Kamu üst yönetiminde görev yapan yöneticilerimiz, kurumunuzdan içeri giren ve kapınızı çalan her bir vatandaşımıza ailenizden biri gibi eşit davranınız ve
tebessüm ediniz.
Kamuda çalışan arkadaşlarımız, bir mesele için size gelen her bir vatandaşımıza içtenlikle ve eşit davranınız ve tebessüm ediniz. Hangi referansla ve kim olursa olsun farklı davranışların vebal olduğunu unutmayınız. Herkese eşit davrandığınızda ve elinizden gelen tüm gayretinizle yardımcı olmaya çalıştığınızda referansa, selama ihtiyaç duyulmayacağını, bu durumun sizi değerli kılacağını ve kazancınızın bereketleneceğini unutmayınız
Özel sektörde çalışan kardeşlerimiz, kapınızdan giren herbir vatadaşımıza içtenlikle davranınız ve tebessüm ediniz.
Öğretmenlerimiz, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın mimarları, öğrencilerinizin verdiğiniz dersi öğrenmekten ve sınıf geçmekten çok öteye değerler olduğunu düşününüz, görevlerimizin asıl sorunlu gördüğümüz öğrencilerle başladığını unutmayınız, öğrencilerinizden büyük şefkatini esirgemeyiniz, zor bir öğrenci ile karşılaştığınızda şefkatle davranınız, yönetilmesi ve eğitilmesi zor gibi görünen öğrencilerimizin geleceğin zorluklarını aşmada daha güçlü davranacaklarını, insanı doğru yetiştirmekle dünyayı doğru imar ettiğinizi unutmayınız, nasıl bir dünya istiyorsanız öylede insan yetiştiriniz, öğrencilerinizi sevgiyle yoğurunuz ki şiddet, kavga ve kabalık hayatımızdan çıksın.
Sağlık çalışanlarımız, siz bizim “hayatımızı ellerinize ve bilginize teslim edecek kadar” değerlimizsiniz. Sizleri sağlığımız için emek veren, fedakarlık yapan, kendini bize adayan kıymetlilerimiz olarak görüyoruz, sağlığımıza dikkat etmeyerek işlerinizi zorlaştırdığımız için üzgünüz, ama herşeye rağmen sizlere ömür boyu vefa duyguları beslediğimizi unutmayınız, tekrar tekrar önünüze hasta olarak geldiğimizde kaşlarınızı çatmayınız, sesinizi yükseltmeyiniz, tebessüm ediniz.
Sokağa çıktığınızda karşılaştığımız her insanımıza tebessüm ediniz.
Size göre anormal hareketler yapan bir çocuk gördüğünüzde daha şimdiden fark oluşturduğunu düşününüz, doğru yönlendirildiğinde gelecek vadettiğini düşününüz ve tebbessüm ediniz.
Işıklarda bir yaşlı gördüğünüzde yolun karşısına geçmekte zorlanıyorsa yardım edebilirmiyim deyiniz, kabul ediyorsa tebessümle yardım ediniz.
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardim eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğle yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köse başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öylesine minnettar oldu ki.. iki gündür boğazından lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra bir apartman boşluğundaki odasının yolunu ıslık çalarak tuttu.
Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için çok mutluydu. Sıcak odada gece boyunca koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra da bütün apartman halkı… Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar… Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu”
Unutmayalım ki mü’minler kardeştir ve kardeşin kardeşe tebessümü sadakadır.
