Yazılarımın birçoğunda, savaşların, önce medyada başladığı ve bilahare medyada tamamlandığıydı.
Bölücü medya ve holding medyası intihar saldırısı(eğer gerçekten intihar saldırısı ise) açıklanır açıklanmaz, saldırının IŞİD tarafından yapıldığını ülkeye duyurdu.
İktidar yanlısı medya ise, saldırının daha çok PKK ve PYD tarafından yapılmış olabileceğine dair haberler yaptı.
Holding medyası, Amerikan medyası demek olduğundan, bu haberlerin, ileri de kurulacak, Büyük Kürdistan yapılanmasına zarar vermemesi yönünde olacağı bellidir. Yani PKK’dan yana tavır alacağı bellidir.
Böyle durumlarla, ilerde daha çok karşılaşacağımızı varsayarak söylüyorum. Tarafların açıklaması değil, devletin açıklaması beklenmelidir.
Provokasyona açık olan bu tür beyanat veya yorumlar, ihtiyatla karşılanmalıdır.
Amerikan medyası ve işbirlikçi medya mümkün olduğunca dikkate alınmamalıdır.
Özellikle devlet erkânına yapılan saldırıya itina ile bakılmalı, esas itibariyle de, kendi ideolojik bakış açımızdan ziyade güvenliğimiz çerçevesinde düşünmeye çalışmalıyız.
Şimdi iki terörün birden kıskacı arasında kaldığımız kesindir.
IŞİD ve PKK terörü…
Bu iki terörün asıl amacı da, ülkeyi bölmeye yöneliktir. İkisinin de ağa babası Amerika’dır.
Teröre karşı tavır alırken, birinden birini seçerek yaklaşamayız. Her ne kadar CIA, Türkiye içindeki tüm terörü IŞİD yapıyormuş gibi gösterse de, CIA nihai amacının Türkiye’yi bölmek olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.
Özetle söyleyecek olursak, Türkiye’de PKK terörünün yanında Amerika vardır. Türkiye’de meydana gelen ve gelecek olan terörü hep IŞİD mal ederek, PKK terörünü, daha da meşrulaştırılacaktır.
Kobani örneğinde olduğu gibi Amerikancılar PKK’nın yanında, IŞİD’ın karşısında olacaklardır.
İki teröre ayırım gözetmeksizin bakarken, medyada savaşın IŞİD ve PKK temsilcileri arasında cereyan etmesine müsaade edilmemelidir.
Her iki terör de lanetlenmeli ve acımasız bir savaş açılmalıdır.
Hassas bölgelerde hemen sıkıyönetim ilan edip, gecikmeden gereken tedbirleri almalıyız.
Yapılacak iş; Suriye devleti ile anlaşarak IŞİD terörüne karşı müşterek hareket edilmelidir. Buna ilaveten İran ve Irak ile derhal her türlü teröre karşı işbirliği yapmaktır.
İç cepheyi sağlama almak için; medyada, Türk halkının kafasının karıştırılmasına izin verilmemesi ve teröre karşı direnci kıracak yayınlara müsaade edilmemelidir.
Kendimizi savunacaksak, belli bir süreliğine bazı özgürlüklerimizden, güvenliğimiz için vaz geçme durumundayız.
Türk halkı kendi güvenliği için kendi karalılığını ortaya koymalıdır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
