Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emin SARAÇ

Rübab’ın Tazarru’-Namesi

Emin SARAÇ Yazar Emin SARAÇ
08 Temmuz 2015
Emin SARAÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün, en azından bugün hiçbir yara bere almadan; yüreğimin üzerinde titreyen tüm acıları unutmaya çalışırken, kalbime değip geçen kelimeler bir yana geçmeyenleri unutmaya çalışırken ben. Ah ben.
O dalgın halimle kaldırımda yürüyordum.
Etrafımdaki insanlar yetişmesi gereken yerlere yetişmek için telaşla ilerliyordu. Benimse bir kahvenin şekerini ayarlamaya çalışmam gibiydi temkinli ve sakin ilerleyişim.
Ben, bunca kalabalık içinde kendi tenhalığımla.
Hem, tek başıma olunca ben her şey normal, ne zaman kalabalıklaşıyorum o zaman başlıyor her şey. Bir kenara sıkışıp kalan kelimelerim, imkansızlıklarım, alıp da verememelerim, verip de karşılık görememelerim . Tüm söylemlerim, kelamlarım… Ortada sıkışıp kalmalarım.
Hep böyledir bu. Ortada, tam ortada sıkışıp kalırım. Ailemin ortanca çocuğu olmamdan olsa gerek.

Elime aldığım her kitaptan; belki bir şiirden, hep farklı anlam çıkarırım. Farklı düşünüp, farklı yaşamak, ilgi odağı olmak, saygı görmek gibi bir şey değil bu. Bu, belki de ‘Şair bize söylemez biz şaire söyletiriz’ kuralındandır.

O dalgın halimle kaldırımda yürümeye devam ediyorum.

Hiç binmeyeceğim bir otobüse nedense dakikalarca odaklanıp bakıyorum. ‘ne kalabalık’ diye söylenirken üniversite yıllarımı anımsıyorum. Malum muhal farz ama yine yeniden dönsem o yıllara diyorum. Sonra hamuş olsam hiç konuşmasam. Birden unutuversem her şeyi.
Bir fincan kahvenin dinginliğinde gölgelensem.
Temizlensem.
Sahi, yarama nasıl bir merhem gerek şimdi benim. Söz. Kelam. Aşk. Edebiyât.
Hangisi alabilir yorgunluğumu?
Benim olanı; bende olması gerekeni, fıtratımın en lüzumlu olanını, kim suna bilir bana?

Bir kedinin başını okşamayalı, bir sardunyanın kokusunda seni aramayalı kaç zaman oldu?

İşte öylesine mahrur öylesine melun bir hal bu bendeki, hiç göremediğim bir dağın yamacına çarpıp dağılmaktan korkuyorum.

Korkum o ki tekrar toparlanamamak.
Bin parçanın bini bin yerde sabitlenmesi,
Hiç ölememekten korkuyorum ben.

O dalgın halimle kaldırımda yürümeye devam ediyorum.

Beyaz bir araba sinyal vermeden dönüş yaparken, diğer kaldırıma geçmekte olan bir kadının nasıl olduysa ceketine takılıp sürüklüyor. Sonrası ani fren ve etrafına yardım edebilmek için toplanan insanlar. Allah’tan birkaç sıyrıkla ayağa kalkabiliyor kadın. Şahit tutulduğum olayla ben bir tarafa, dumanım başka bir tarafa savruluyor. Bugün, en azından bugün kalbime hiçbir yara bere almadan yoluma devam edebilmekti temennim.

Şimdi ne iyi gelir bana.?

Hiç söylenmemiş bir söz mü, yoksa hiç yazılmamış bir hikâyenin baş kahramanı olmak mı?
Ya da hissedemediklerimi tekrar hissedebilmek mi?
Lakin ben hiçbir şey hissetmiyordum. Ne hayata ne de bir başka şeye. İlgimi çekmiyordu hiçbir şey. Etrafımda olup bitenlere bir yabancının yanında konuşulanları anlamayıp da gülümsemesi gibi anlamsızca gülüp geçiyordum. Sevemiyordum sevilen hiçbir şeyi, yaşayıp görecek çok şey var daha amenna, ama ben yaşayıp da göreceklerimi görmüş gibi hissediyordum.
Zorla şahit tutulduğum her şeye içten içe ‘beni şahit tutmayın’ diye bağırıyordum da yine de duyuramıyordum sesimi. Ben bağırdıkça yalnızlığım daha da kalabalıklaşıyordu. Ağlasam belki atacaktım tüm yükümü ama ağlayamıyordum. Hem ağlasam kim uzanıp silebilirdi gözyaşımı?
Böyle derinden bir melun iliklerime kadar işlemişken, kim çekip çıkarta bilirdi beni aydınlığa? Ruhumu, bedenimi en çok rahatlatan şey edebiyâttı. Amenna. Ama her şeyde olduğu gibi bunun da fazlası zarardı. Bu yüzdendir başka denizlerde dalgalanmam, zaman zaman uzaklaşmam, sil baştan başlamam. Odaklanamamam.

Varacağım yere kaç km kaldı , bilmiyorum. Zaten böyle hesap kitap işlerine pek de aklım ermez. Kaldırımda yürümeye devam ediyorum.

İtikadım geçit vermiyor fıtratıma.
İnatla yürüyorum işte.
Yanımdan, hayatımdan akıp geçen insanlar…
Her birinin farklı telaşları, umutları, hüzünleri…
Maddesi küçük maneviyatı büyük bu dünyanın kabul.
Şimdi biraz kaçıp yok olmak gerek bana. O yoklukta hiç olmak.

Mecidiyeköy’de bir çatı katına taşındım. Çok şükür bir işim var. İyi kötü kendi paramı kazanıyorum. Yazmayı planladığım yazılar çoğaldı. Ertelediğim, yapmayı planladığım her ne varsa biraz daha yakın tarihe çektim. Pencereye yakınım şu an, başımı kaldırdığımda; ayı, yıldızları velhasıl gökyüzünü çok net görebiliyorum. Uzansam yıldızları tutabilecek kadar yakınım. Martı sesleri odamı doldururken, yüreğimin en derinine işleyen cümlelerinizi anımsıyorum. Bilginize, ilminize ulaşabilmek güç, biliyorum. Lakin sizinle aynı hocadan ders aldık ya bu gurur bir ömür yeter bana.
Kaldırımda yürürken neden sonra fark ediyorum ki varacağım yere çok az bir mesafe kalmış. Enkaz altında kalan yüreğimi kandırmaya çalışırken ben, ah ben. Şimdi kim iyileştirip, sarıp sarmalar seni?

Paylaş
Etiketler: aşkedebiyatkelamsöz
Önceki Yazı

Emekliler Hangi Zamdan Yararlanacak?

Sonraki Yazı

Devlet Altı Güçler

Emin SARAÇ

Emin SARAÇ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Emin SARAÇ

Edebî Kirlilik

09 Haziran 2018
5k
Emin SARAÇ

Serzeniş

22 Mayıs 2018
5k
Emin SARAÇ

Serzeniş

21 Mayıs 2018
5k
Emin SARAÇ

Gül Ağacı

22 Haziran 2016
5k
Sonraki Yazı

Devlet Altı Güçler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap