(!)
Bakan kötü(!)
Şehremini Hüseyin SÖZLÜ kötü(!)
Çukurova Belediye Başkanı Soner ÇETİN kötü(!)
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan KARALAR kötü(!)
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut ÇELİKCAN kötü(!)
Sarıçam’ın kaybeden şehremini kendisinin dava arkadaşı Zembilci tukaka(!) Acar Belediye Başkanı Bilal ULUDAĞ çok çok kötü(!)
Sabancılar, Sabuncular, Ramazanoğulları, Başerler, Biliciler, Kısacıklar, Adalılar, Arıkoğulları, Gülekler, Karabucaklar, Özgürler, vs.. daha bir yığın insanlar maalesef hep kötü(!)
Hüseyin Beyin dilinden düşürmediği bu saygın Ailelerin hepsinin de yaptırdığı Camiiler vardır.
Peki, senin yaptırdığın bir tane çeşme bile olsa hayır kurumun var mı?…
Yüksel MERT, zındık(!)
Profesörler sil baştan Tansu ÇİLLER olmak üzere hepsi kötü(!)
Hatta bu günlerde Sayın Cumhurbaşkanıyla ara ara ters düşen Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu bile Prof titri olduğu için kötü(!)
Peki kim iyi?
Bir kendisi!
Beyler bu adam hasta!
Bütün söylemleri çelişkili ve havada kalıyor!
Madem okumak, adam olmak, bu ülkeye hizmet etmekse mesele, yukarıda saydığım tüm insanlar pırıl pırıl bu ülkeye hizmet eden okumuş yazmış aileler ve insanlardır. Elbette eleştiri olmazsa olmaz bir temel prensiptir. Eleştirisiz insanlar uyumaya ve uyutulamaya mahkumdur. Ancak eleştirinin de bir usulü, güzelliği özelliği olmalıdır ki, Hüseyin BAYRAK bey eleştiri yerine iftira atmaktadır.
İşletme fakültesini bitiren Hüseyin BAYRAK, şu anda ise sosyoloji bölümünde ikici bir üniversite tahsili yapmaktadır. Kendisi ise meşhur yazısında profesörleri eleştirmektedir. Bu ciddi bir çelişkidir. Baş tada dediğim gibi Sayın Bayrak bir hastadır.
Acil tedaviye ihtiyacı vardır..
ATATÜRK KÖŞESİ
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir…
DÜŞÜN-TAŞIN
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik; fakat bu arda çok basit bir şeyi unuttuk: İnsan gibi yaşamayı…
AFORİZMALARIM
Aydınlık geleceklere yer açmak için karanlık geçmişini bir kenara süpür…
yukselmertoglu@hotmail.com
