Bilindiği gibi her yıl KPSS adıyla memurluk sınavı yapılır. Bu yıl Kamu Personeli Seçme Sınavı(KPSS) başvuruları acı bir sürprizle başladı.
Geçen yıl oturum başı 40 lira olan sınav ücreti bu yıl 50 liraya çıkarıldı. Örnek vermek gerekirse bir Türkçe öğretmen adayı Eğitim Bilimleri, Genel Kültür-Genel Yetenek ve Alan Bilgisi olmak üzere KPSS’de üç ayrı sınava girecek. Geçen yıl sınavın her bir oturumundan 40 TL alınıyordu. Bu bile çok fazlaydı. Bu yıl bu ücret 50’ye çıkarıldı. Yani geçen yıl bir öğretmen adayı KPSS için 120 TL veriyordu. Bu yıl 150 TL verecek. Bu da sınav ücretinin yüzde 20 zamlandığını gösteriyor. Memura yüzde altıyı çok görenler, hiçbir gelir kaynağı olmayan, babasının eline bakan öğrencilerin muhatap alındığı sınav ücretlerini bir kalemde yüzde 25 zamlandırmayı insafla nasıl bağdaştırıyorlar? Bu çocuklar o sınava keyiflerinden mi giriyorlar? Tabir caizse kuru çay üzerine çakma bir köprü yapılmış, gariban yolcular o çakma köprüden zorla geçiriliyor. Üstüne de 150 TL geçiş ücreti isteniyor. Bu bize Dede Korkut Hikâyelerindeki Deli Dumrul’un tavrını hatırlatıyor. Kalkınma için adaleti görmezden gelmek ne kadar insanîdir?
KPSS bizde derin bir yaradır. Öyle KPSS adayları var ki 8-10 senedir bu sınavlara giriyor. Abartmıyorum; çok yakınımda böyle mağdur insanlar var. Fakat yine de kazanamıyorlar. Çünkü adamlara Eğitim Bilimleri, Genel Kültür-Genel Yetenek gibi, okudukları alanlarla ilgisi olmayan alanlardan soru soruluyor. Yıllardır işsiz dolaşan bu insanlara 150 TL sınav ücreti dayatmak, bu sınavı devlet için bir gelir kapısı hâline dönüştürmek, öğrenciyi yolunacak kaz gibi görmek sosyal devlet ilkeleriyle bağdaşır mı?
Adamlar sitemin kurbanı zaten. Keyiflerinden girmiyorlar sınava. Girenlerin yarıdan çoğu kazanamayacak yine. Çünkü bu sınav bir sıralama sınavı. Memurluğa alınacak rakamın dışında kalınca, aldığın yüksek puanın da bir önemi kalmıyor. Ödediğin 150 TL boşa gidiyor.
Öte yandan memur adayları her yıl binlerce lirayı KPSS kurslarına veriyor. Türkiye’de “KPSS Kursu” diye bir sektör oluşturuldu. Öğrencilerin böyle bir sıralama sınavına girerken 150 TL ödemek zorunda kalmaları tam bir zulümdür. Bu sınavı zorunlu hâle getirenler, sınav ücreti almamalıdır. Devlet bu sınavın giderlerini sübvanse etmelidir. Sınavlardan ücret alınacaksa da bu, oturum başı 10 TL gibi sembolik bir ücret olmalıdır. Zira öğrencinin zengini olmaz. O çocukların çoğu asgari ücretle, hatta asgari ücretin altında komik ücretlerle geçim savaşı veriyorlar. Amele gibi boğaz tokluğuna çalışıyorlar. Çoğunun psikolojisi bozulmuş.
Mevcut durum bundan ibaretken öğrencileri gelir kapısı olarak görmek ayıptır; günahtır. Üç oturumluk sınavın gideri nedir Allah aşkına? Bilen varsa bir söylesin. Bir öğrenciden her oturum için 50 TL alınıyorsa, bir sınıfta da en az 20 öğrenci sınava giriyorsa o sınıftan 50×20= 1000 TL alınıyor demektir. Bir sınıfta iki öğretmen, başkan ve gözetmen olarak görevlendiriliyor. Salon başkanına 85, gözetmene 75 TL veriliyor. Bu da eder 165 TL… Bina sorumlusu filan birkaç gider daha olsa da bu neticede böyle fahiş bir rakam etmez. Kitapçık basımı da 3-5 TL‘yi geçmez. Peki, kalan 500-600 TL nereye gidiyor?
Bu serzenişimi evladı bu yıl KPSS’ye girecek bir baba olarak yapıyorum. Siyasetle ve siyasilerle hiç işim olmaz. Ben 13 yıl evvel neysem, bugün de oyum. Konumumda ve gelirimde bir değişme olmadı. Onun için hiç kimseye diyet borcum yok. Duyduğum rahatsızlığı içtenlikle dile getiriyorum. Kimse öküzün altında buzak aramaya kalkmasın. Bağnaz olmayın lütfen. Eleştiriye açık olun. Sevdiğiniz zaman tam sevip sildiğiniz zaman tam silmeyin. Takım tutar gibi siyasî parti tutmayın. Aslında Müslümanların eleştiri kültürü daha çok gelişmiş olmalıdır. Zira âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed(sav) tüylerimizi diken diken eden şu ölçüyü koyuyor ve bizleri uyarıyor: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” Bu pespaye duruma düşmek istemiyorsanız gördüğünüz yanlışları dile getirin. Rahatınızın kaçacağından korkmayın. Bu dünyada rahatınızın kaçmasını göze alamazsanız öbür dünyada Allah rahatınızı kaçırır. Ben böyle düşünüyorum. Sizi bilmem.
– See more at: http://www.61haber.com/yazi/1003-sosyal-adaletin-olmadigi-yerde-vicdanlar-ne-ise-yarar.html#sthash.MWFnVPme.dpuf
